Sel sırasında evlerini su bastığında da kardeşler, kraliçelerini güvende tutarak bir araya gelip canlı bir kayığa dönüşürler. | TED | وعندما يُغرق فيضان كارثي منزلهم، تتجمع الأخوات على شكل طوافة تنقل الملكة إلى مكان آمن. |
kardeşler arasında doğadan gelen bir rekabet vardır. | Open Subtitles | ولكن, هناك منافسة قوية طبيعية بين الأخوات |
Bu kadar kız kardeş tuhaf olmalı. - Hiç değil. | Open Subtitles | لابد أنه أمر غريب أَن يكون عندك العديد من الأخوات |
Çocuğa Erwin adı kondu, ve tüm rahibeler onu sevdi. | Open Subtitles | الطفل جرى تعميده باسم ايروين و قد أحبّته الأخوات جميعهن |
Onlara hayvan gibi davranıp, çocukları ana babalarından kardeşleri bacılarından, karıları kocalarından koparır mıydın? | Open Subtitles | هل سنعاملهم كالحيوانات، تفصل الأطفال عن أمهاتهم الإخوة من الأخوات والأزواج من زوجاتهم؟ |
Kardeşlerim Mary Zeke ve Mary Oldukça Canlı Değil'e dahil olacağım. | Open Subtitles | بما في ذلك بلدي ماري الأخوات زيكي ومريم ليس صحيحا تماما. |
- Sanırım gri kız kardeşlerin ona söylediklerini düşünüyor. - Yani? | Open Subtitles | أتصور انه يفكر في ما قالته الأخوات الرمادية له. |
Bilmem, olay yerel polisin elinde, ben FBI'danım, ama, ben bir polisin ve şey... kötü Kızkardeşler sağolsun. | Open Subtitles | إنها شكوى محلية أنا عميل فيدرالي و لكننني شرطي و شكراً للرب على الأخوات السيئات؟ |
Ancak kardeşler arasında durum daha da ciddidir. | Open Subtitles | الحظ ولكن بين الأخوات, يكون الأمر اكثر جديةً وخطورة |
Sevgili anneler, babalar, kardeşler! | Open Subtitles | أعزائي الأمهات، والأباء، الأخوات و الإخوان، |
Tatlım, kardeşler arasında böyle şeyler olur bazen. | Open Subtitles | عزيزتي، الأخوات الصغيرات يفعلن هذا أحياناً |
Sen ve ben iki kardeş gibiyiz. Birbirimizi kabullenmeliyiz. | Open Subtitles | أنتِ وانا مثل الأخوات يتوجب أن نعانق بعضنا بعضا |
Dünyada milyonlarca kız kardeş dururken neden benimkinin peşindesin? | Open Subtitles | هناك ملايين الأخوات في العالم لماذا انت اخترت شقيقتي انا ؟ |
rahibeler senden bir şey istediler, onlara hayır dedin ve devam edeceksin, hah? | Open Subtitles | الأخوات تطلب منكم شيئا، قلت لهم لا. للحفاظ على حقك في الذهاب. |
Karşılık olarak, rahibeler de çocuğun onları sevmesini bekledi. | Open Subtitles | و بالمقابل فقد توقعت الأخوات أن يحبهن هو |
Bütün yaratıkları duvarların ötesinde tut kardeşleri kurtar, şimdi isteğimi dinle" | Open Subtitles | تخلص من هذه المخلوقات في هذا المكان, احفظ الأخوات الثلاثة لبّي نداءنا الآن |
Kardeşlerim buraya toplandık çünkü, | Open Subtitles | أيّها الأخوة و الأخوات , تجمّعوا و تلاحموا و أعدّوا أنفسكم |
Gri kız kardeşlerin söylediği gibi, istedim ama öldüremedim. | Open Subtitles | نظرة، وكان كما قال الأخوات رمادي. أردت، ولكن لم أتمكن من قتلها. |
Şimdi artık sikimsonik bir aile gelip bizim Kızkardeşler ağacında mı oynayacak? | Open Subtitles | الأن بعض عائلتي الحمقى تريد أن تلعب بشجرة الأخوات |
Anneler, kızlar, eşler ve sevgililer, ...hepsi ağlayacak ve seni suçlayacak. | Open Subtitles | الأمهات.. الأخوات.. الزوجات و الحبيبات كلهن سيبكين.. |
Gerçi üniversitede çömezken benzer bir Kardeşlik hissi yaşamıştım. | Open Subtitles | رغم تعهدي أسبوعيا لقد حصلت على خبرة من الأخوات |
Elbet bir annen, baban kız kardeşin ya da erkek kardeşin vardır. | Open Subtitles | هل شجرة عائلتك أيضاً كذلك الأمهات ، الآباء ، الإخوة و الأخوات |
- Bing, birlikte dans eden şu ikiz kardeşlere bak. | Open Subtitles | أوه، بنج، والنظر في تلك الأخوات التوأم الرقص معا. |
Rahibelerle karşılaşmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | . لا أريدك أن تصادف الأخوات |
Eğer Rahibelerden birisi sizi kusur işlerken görürse... ve siz bunu beyan etmemişseniz... hoşgörüsünü size beyan etmesi onun görevidir... bu sayede hatalarınızın farkında olup düzeltebilirsiniz. | Open Subtitles | لو لاحظت إحدى الأخوات أيّ خطأ جهري .. لم تُعلِنّ عنه .. فإنّ من واجبها أن تقوم بالإعلان عنكِ في الجماعة .. |
Planının işe yaraması için üç kız kardeşi de kızdırmama ihtiyacın yok mu? | Open Subtitles | ألا ترغب بأن أُغضِب الأخوات الثلاثة معاً لتنجح خطتك؟ |
Yani biz onun kardeşleri değiliz. Biz ikimiz kardeşiz. | Open Subtitles | أعني،نحن لسنا أخواتها أنا وانتِ الأخوات. |