Size vermek istediğim en son örnek. Bu Washington, Soap Gölü haritası. | TED | المثال الأخير الذي أرغب بتقديمه لكم. هذه هي خارطة بحيرة سوب، واشنطون. |
en son içinde olduğunuz boşluğun granit duvarları patlamanın darbesini emmiş... | Open Subtitles | جدران الغرانيت للكهف الأخير الذي كنت فيه أخذ الوطئة العظمة للإنفجار |
Bence o koltuğa yanlış birinin oturması ikimizin de en son isteyeceği şey. | Open Subtitles | أعتقد أن الشيء الأخير الذي يريده كلٌ منا هو الشخص الخطأ في المكتب |
Sen... Cezasını çekecek olan son kişiydin. | Open Subtitles | ينبغي أن تكون الشخص الأخير الذي يدفع الثمن |
Ve anneme minnettar olduğun son şey, bana gözlerini ve bakışını vermiş. | Open Subtitles | والشيء الأخير الذي أمتن لك فيه يا أمي أنك أعطيتني بصرك الثاقب |
Bunun sonuncu olduğunu... düşünerek aldanma anlayacaksın | Open Subtitles | لا تكن مخدوع فكريا . هذا الأخير الذي ستجده |
Yani, nasıl olacağını tahmin edemiyorum bile en son rodeo yapacağım günün. Yani, bana bir şey olmaz. | TED | اعنني انني لايمكن ان اتخيل كيف سيكون اليوم الأخير الذي سأصارع فيه الثيران, اقصد, سأكون بخير |
en son, Brooklyn'deyken iyi vakit geçirdik. | Open Subtitles | ذلك النهار في بروكلين كان اليوم الأخير الذي أذكر أنني حصلت حقاً على وقت ممتع |
Ama çekirdek... Çekirdek bölümü, bozulmanın en son ulaştığı yer. | Open Subtitles | لكن صميم القلب الشيء الأخير الذي يعرض للتعفن |
en son ihtiyacım olan porselen bebek gibi göründüğüm bir resim daha. | Open Subtitles | الشيء الأخير الذي أحتاجه . . صورة أخرى لي أبدو فيها مثل دمية خزفية |
Oz gardını düşürmek isteyeceğin en son yerdir. Reçetesini değiştiremez misin? | Open Subtitles | أوز هو المكان الأخير الذي تُريد أن تخذل به رفاقك |
..Niles uyandığında sana garanti ediyorum... ..aklına gelen en son şey... ..o sandviçler olacak. | Open Subtitles | عندما النيل تَستيقظُ، أَضْمنُك الشيء الأخير الذي هو سَيُفكّرُ بشأنه سندويتشاتُ. |
Kendime en son aldığım şey nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | تعلمين الشيء الأخير الذي اشتريته لنفسي ؟ |
Bahse girerim, bu sabah... ayakkabı bağcıklarını bağlarken... aklına gelen en son şey... günün sonunda, bugünün sonunda... aynı bağcıkların morg görevlisi tarafından çözülmesi... ihtimali olmuştur. | Open Subtitles | واراهن أن الشيء الأخير الذي كنت تفكّر به عندما كنت تربط أربطة حذائك هذا الصباح كان هناك فرصة |
Sen en son aradığınız numarayı l idi. Yani sadece... | Open Subtitles | و أنت كنت الرقم الأخير .. الذي اتصلت به ، لذا إنه فقط |
Ben onun düşündüğü en son kişiyim. Ve benim nerede olduğumu bilmesini istemiyorum. Evet, tekrar ben. | Open Subtitles | أنا الأخير الذي فكر فيه ولا أريده أن يعلم بمكاني أجل هذا أنا مجدداً |
İhtiyacım olan son şey bir suikastçının ölüm hakkında vaaz vermesi. | Open Subtitles | الشئ الأخير الذي اود سماعه هو خطبة قاتل عن الموت |
İhtiyacı olan son şey okulda çakması çünkü her gece dışarılarda. | Open Subtitles | الشيء الأخير الذي تحتاجه هو أن تطرد من المدرسة لأنها تحتفل في الخارج طول الليل |
İhtiyacım olan son şey fahişeleri öldüren bir katilin ortalıkta dolaştığının duyurulması. | Open Subtitles | الشيء الأخير الذي أحتاجه هو إعلان الصحافة . بأنه لدينا سفاح يقتل المومسات |
Bana gereken son şey siz aptalların gereksiz yere daha çok dikkat çekmeniz. | Open Subtitles | الشيء الأخير الذي أحتاجه لفعلكم الغبي هو جلب مزيد من الإهتمام الغير ضروري. |
Bunun sonuncu olduğunu... düşünerek aldanma anlayacaksın | Open Subtitles | لا تكن مخدوع فكريا . هذا الأخير الذي ستجده |
Pekala, sizinle hakkında konuşmak istediğim son proje Chris Milk ile yapılan başka bir işbirliği. | TED | المشروع الأخير الذي أريد التحدث عنه هو تعاون آخر مع كريس ميلك. |
O adam, yaşananları belgeleyebilecek son kişi. | Open Subtitles | ذلك السجين الرجل الأخير الذي يمكن أن يوصل المتآمرون من المحتمل. |