Hata yaptığına onu inandırmak için geç olabilir, ama benim gibi düşünen birkaç savaşçı daha var. | Open Subtitles | ربما فات الآوان على إقناعه بخطئه.. ولكن ثمة عدة محاربين آخرين يشاركونني الرأي |
Düzelecektir. Tahliye işlemi için çok geç kalındığı, durumun tehlikeli olduğu ve büyük bir felaketle sonuçlanabileceği belirtiliyor. | Open Subtitles | فات الآوان على إخلاء المنطفة، الوضع خطر وكارثي |
- Durdurmak için çok geç. | Open Subtitles | هناك قنبلة موقوتة لقد فات الآوان على إيقافها |
Artık bize katılmamanız için çok geç. | Open Subtitles | سيد ميريك , وهو فقط قد فات الآوان على أنضمامِكَ لنا |
Ne zaman bir şey yapmak için çok geç olacak? | Open Subtitles | إلى أي حد سيكون قد فات الآوان على فعل أي شيء؟ |
Aslında kazandırmak için hala geç değil. | Open Subtitles | أتعلم، ربما لم يفت الآوان على جعلها تفوز |
Böyle saçma bir ifade için biraz geç kalmadı mı, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد فات الآوان على التفوه بهراء كهذا ألا تعتقد ذلك؟ |
- Gördüğün gibi bunun için artık çok geç. | Open Subtitles | كما ترى ، لقد فات الآوان على ذلك حسناً فهمت |
Af dilemek için çok geç kaldın, bittin sen! | Open Subtitles | ،فات الآوان على الإعتذار .انتهى الأمر بالنسبة لكِ |
Buna bir son vermelisin. Diğer maymunlara katılmak için geç değil. | Open Subtitles | علينا التوقّف عن هذا ، لم يفت الآوان على الانضمام لبقية القردة. |
Böyle bir hamle için çok geç. | Open Subtitles | أيها السناتور، لقد فات الآوان على إستخدام هذه الحيلة |
Düzeltmek için çok mu geç? | Open Subtitles | هل فات الآوان على إصلاح الأمر؟ |
O iş için biraz geç kaldık. Sterling eski işime dönmeye çalıştığımı zannediyor. | Open Subtitles | (لقد فات الآوان على ذلك لأن (ستيرلينغ يظن بأنني أريد إستعادة وظيفتي، صحيح؟ |
Düzeltmek için geç değil. | Open Subtitles | انصت، لم يفُت الآوان على اصلاح الأمر. |
Yürüyüp gitmek için çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الآوان على مغادرة المدينة |
Pes etmek için geç değil, biliyorsun. | Open Subtitles | ،لمْ يفت الآوان على الإنسحاب .لعلمك |
Kahraman olmak için çok geç artık. | Open Subtitles | لقد فات الآوان على لعب دور البطل |
Eczacı panzehir için çok geç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قال الصيدلي أنه فات الآوان على الدواء |
Sanırım bunun için çok geç olabilir! | Open Subtitles | أعتقد أنهُ قد يكون فات الآوان على ذلك |
Saat bunun için çok geç. | Open Subtitles | فات الآوان على ذلك |