Bilim insanları bunu yaparsa halkla araştırma arasındaki ayrılma derecesi epeyce azalırdı. | TED | إن فعل الباحثون ذلك، فإن درجات التباعد بين الأبحاث والعامة ستتقلص كثيرًا. |
araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak hayatı boyunca özgür birine kıyasla sizi çok daha büyük oranda suç işlemeye itiyor. | TED | أوضحت الأبحاث أن احتجاز شخص ما في السجن. يجعلك أكثر عرضة بكثير لارتكاب جريمة بعد خروجك، مما لو كنت حرًا طوال الوقت. |
Yüzyıllar süren bilimsel araştırma sonucunda biz, yaşamın en temel prensiplerini kavrayışta önemli başarılar elde etmeye başladığımızı hissediyoruz. | TED | و نشعر أننا بَعد قرون من الأبحاث العلميّة، بدأنا نحرز تقدّمًا ملحوظًا في فهم أحد أكثر مبادئ الحياة أهمية. |
Bak, hepimiz aynı araştırmayı yapıyoruz, hepimiz aynı pisliği bulduk. | Open Subtitles | نحنُ نفعل جميعاً نفس الأبحاث ؛ نبحث عن نفس الأوساخ |
Ama son yapılan araştırmalar ortaya çıkardı ki keşfedilen 700 türün | Open Subtitles | ولكن أظهرت الأبحاث الحديثة أنه من بين 700 نوع تم اكتشافه، |
Interval'deki projenin araştırma evresinde, Cheskin Research adında bir şirketle ortaklık kurduk, ve bu insanlar, Davis Masten ve Christopher Ireland, piyasa araştırmasının ne olduğu ve ne olması gerektiği yönündeki fikirlerimi tamamen değiştirdi. | TED | ومرحلة الأبحاث للمشروع في شركة انترفيل، لقد عقدنا شراكة مع شركة تشيسكن للأبحاث بالإضافة إلى شراكتنا مع ديفيزماستن وكرستوفر ايرلند غيرت من رأيي كلياً حول ما كان عليه سوق الأبحاث وما يمكنه أن يكون |
Diana'nın da bahsettiği gibi, bizim hayvanlarımız bir çok araştırmaya dahiller. | TED | وكما ذكرت ديانا، فإن حيواناتنا تشارك بالعديد من الأبحاث الدراسية المختلفة. |
Biraz araştırma yapmalıyım. Birkaç numune lazım. Birkaç numune getir. | Open Subtitles | يجب أن أقوم ببعض الأبحاث سأحتاج لبعض النماذج , إحضرها |
Mulder, çalıntı bir kimliği kullanarak Gelişmiş araştırma Projeleri Tesisi'ne girdi. | Open Subtitles | باستعمال هوية مسروقة, مولدر كان قادراً على الدخول لوحدة الأبحاث المتقدمة. |
Gelişmiş Savunma araştırma Projeleri Dairesi tarafından geliştirilmiş bir ağ. | Open Subtitles | إنها شبكة حكومية صممتها الحكومة بواسطة وكالة الأبحاث والمشاريع المتقدمة. |
Willow ve Buffy'nin araştırma yapmak için Xander'la buluşacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ويلو وبافي سيتقابلان مع ألكسندر ليقوموا ببعض الأبحاث |
Biraz araştırma yaptım ve ne yaptığımızı biliyoruz... - ...gibi. | Open Subtitles | , أجريت بعض الأبحاث و نحن نعرف ما علينا فعله |
Dr. Mark Kane bir araştırma yapmıştı virüs hakkında. Kapılar kapandığında | Open Subtitles | دكتور ماركوس كين كان يقود الأبحاث على الفيروس عندما أغلقت البوابات |
Takımım otuz yıllık bu tarzda bir araştırmayı, üç ayda yürütülen tek bir heyecan verici deney ile yıktı. | TED | انهار فريقي جوهرياً 30 عاماً من هذا النوع من الأبحاث لتجربة مثيرة واحدة، أجريت في ثلاثة شهور فقط |
Bu araştırmayı 60'larda --1967 ve sonrası-- bu konuda basılmış bazı kâğıtları okuyarak bulduk. | TED | وقد عثرنا على هذا البحث خلال قراءة بعض الأبحاث التي تم نشرها خلال الستينات وما بعدها مقالات تتناول هذا الموضوع. |
Bugün, insan deneyler üzerinde deneysel transgenik araştırmalar yapan bir kliğini bastık. | Open Subtitles | صباح اليوم، داهمنا عيادة مستعملة لتجارب الأبحاث الجينية على عينات من البشر |
Ve pencerenin dışında, dünyanın en gizemli hayvanlarını görürdük, Tanımlayamadığımız hayvanlar. Şu yanıp sönen ışıklar: biyoluminesans dünyası, tıpkı ateşböcekleri gibi. Dr. Edith Witter -- kendisi şu anda araştırma Himaye Derneğinde (Research Conservation Association) -- | TED | وكنا نشاهد مخلوقات غامضة في الخارج لا يمكن وصفها. هذه الضوء المومض: عالم من الضوء البارد، مثل اليراعات الدكتورة إيديث ويتر من رابطة حفظ الأبحاث |
Yaptığım araştırmaya göre de evlendikleri yılki bir numara olan şarkı | Open Subtitles | وكنت أقوم ببعض الأبحاث, واتضح أن أفضل أغنية لسنة زواجهما كانت |
Ancak psikolojik araştırmalara göre kendimizi doğru ölçmekte pek de iyi değiliz. | TED | لكن الأبحاث النفسية تشير إلى أننا لا نجيد تقييم أنفسنا بطريقة صحيحة. |
Ama araştırmanın orada olduğuna eminim. Sadece geri dönüp kayıtları bulmam lazım. | Open Subtitles | لكني أعلم أن الأبحاث هنا، وما عليَّ إلَّا أن أدخل وأجد السجلات. |
Bunu biliyorum çünkü balıkçılık araştırması yapan bir arkadaşım var orada o bana okyanustaki gemilerden raporlar yolladı. | TED | أعرف ذلك عن طريق أصدقائي الذين يعملون في مسامك سفن الأبحاث والذين أرسلوا لي تقارير من السفن في وسط المحيط. |
Vizyonum, genetik araştırmaları daha yerli hâle getirmek ve gen dizileme teknolojilerini yerlileştirmektir. | TED | رؤيتي هي جعل الأبحاث الجينية أكثر محلية، وتوطين تقنية تسلسل الجينوم. |
Yaptığımız araştırmayla seni tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | إن الأبحاث التي نجريها قد تفلح في شفائك. |
Anlaşılan siz ve kardeşiniz, onun araştırmasını çalmışsınız. | Open Subtitles | أنا أتفهم من أنك أنت و أخوك قد سرقتما الأبحاث |
İki hafta sonra Bill'le Little, Brown'a gidip ikinci kitabımızın ilk araştırmalarını sunacağız. | Open Subtitles | سنـذهب أنا وبيــــل بعـــد أسبوعين إلى ليتل براون لتقديم الأبحاث الأوليّة لكتابنا الثاني. |
Bilimsel bir araştırmadan ziyade bir politik zirvede beklenebilecek bir rakam bu. | Open Subtitles | وعدد كبير لم نتوقعه من أصحاب السياسة بدلاً من علماء الأبحاث. |
Çoğu büyük üniversite, şarbon örneklerini araştırmalarda kullanmak için saklar. | Open Subtitles | من الجمرة الخبيثة لغرض الأبحاث هل تظن أن الكمية |
Çalışmalarınız Monterey Körfezi Akvaryumu'nda deniz yılanıyla ilgili araştırmalarımı derinden etkiledi. | Open Subtitles | أنت إلهامى فى الأبحاث التى أجريها فى حديقة الأسماك على أفاعى البحر |