ويكيبيديا

    "الأعداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşman
        
    • düşmanı
        
    • düşmanın
        
    • düşmanlar
        
    • düşmanların
        
    • düşmana
        
    • düşmanlara
        
    • düşmanım
        
    • düşmanlarını
        
    • düşmanlarla
        
    • düşmanımız
        
    • Klingonlar
        
    • düşmandan
        
    • Düşmanla
        
    • düşmanlarına
        
    Bu hafıza ayrıca neresi dost neresi düşman bölgesi bilmeye ek, üreme bölgeleri ve doğum alanlarını da kapsar. TED وتمتد هذه الذاكرة أيضًا لتشمل مواقع التزاوج ومناطق الولادة، إضافة إلى معرفة من هم الأصدقاء ومن الأعداء من الجيران.
    - Amcamda bu çipi üretiyor. - Yani, açıkçası düşman topraklarındayız. Open Subtitles عمي يصنع هذه الرقاقة لذا نحن بمعنى آخر, في منطقة الأعداء
    Emin olduğumu hayal edebileceğiniz gibi, uzun bir düşman listemiz var. Open Subtitles وأنا متأكد أنك تستطيع أن تتخيل قائمة الأعداء الطويلة التي لدينا
    düşmanı olduğu kadar müttefikleride havaya uçuran deli bombacı, Kimblee. Open Subtitles المفجر المجنون الذي فجر الأعداء بالإضافة إلى الحلفاء , كيمبليي
    Artık düşmanın ne bildiğini biliyoruz ve ona göre davranabiliriz. Open Subtitles نعرف الآن ما يعرفهُ الأعداء, ونعرف كيف نتعامل وفقاً لذلك.
    Bir gün o düşmanlar da dönüp bizden intikam alacak. Open Subtitles أن يومًا ما، سيعود أولئك الأعداء ليسعوا إلى الانتقام منا
    Bir zamanlar huzurlu olan ulusunu her türlü düşman çevreler. Open Subtitles هذه الأمه التي كانت مسالمه يحوطها الأعداء من كل مكان
    Soğuktu, korkuyordunuz ve o soğuk arazide düşman askerleri dalga dalga üzerinize geliyordu. Open Subtitles البرد والخوف، وموجة من بعد أخرى من جنود الأعداء قادمون عبر الحقول المُتجمّدة.
    Bir Kralın hüneri öldürdüğü, düşman sayısıyla değil, halkından kurtardığı insan sayısıyla ölçülür. Open Subtitles أهليّات مَلِك لا تُقدَّر بعدد الأعداء الذين قتلهم لكن بعدد رعيّته الذين أنقذهم
    Bir düşman subayına kendini casus olarak mı yutturdun yani? Open Subtitles أنت .. أنت بعتَ نفسكَ كجاسوس لضابط من الأعداء ؟
    düşman muharipler cezaevini ele geçirdi personeli infaz etti ve kaçmaya hazırlanıyorlardı. Open Subtitles مقاتلو الأعداء سيطروا على السجن و قتلوا الموظفين و كانوا يستعدون للفرار
    Eğer herkesin istediği bir şeye sahipsen çok kolay düşman edinebiliyorsun. Open Subtitles حين يمتلك المرء شيئاً يريده الجميع يصبح من السهل خلق الأعداء
    İsrail Krallığı'nın en büyük düşmanı olan Filistinliler, kıyı düzlüklerinde yaşıyorlar. TED الفلسطينيون القدماء، وهم أخطر الأعداء لمملكة إسرائيل، كانوا يعيشون في السهل الساحلي.
    Eşim Navid, zamanında bana, sonsuz ihtimal bir yaratıcının en kötü düşmanı demişti. TED قالت زوجتي نافيد مرّة أن الاحتمالات اللامتناهية هي صانعة أسوء الأعداء.
    Evet ya, bir sürü düşmanın ortasında, köpeklerin sardığı av gibi duruyoruz. Open Subtitles لنفعل ذلك، ولأننا على المحك، ينبح علينا العديد من الأعداء..
    Adam paranoyak, kızgın, ve parmağıyla işaret ettiği uzun bir düşmanlar listesindeyiz. Open Subtitles هذا الرجل مذعور ، غاضب و نحن على قائمته الطويلة من الأعداء
    Kuzey İsrail'de, şimdi Kibbutz'da bu doğal düşmanların seri üretimini yapan bir işletme var. TED في شمال شرق اسرائيل، في كيبوتس سديه إلياهو هناك مرفق التي تنتج بكميات كبيرة أولئك الأعداء الطبيعية.
    İki deniz piyadesi düşmana rehin düşmüştü ve bundan fazlasını söylemeyeceğim. Open Subtitles اختطف الأعداء جنديين من مشاة البحرية ولن أتفوه بأكثر من ذلك.
    Onların ki farklı gündemlere ve düşmanlara sahip bir ortaklıktı. Open Subtitles كانت هناك شراكة بين أطراف، لكل منها خطط مختلفة والكثير من الأعداء
    Midlands'ta sürüyle düşmanım var. An itibariyle üstesinden gelemeyeceğimiz kadar çok. Open Subtitles لديّ الكثير من الأعداء بالأراضى الوسطى، أكثر ممّن يمكنني مقاتلهم حالياً.
    düşmanlarını köylerinden uzak tutmak için bu tip tabelalar kullanıyorlar. Open Subtitles أنها تستخدم هذه العلامات للحفاظ على الأعداء بعيدا عن القرية.
    Ve unutmayın ki, sizi edindiğiniz düşmanlarla tanıyacaklar. Open Subtitles الأهم من ذلك، تذكرا أنتما ستكونان معروفان من قبل الأعداء الذين تصنعانهما
    Sen... beni tanımıyorsun ama arkadaşımız Yukarı doğu yakasında ortak bir düşmanımız olduğunu düşünüyor, yani, Open Subtitles أنتِ لا تعرفينني ، لكن صديقة لنا تعتقد أن لنا نفس الأعداء في الجانب الشرقي
    Teğmenin işini bölerseniz sadece Klingonlar'ın değil Teğmen Uhura'nın da gazabını üzerinize çekersiniz. Open Subtitles وإذا قمت بالاعتراض ستلقى غضب الأعداء بالاضافة الى غضبها أيضا
    - düşmandan bizi muhafaza ederken öldü. Open Subtitles لقد سقط و هو يدافع عنا من الكثير من الأعداء
    Sonraki 200 yıl boyunca, bu özgürlük savaşçıları birçok Düşmanla savaşacaktır. TED على مدى الـ200 سنة القادمة، الكثير من الأعداء ستواجه مناضلي الحرية.
    Bu noktaları kanotuyla doldurursan düşmanlarına karşı güçlü bir büyün olur. Open Subtitles هذا من عمل الهودو ، صحيح؟ إذاقمتبتغذيةهذه بالدماء، تبقي الأعداء بعيداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد