| Bir Kambur balina bir okyanus boyunca ses iletebilir. | TED | و بإمكان الحوت الأحدب أن يبث صوتاً عبر محيط بأكمله. |
| Kambur balinanın yüzgeçlerinde dişli kenarlar vardır. | TED | لدى الحوت الأحدب حواف صدفية على زعانفها. |
| Bayım, Kambur seni vurmadıysa, mutlaka çok ama çok önemli bir sebebi vardır. | Open Subtitles | هذا غريب جدا لو لم يطلق الأحدب عليك النار لقد كان لديه سبب قوي هذا كل شيئ |
| Kambur seni vurmadıysa... kesin mühim bir nedeni vardır, hepsi bu. | Open Subtitles | لو لم يطلق الأحدب عليك النار لقد كان لديه سبب قوي هذا كل شيئ |
| Sıcak Geçitler'in düşmesinden bir kamburun sorumlu olduğu söylendi. | Open Subtitles | لقد تم اخباري أن الأحدب هو المسؤول عن سقوط البوابات الملتهبة. |
| -Bu Kambur, hiç şüphesiz ki bir zamanlar dinsel bir sapkındı. | Open Subtitles | - تعني أن ذلك الأحدب بلا شك كان يوماً ما زنديقاً |
| Ustamın, dinsel sapkın Kambur hakkındaki şüphelerimi neden bu kadar çabuk gözardı edip önemsemediğini idrak edememiştim ve kuleyi ziyaret etmemiz neden bu kadar acildi. | Open Subtitles | أنا لم أفهم لماذا أستاذي نقض في الحال شكوكي التي حامت حول الأحدب الزنديق وماهو الأمر الطاريء الذي دعاه لزيارة البرج |
| Kambur balinalar bu besin zincirinin en tepesindedirler. | Open Subtitles | يتربع الحوت الأحدب على قمة هذه السلسلة الغذائية. |
| - Kambur seni vurmadıysa kesin mühim bir nedeni vardır, hepsi bu. | Open Subtitles | لو لم يطلق الأحدب عليك النار لقد كان لديه سبب قوي جداً هذا كل شيئ |
| Kambur hainin biri Serhas'ın ölümsüzlerini alıp berimizdeki keçiyoluna çıkan gizli bir geçide götürmüş. | Open Subtitles | الأحدب الخائن قاد فرسان زيركسيس إلى طريق الماعز الخفى خلفنا |
| Kambur hain, Xerxes'in ölümsüzlerini keçi patikasından geçiriyor! | Open Subtitles | الأحدب الخائن قادا خالدون زيركسيس إلى طريقِ العنزة المخفيِ خلفنا. |
| Aylardan Temmuz ve Kambur balinalar tropikal sulardaki üreme bölgelerindeler. | Open Subtitles | يونيو، منطقة التربية للحوت الأحدب في المناطق الاستوائية |
| Binlerce kilometrelik yolculuktan sonra, Kambur Balinalar nihayet geldiler. | Open Subtitles | وَ بعد قطع آلاف الأميال، يصل الحوت الأحدب أخيراً |
| Kimde en fazla yemiş varsa o kral oluyor, en az düğmesi olan ise Kambur adam. | Open Subtitles | من لديه أكثر عُمل هو المَلِك و من يمكلك الأقل عدداً هو الأحدب |
| Kambur'un orada masa ayrıttın mı? | Open Subtitles | هل حجزت لنا منضدة عند الأحدب ؟ هل فعلت أي شيء ؟ |
| Duyduğuma göre ateş geçitlerinin düşmesine bir Kambur sebep olmuş, ülkesini satmış diyorlar. | Open Subtitles | قيل لي أن الأحدب هو المسؤول عن سقوط البوابات الساخنة |
| Kambur balinanın sesini hızlandırırsanız biraz kuş ötüşü gibi ses çıkar, bu doğru değil mi? | Open Subtitles | هل صحيح أنك إذا قمت بتسريع صوت الحوت الأحدب سيبدو في الواقع قريباً من صوت صفير العصفور؟ |
| Bu Kambur Balina yavrusu geleneksel Kuzey Kutup Denizi göçünde geriye düştü. | Open Subtitles | تخلّف عجل الحوت الأحدب في الهجرة السنوية للقطب الشمالي |
| kamburun kızının sürüsü olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون ذلك قطيع إبنة الأحدب |
| Romarins'de avlanırken zavallı... kamburun çubuğuyla su aradığını görmüştüm. | Open Subtitles | عندما كنت أصيد بالقرب من قريتهم ... كنت أرى المسكين الأحدب يبحث عن الماء |
| Nöbetçi Yüzbaşısı ve sadık, çan çalıcı kamburu. | Open Subtitles | قائد جنوده و تابعه الأحدب المخلص قارع الأجراس |
| Kamburla aramda bitmemiş bir iş var. | Open Subtitles | الأحدب و انا لدينا بعض الحسابات التي يجب تصفيتها |