ويكيبيديا

    "الأضعف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zayıf
        
    • güçsüz
        
    • zayıfları
        
    • zayıfı
        
    • zayıfın
        
    • zayıfımız
        
    Tamam, bu muhtemelen en iyi şansımız. Şu iki yayıcılar en zayıf olanlar. Open Subtitles حسناً , ربما يكون هذا هو الرهان الأفضل لدينا هذين الباعثين هما الأضعف
    Ve sonra sarışın She-viper* gibi en zayıf zamanında ona saldırdı. Open Subtitles وكسيدة شقراء مثل أفعى سامة، وجّهت ضربتها وهو في حالته الأضعف.
    Sekste neden adam değil de kadın zayıf olarak adlandırılıyor? Open Subtitles وقالت لماذا هي امرأة المشار كما الجنس الأضعف وليس رجلا؟
    Dört temel güç içerisinde en az anlaşılanı ve en zayıf olanı o ve ne olduğunu, neden var olduğunu kimse bilmiyor. TED إنها الأقل فهماً بين القوى الأربعة الأساسية, وهي الأضعف ولا أحد يعلم ماهيتها, أو سبب وجودها فعلاً.
    İnsan savaştan güçsüz taraf olduğu için kaçar. Savaşı, güçlü taraf olduğu için kazanır. Open Subtitles إنه يهرب لأنه الأضعف و ينتصر لأنه الأقوى
    Hepsi tuzağa düşürüldü. Büyük olanlar, zayıfları seçiyor. Open Subtitles مربوطة ببعضهم هكذا الوحدات الأكبر تختار الوحدات الأضعف
    Bir kağıt parçasını alıyorsunuz zayıf olan elinizi kullanarak içine katlıyorsunuz, bana göre sol elim. TED الفكرة تتمثل بالتقاط قطعة من الورق وطيّها من الداخل باستخدام يدك الأضعف بالنسبة لي اليد اليسرى
    Puan kaybetmekten ya da zayıf biri olmaktan korkuyorsun. Open Subtitles أنتِ تخشين أن تخسري رصيدك تخشين بأن تكوني الطرف الأضعف
    Ve zayıf olanı düşünmeden seviyor. Open Subtitles و الأضعف هو الّذي دائما ما يحبّ بدون حسابات
    Vahşi hayata girince, zayıf türün yok edilmesi kaçınılmaz. Open Subtitles عندما قدمت الأنواع المدمرة في نظام بيئي مغلق إنقراض الأنواع الأضعف كان حتميا ً
    Hangi hayvan zayıf olanın kaçmasına izin verip, güçlü olana saldırır? Open Subtitles أي حيوان سيهاجم الأقوى ويترك الأضعف ليهرب؟
    Kuzey Amerika'ya özgü 4000 türden hiçbiri zayıf olan korunmasızken, güçlüye saldırmaz. Open Subtitles ليس أي من ال 4,000 نوع التي تعيش بشمال أمريكا.. ستهاجم الأقوى حين يكون الأضعف متاحاً.
    Danny en zayıf halka, irademizi kırmak istiyorlar. Open Subtitles داني، الوصلة الأضعف , هم اريد يَكْسرُنا.
    Aslında bu turda 3 yanlış cevapla en zayıf halka Broff'du. Ama buna oylar karar verir. Open Subtitles في الحقيقة، كان بروف هو الحلقة الأضعف في . هذه الجولة، لأنه أخطأ ثلاث مرات، لكن التصويت هو ما يهم
    Bu da gösteriyor ki ister küçük, ister zayıf olun, ister sahadaki en kötü oyuncu olun, ama size işe yaramadığınızı ve vazgeçmenizi söylerlerse yapacağınız tek şey oyuna devam etmektir. Open Subtitles وهذايعني يمكنأنتكونالأصغر يمكن أن تكون الأضعف يمكنأنتكونأسوألاعب بالملعب
    Ben de bakmaya gelmiş olan, küçük, zayıf kurbanlardan birisini seçiyorum. Open Subtitles وأنا ألفت نظر إحدى الفتيات الأضعف والأصغر أنا طبيب
    zayıf zihinli olanlar ilaçlarınız ve bize verdiğiniz eğitim sayesinde o şekilde kalacaklar. Open Subtitles العقول الأضعف بيننا ...ستبقى على ذلك الطريق شكرا لأدويتك... والتدريب الذي أعطيته لنا
    En zayıf halkayla evlen ve işin bitsin. Yaptığı şey bu. Open Subtitles تزوج الحلقة الأضعف وانت حمقاء هذا ما تقوله
    Hepsi zayıf düştü ve en zayıfın ölmesine göz yumamadılar, böyle hassaslaşmamızı da İngilizler kullandılar, bizi kandırdılar. Open Subtitles لقد ضعفوا جميعا و لم يدعوا الأضعف يموت .. و الذي جعلنا عرضة لخداع البريطانيين
    Satrançta en güçsüz taş bile çok daha güçlü taşlara karşı kazanabilir. Open Subtitles في الشطرنج, حتى القطعة الأضعف يمْكن أنْ تكْسب القطع الأقوى
    Bir kahramanın görevinin, kendinden zayıfları korumak olduğunu söyledi. Open Subtitles كان يؤمن بأن واجب البطل المقدس هو حماية الأضعف منه
    Tamam bu ateş topu her neyse en zayıfı alıyor ve sıradaki ben olmayacağım. Open Subtitles مهما كانت تلك النار فهي تأخذ الأضعف وأنا لن أكون التالي
    Ve Witherspoon, senin en zayıfımız olduğunu herkes biliyor. Open Subtitles و أنت يا (وزرسبون)، الجميع يعرف بأنك الحلقة الأضعف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد