Bu şehirde hala devam eden bazı tuhaf şeyler var. | Open Subtitles | هنالك بعض الأشياء الغريبة التي تجري في هذه المدينة |
-Daha tuhaf şeyler de oldu. | Open Subtitles | الأشياء الغريبة يمكن ان تحدث. اذكري واحدة. |
Bir de oldukça tuhaf şeyler yaşıyor olmam. | Open Subtitles | أيضاً لأنني أمر ببعض الأشياء الغريبة جداً |
Kaza olduğunu sanıyordum. Ben de öyle ama bir sürü tuhaf şey oluyor. | Open Subtitles | نعم ، اعتقدت ذلك أيضاً ولكن الكثير من الأشياء الغريبة تحدث أشياء مضحكة |
Ayrıca bu olan onca garip şeyi de açıklamaya yardımcı olacak. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه قد يساعد في تفسير كل الأشياء الغريبة التي كانت تحدث |
İnsanların arabalarında bir sürü garip şey buluyorsunuz. | Open Subtitles | ستجد الكثير من الأشياء الغريبة في سيارات الناس |
Ama iyi ya da kötü, ben öyle biliniyor olacağım, bütün garip şeyleri bilen adam olarak. | TED | للأفضل أو للأسوأ، هذا ما سأكون معروفاً به, بالرجل الذي عرف الكثير من الأشياء الغريبة. |
Garip davranıyor ve acayip şeyler söylüyordu. | Open Subtitles | كَانَ يَتصرف بطريقة غريبة ويقول بعض الأشياء الغريبة كانيفزعني |
Çok utanç verici, git odasına bir bak, bir sürü tuhaf şeyleri var. | Open Subtitles | أنه محرج بالدخول الى غرفته توجد لديه كل أنواع الأشياء الغريبة |
Ve sana ... çok tuhaf şeyler olacak. | Open Subtitles | وبالنسبة لك سيكون هناك العديد من الأشياء الغريبة |
Ve benim naçizane fikrime göre... tuhaf şeyler her zaman olur. | Open Subtitles | وفي رأي الراوي المتواضع أن الأشياء الغريبة تحدث طوال الوقت |
Ve benim naçizane fikrime göre... tuhaf şeyler her zaman olur. | Open Subtitles | وفي رأي الراوي المتواضع أن الأشياء الغريبة تحدث طوال الوقت |
- Oysa uzayda çok şey gördük. tuhaf şeyler. | Open Subtitles | ورغم ذلك، رَأينَا نهاية أشياء هناك، الأشياء الغريبة. |
Burası uzayın derinlikleri, tuhaf şeyler olabiliyor. | Open Subtitles | هذا هو الفضاء السحيق حيثُ تحدث الأشياء الغريبة |
Son günlerde başınıza tuhaf şeyler çok geliyor mu? | Open Subtitles | هل حصلت لك عدة العديد من الأشياء الغريبة مؤخراً ؟ |
İnsanlar tuhaf şeyler yapmak için hep garip geceleri seçiyorlar. | Open Subtitles | هل يختار الناس اليل ليفعلون الأشياء الغريبة أم أن الظلام هو ما يفعل هذا التأثير المرح ؟ |
O gece pek çok tuhaf şey yaşandı. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء الغريبة حدثت تلك الليلة. |
Bir sürü tuhaf şey kulağıma çalındı, ama senden duymayı tercih ederim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن العديد من الأشياء الغريبة لكن أريد سماعها منكِ |
İnsanların arabalarında bir sürü tuhaf şey buluyor olmalısınız. | Open Subtitles | لا بد أنك تجد الكثير من الأشياء الغريبة في سيارات الناس |
İnsanlar seks yaparken her türlü garip şeyi söyler. | Open Subtitles | الناس يتفوهون بكل الأشياء الغريبة أثناء العلاقة. |
Bugün annemle ilgili bir sürü garip şey öğreniyorum. | Open Subtitles | أنا وجدت للتو كل أنواع الأشياء الغريبة حول اليوم أمي. |
Bu sayede onunla ilgili garip şeyleri öğrenir,.. ...ve bunu kabul edip edemeyeceğine karar verirsin. | Open Subtitles | حتى يمكنك اكتشاف كل الأشياء الغريبة وتقرر إذا كان يمكنك الاستمرار مع هذا أم لا |
Medyumlar, seanslar, bütün acayip şeyler. 1993'te ölünce aile dağıldı. | Open Subtitles | مهتمة بالأشياء الغامضة بشكل كبير وسطاء روحانيين, جلسات تحضير أرواح ... كل الأشياء الغريبة ماتت عام 93, و تفرقت العائله |
Çünkü onlar hep en tuhaf şeyleri sever. | Open Subtitles | جيد. يحبّون دائما الأشياء الغريبة. |
Bugün sana söylemeye fırsat bulamadığım çok ilginç şeyler gördüm. | Open Subtitles | أنا.. رأيتُ الكثير من الأشياء الغريبة اليوم... لم يكن لدي الوقت لأحدثك عنها. |