O şekilde birden uyanmak, dünyanın ve her şeyin alt üst olması. | Open Subtitles | الأستيقاظ بالطريقة التي قمتِ بها العالم ذهب إلى الحضيض مع كل شيء |
Karma öğünler, düzgün bir kahvaltıya uyanmak için fazla tembel olan insanlara göredir. | Open Subtitles | الأكل المهجن هو من أجل الأشخاص الأكسل من الأستيقاظ من أجل إفطار لائق |
Ama bu gerçekle yüzleşmek için uyanmak çok daha kötü. | Open Subtitles | ولكن الأستيقاظ لمواجهة الواقع هو اسوأ من ذلك بكثير |
Ben bir kişi ile her sabah Uyanma için kullanılan hala ruhu var | Open Subtitles | إعتدت على الأستيقاظ صباحاً مع شخص مازال لديه روح |
Hadi, Uyanma vakti. | Open Subtitles | لنذهب, حان وقت الأستيقاظ |
uyanıp da dünyayı bu hâlde gördüğünde, oldukça şaşırmış olmalısın? | Open Subtitles | أنا أعرف كيف تشعرين الأستيقاظ في هذا العالم المريع |
Ben de sana sataşabilirim. Yanında uyanmayı seviyorum. | Open Subtitles | ربما سأزعجك أنا أيضاً أحب الأستيقاظ بجانبك |
4 saat sonra okula gitmek için uyanmak zorundayım. | Open Subtitles | علي الأستيقاظ للمدرسة بعد أربع ساعات |
Asla uyanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب في الأستيقاظ ابداً |
Uyanma vakti geldi. | Open Subtitles | حان وقت الأستيقاظ |
Uyanma zamanı geldi. | Open Subtitles | وقت الأستيقاظ. |
Uyanma. | Open Subtitles | الأستيقاظ |
Cennetteki babamız sana şükürler olsun ki bu sabah tekrar uyanıp görebilip, duyabiliyoruz. | Open Subtitles | شكراً لتمكني من الأستيقاظ مرة أخرى لرؤية و سماع هذا الصباح |
Daha da düşük bir maaşla istedikleri her şeyi yapacağız çünkü yarın uyanıp eve eli boş dönme korkusunu bilme lütfûnu verirler. | Open Subtitles | نفعل اي شيء يطلبّونه بـ راتب اقل و اقل لانهم يعطوننا هبة ان نعلم انه ليس علينا الأستيقاظ في الصباح لعذاب |
Ben de senin yanında uyanmayı seviyorum. Doktora görünmelisin. | Open Subtitles | أحب الأستيقاظ بجانبك يجب أن ترى أحداً ما |
Sabah hasta gibi uyanmayı özleyip özlemediğimi mi soruyorsun? | Open Subtitles | أتعني هل أشتاقُ إلى الأستيقاظ مغطى بالقاذورات ؟ |