Gerçek bir dehasın. Bunu yapabilecek tek zeki kişi sensin. | Open Subtitles | العبقري الحقيقي الوحيد الرجل الأذكى الوحيد الذي يمكنه فعل ذلك |
Bu yüzden bilgisayarlar her ne kadar tek başlarına en zeki dolandırıcılar dışındakileri yakalayabilseler de, en zeki olanları yakalamak başarı ile fiyasko arasındaki farkı oluşturuyor. | TED | ولمدة كانت الحواسيب قادرة على اصطياد كل شيء إلا المحتالين الأكثر ذكاءاً، اصطياد الأذكى هو الاختلاف بين النجاح والفشل |
Bunca şeyi sırf hangimizin daha zeki olduğunu anlamak için yapıyorsanız işinizi kolaylaştırayım: Terry. | Open Subtitles | لو كنت تبحث من منّا الأذكى, فلتوفير وقتك كثيرا, فهى تيرى |
Sadece almak var bu dünyada. En çok alan, en akıllı oluyor. | Open Subtitles | لايوجد إلا الاستحواذ في هذا العالم ومن يستخوذ على الأكثر هو الأذكى |
Evet, iş değiştirmek şimdiye kadar yaptığım en akıllıca şeydi. | Open Subtitles | نعم ، تغيير المِهنَ كَان الشيء الأذكى الذي عملتُهُ دائماً |
Bu biftekerli çalmak gerçekten, şimdiye kadar yaptığın en zekice şeydi. | Open Subtitles | سَرِقَة هذه الستيك كَانَ بشكل حرفي الشيء الأذكى أنت أَبَداً عَملتَ. |
Stars Hollow'daki en zeki kız sen olabilirsin. | Open Subtitles | ربما كنتي البنت الأذكى في مدرسة جوف النجوم |
..otomatikman en iyi ve en zeki olmadığın bir yere geldin? | Open Subtitles | حيث أنك لست أوتوماتيكياً الشخص الأذكى والأفضل في كل شئ؟ |
Ama madem ben en zeki iyinin en iyisi ve en başarılı insan değilim o zaman kim olduğumu bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن اذا لم اكن انا الأذكى وافضل الجميع واكثر الناس نجاحا وبعد ذلك لا أعرف من أنا |
Unutmayın, zeki olmak bir şey ifade etmez, en zekisi olmalısınız, tamam mı? | Open Subtitles | تذكرا، أن تكون ذكياً لا يكفي يجب أن تكون الأذكى |
Sen elimizdeki en zeki adamsın. | Open Subtitles | كل العاملين فى القاعدة يعتقدون أنك الأذكى بيننا. |
Bu yerdeki en zeki ve yetenekli cerrah benim! | Open Subtitles | أنا الأذكى والأكثر تدريباً في هذا المكان |
Tüm hayatım boyunca neysem oydum çünkü hep en zeki olandım. | Open Subtitles | طوال حياتي، كُنْتُ بمَـا كُنْتُ عليه لأنني كنتَ الأذكى. |
Kampdaki en akıllı çocuklar olmayabiliriz. | Open Subtitles | . نعم سيدي . قد لا نكون الأذكى في الحرم الجامعي |
Stars Hollow'daki en akıllı kız olabilirsin, ama burası farklıdır. | Open Subtitles | ربما تكونين الأذكى في مدرسة جوف النجوم ولكن هذا مكان مختلف |
Hindi, insanoğlundan daha akıllı olan tek hayvan. | Open Subtitles | الديوك، الحيوانات الوحيدة الأذكى من الأنسان |
Çok akıllıca bir hareket değildi belki ama belki de öyledir. | Open Subtitles | ولعله لم يكن الشيء الأذكى لفعله لكن ربما كان شيئاً ذكياً |
akıllıca bir şey olmadığını biliyorum ve aptal olduğumu düşünüyorsun ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | أعرف بأنه لم يكن الشيء الأذكى لأفعله وتعتقد بأنني أحمق ولكن لم يحدث شيء |
Bunu kendin için yaptığın en zekice şey olarak düşün. | Open Subtitles | كالشيء الأذكى على الإطلاق الذي فعلتيه لنفسك |
Son başlayan grubun içindekilerin en zekisi. | Open Subtitles | و يبدوا إنه الأذكى من آخر مجموعة من المتدربين |
Bazen en akıllımız en çocuksu olabiliyor. | Open Subtitles | أحياناً الأذكى فينا قد يكون الأكثر طفولية |
En akıllısı olmasam da sokakları tanırım... kimsenin kimseye karşılıksız bir şey vermeyeceğini bilirim... özellikle de senin gibi birinin. | Open Subtitles | لست الأذكى لكنني إكتسبت خبرتي من الشارع وأعلم أنه لا أحد يعطيك أي شيء دون مقابل خصوصاً شخص مثلك |
Çalışma arkadaşlarıma, sizin patronlarınıza eğitim alanında yüzlerce kişinin içinde en akıllıları kim diye sorduğumda size ulaştık. | Open Subtitles | عندما سألت زملائي، رؤساءكم من هم الأذكى في مجال التعلم، من بين المئات، وصلنا لكم.. |
Bence bu bu akşam söylediklerinin en akıllıcası. | Open Subtitles | أعتقد ذلك الشيءُ الأذكى قُلتَ طوال اللّيل. |
Hayır, ama önceden akıllıydım. | Open Subtitles | كلا أمي , لقد كنت أنا الأذكى |