Bunun retrovirüsün yan etkisi mi, yoksa içgüdesel mi olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كان ذلك نابع من الغريزة أو أنه أحد الأثار الجانبية للفيروس |
Kaşıntı birçok ilacın yan etkisi olabilir. | Open Subtitles | حسناً الحكة من الأثار الجانبية لكثير من الأدوية |
Ama ilacin yan etkileri bulundu, ve FDA herseyi beklemeye aldi. | Open Subtitles | لكن اكتشفت بعض الأثار الجانبية للدواء، لذلك صادرت إدارة الغذاء والدواء كل شيء |
yan etkileri arasında kıyafet kaybı, deride kızarmalar nefes darlığı ve ertesi sabah çekeceğiniz abdominal ağrı bulunur. | Open Subtitles | الأثار الجانبية قد تسبب ضياع الملابس وإحتراق الملائة ونقصان في النفس وإرهاق في العضلات خلال الصباح |
Diğer olası yan etkilerinin içinde halisünasyon, sırları açıklama, gerçeği açıklama, geçmişi görme, baş ağrıları ve nostalji var. | Open Subtitles | الأثار الجانبية الأخرى المحتملة... الهلوسة, الكشف عن الأسرار, التحدث بالحقيقة, واجترار الذكريات, |
Expactane'in istediğim dozunu aldığımda hamileliğin yan etkilerinin büyük oranda arttığını farkettim. | Open Subtitles | لاحظت بعض الأثار الجانبية بزيادة الحمل... مع جرعة "الإيكسبكتين..." المطلوبة |
Sana bir doz verebilirim ama yan etkilerinden endişeliyim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك حقنة لكن قد لاتحبين الأثار الجانبية |
yan etkilerinden biri de, kusmak. Ayrıca çok fazla acı çekiyor. | Open Subtitles | التقيأ نوع من الأثار الجانبية إنها تعاني كثيراً أيضا |
Bilmen gereken bir kaç yan etkisi var. | Open Subtitles | والآن، يوجد بعض الأثار الجانبية المحتملة |
yan etkisi çok az, uzun vadede çok güvenli. | Open Subtitles | أقل قدر من الأثار الجانبية و أمن للإستعمال لمدة طويلة |
Hayır, internette çok yan etkisi olduğunu gördüm... | Open Subtitles | كلا، لقد بحثتُ عنها على الإنترنت، الكثير من الأثار الجانبية |
Yan etkileri: Korkuya uykusuzluğa, sivilceye ve ateşe neden olabilir. | Open Subtitles | الأثار الجانبية ربما تتضمن ، القلق ، اليقظة حب الشباب ، إلتهاب القولون التقرحي |
Tıp merkezindeki çocuklar da, hapın yan etkileri konusunda haklı çıktılar. | Open Subtitles | و اتضح ان هؤلاء الشباب في المختبر الطبي كانوا محقين حول الأثار الجانبية. |
En kötü semptomlarını uzakta tutuyor ve yan etkileri kabul edilebilir seviyedeydi, şimdiye kadar. | Open Subtitles | يبقي الأعراض السيئة بعيداً، و الأثار الجانبية بجزء كبير لقد كانت مبادلة متوفقّة لحد الأن |
Hapın yan etkilerinden biri de hafıza kaybına yol açması. | Open Subtitles | إنها الأثار الجانبية ل"روفيس" وهي النسيان |
Evet, olası Chamalla yan etkilerinden biridir. | Open Subtitles | (نعم , تلك أحد الأثار الجانبية المُحتملة لمستحضر (الشيمالا |
Ve aynı zamanda Ehud gibi hastalarda da o ciddi, ağır kemoterapi ilaçlarından çekmemeleri için, o tedavinin korkunç yan etkilerinden de ilaçların gerçekten bir yararı olmadığı zamanlarda. | TED | و لذلك أيضا للمرضى مثل (إيهود) الذين يستخدمون العلاجات الكيميائية الكريهة جدا، حتى لا يعانون من تلك الأثار الجانبية البشعة للعلاجات بينما العلاج لا يساعدهم فعليا. |