Sanırım özür dileyip seni bırakmamız gerekiyor! | Open Subtitles | أظن ان علينا الأعتذار و إطلاق سراحك الآن |
Sayın Başkan, bu işlemleri geciktirdiğimiz için özür dilerim. | Open Subtitles | سيّديالرئيس.. سيّدي الرئيس، أود الأعتذار عن تأخير هذه الإجراءات. |
Dinle, geçen gece için senden özür dilemek istiyorum. Her şey yanlış anlaşıldı. | Open Subtitles | إسمعي أود الأعتذار عن الليلة الماضية لقد أخطأت بالتعبير |
özür dilemeye çalıştığımda, bana şöyle dedi... | Open Subtitles | وعندما حاولت الأعتذار انها مثل |
Özrü basarsanız kimse benimle iletişime geçmez. | Open Subtitles | اذا طبعت الأعتذار لا أحد يمكنه لمسي |
Ve bu Özrün yeterli olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أيضاً أن هذا الأعتذار ليس كافياً |
Oteldeki arkadaşım için özür dilemek istiyordum. | Open Subtitles | اسمعي اريد الأعتذار عن مابدر من أصدقائي الذين بالفندق |
Hank dokunaklı bir şekilde benden özür dilerken ambarımın soyulduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لو لم يكن هانك هناك ليعتذر هذا الأعتذار المحزن لما كنت أكتشفت بأنّ مخزني يسرق. |
özür dileme konusunda iyi değilimdir. Orada olduklarını da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست جيدا فى الأعتذار لا أعرف أن كانوا بالداخل أم لا |
özür konusunu düşündüm de bu seni daha büyük biri yapabilir. | Open Subtitles | مشكلة الأعتذار أنه قد يجعلني رجلاً أكبر لكن |
Delil dolabını kilitlemediğimden dolayı çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا حقاً أريد الأعتذار على ترك خزانة الأدلة مفتوحة |
Birinci seçenek, ben özür dilerim, sen de beni affedip eve geri dönersin ve yetişkinler gibi hayatımıza devam ederiz. | Open Subtitles | الخيار الاول ،يمكنني الأعتذار وأنت ستسامحني وترجع للمنزل ونمضي في حياتنا كراشديين |
Geçen gün için de özür dilerim Bn. Botwin. | Open Subtitles | وأود الأعتذار عما حصل ذلك اليوم ياسيدة بوتين |
Birkaç gün önce yarattığım rahatsızlıktan ötürü özür dilerim. | Open Subtitles | أريد الأعتذار عن الأزعاج الذى سببته هنا منذ أيام قليلة |
Düşündüm ki özür dilediğim için bir şey söylersin veya yaparsın. | Open Subtitles | فقط اعتقدت ذلك، انت تعلم، ربما يكون هناك شيء تريد قلته او عملته، و ترغب في الأعتذار لي عنه. |
Birkaç gün önce yarattığım rahatsızlıktan ötürü özür dilerim. | Open Subtitles | أريد الأعتذار عن الأزعاج الذى سببته هنا منذ أيام قليلة |
Ama asla gerçekleşmeyecek olan ve benim asla yapmayacağım şey, bana şunları söyleyen bir kadından özür dilemek zorunda kalmak olacak: | Open Subtitles | لكن الذي لن يحدث والذي لن أفعله هو الأعتذار لإمرأة ناضجة جاءت إليَّ وقالت |
Senden özür dilemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنظري ، أنا.. أنا أحاول الأعتذار |
özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد حضرت إلى هنا من أجل الأعتذار منكِ |
Özrü basarsanız kimse benimle iletişime geçmez. | Open Subtitles | اذا طبعت الأعتذار, لا أحد سوف يلمسني |
Özrün için sağol. | Open Subtitles | شكرا لكِ على الأعتذار |
Tekrar tekrar özür dilemeyi bırak baba. | Open Subtitles | دادى , أرجوك لا تستمر فى الأعتذار مرة وأخرى. |
özre gerek yok... hadi, çok daha iyi göründüğümü biliyorum. | Open Subtitles | كلا، الأعتذار مقبول كلا، أعتقد أني تحسنت كثيراً |