ويكيبيديا

    "الأسعد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en
        
    • mutlu
        
    Ve evlendiğimde, dünyanın en şanslı erkeği olduğum söylenmişti bana. Open Subtitles وعندما تزوجتها قالوا لى أننى الأسعد حظاً فى العالم كله
    Ve evlendiğimde, dünyanın en şanslı erkeği olduğum söylenmişti bana. Open Subtitles وعندما تزوجتها قالوا لى أننى الأسعد حظاً فى العالم كله
    Dünyadaki en şanslı beş kişinin biz olmuş olacağımızı sanmıyorum. Open Subtitles بالإضافة إلى أننا الخمسة الأسعد حظاً من الناس في الكوكب
    Belki de ben tarihteki en iyi blow job yaptıran... Open Subtitles إذًا لعلّي الشخص الأسعد حظًّا في تلقّي الجنس الفمويّ قط.
    Para aslında sizi mutlu yapsaydı, o zaman dünyadaki en zengin insanların en mutluları olması gerekirdi. TED إذا كان المال في الواقع يجعلك سعيداً، عندها فان أغنى الناس في العالم سيكونوا الأسعد.
    Babacık, beni dünyanın en mutlu kızı yaptın. Open Subtitles حبيبي، أراهن أنك ستجعلني الفتاة الأسعد في العالم كله
    Ama mahkemede en şanslımız 10 yıl alacak. Open Subtitles لكن في المحكمة، الأسعد حظا سيحصل على 10 أعوام
    İnsanları birbirine muhtaç eder. Dünyanın en şanslı insanlarıdır. Open Subtitles ويجعل الأشخاص المحتاجين إلى غيرهم الأسعد في العالم.
    Dünyadaki en şanslı iki adamız. Open Subtitles نحن الرجلان الأسعد حظاً في العالمِ، تَعْرفُ ذلك؟
    Evrenin en şanslı insanı olmak nasıl bir duygu Henry? Open Subtitles هكذا يعمل هو ملمس الّذي سيكون الرجل الأسعد حظا في الكون، هنري؟
    Sen dünyanın en şanslı kızısın Barbie. Open Subtitles أنت الفتاة الأسعد حظاً فى العالم يا باربى.
    Tanrım, dünyadaki en şanslı vampir kadın benim. Open Subtitles يا إلهي, أنا مصاصة الدماء الأسعد في كل هذا العالم
    Bir gün birilerini dünyanın en şanslı erkeği yapacaksın. Open Subtitles يوماً ما ستجعل أحد الشبان الأسعد في العالم
    Demek istediğim, gerzekler ama en azından deniyorlar. İstediğim mutlu bir gece geçirmekti. Open Subtitles ولكنهم يحاولون جهدهم, أردت أن تكون هذه ليلتي الأسعد
    Bu atış, şanslı atışlar tarihinde görülmüş en şanslı atış oldu! Open Subtitles لقد كانت الطلقة الأسعد حظاً في تاريخ الطلقات المحظوظة
    O yüzden hayatlarının en mutlu günü olması gereken günde gösterilen ilgiyi memnuniyetle karşılaştılar. Open Subtitles وفياليومالذياعتقدواأنهسيكون الأسعد في حياتهم. اصمدي تحملي ياعزيزتي
    Paul çalıntı olduğunu düşündüğü bir kazı-kazanla kaçıyordu. Zengin olmuştu. Hayatının en mutlu üç dakikasıydı. Open Subtitles كان بول يفّر مع ما ظنّ أنها كانت بطاقة مسروقة، كان ثرياً كانت الدقائق الثلاث الأسعد في حياتي
    Beraber olduğumuz zamanlar en mutlu olduğum anlar. Open Subtitles الأوقات التي كنا بها معاً إنها الأسعد على مر حياتي
    Ahbap, bugün hayatının en şanslı günü. Open Subtitles يا صديقي، هذا اليوم هو الأسعد حظا في حياتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد