ويكيبيديا

    "الأعين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • göz
        
    • gözleri
        
    • gözlü
        
    • gözlerden
        
    • gözlerin
        
    • gözlerini
        
    • gözlere
        
    • gözlerle
        
    • gözlerine
        
    • gözlerde
        
    • gözlerinden
        
    • gözü
        
    • göze
        
    • gözlerim
        
    • gözler
        
    Sadece bazı göz kontakları doğal olarak rahatsız edici diyorum. Open Subtitles أنا فقط أقول أن بعض الاتصال بين الأعين يؤدي للتنافر
    göz çukurlarından fırlayan gözleri vardı suratına koala yapışmış gibi duruyordu, anlatabiliyor muyum? Open Subtitles كانت لديه هذه الأعين الصغيره الخرزيه وكأنه تم إلصاقهم بوجهه مثل الكوالا أتعلمين؟
    Penisi küçüktü, elleri ufaktı, ve sinir bozucu gözleri vardı. Open Subtitles وكان قضيبه ضئيلاً يدان صغيرتان , وهذه الأعين الكبيرة كالحشرات
    Sefil şaşı gözlü, sosissever keresteler. Open Subtitles الأعين الزائغة البائسة، الخنازير أكلة السجق.
    O halde bırak soruştursun, ama gözlerden uzak olsun. Open Subtitles إذا دعه يحقق، لكن أبقه بعيداً عن الأعين.
    Beni izleyen tüm bu gözlerin önünde sahnedeyken kendimi çırılçıplak hissediyorum. TED وبينما أقف هنا، وكثيرٌ من الأعين تحدّق بي، أشعر بالصفاء والتجرّد.
    Size anlam ifade etmeyen harfler gibi geliyor ama bu dizilim bize Craig'in göz rengini veriyor. TED بالنسبة لكم فإنّها تبدو حروف صامتة، لكن هذه السلسلة تعطي لون الأعين للدكتور غرايغ.
    Sadece bir çift göz gördüğümü hatırlıyorum. Kocaman, sarı gözler. Open Subtitles أنا فقط أتذكر رؤية زوجا من الأعين الضخمة الصفراء
    Öğrencilerinden biri, Paraguay'dan postalanan bir çift göz aldıktan sonra kendini öldürdü. Open Subtitles واحداً من طلابه إنتحر بعد ان تسلم زوجاً من الأعين من أنثى في طرد من منطقة الحدود الثلاثة
    Kendini öldüren transseksüel bir denizciye bir çift göz gönderdi. Open Subtitles شحن زوج من الأعين إلى بحار متغير جنسياً قام بقتل نفسه
    Dillon Chelsea' yi elleri kelepçeli gözleri bağlı arabasına attı. Open Subtitles ديلون وضعت تشيلسي في السيارة وهي مربوطة اليدين ومعصوبة الأعين
    Evet. Yani eğer gözleri parıldıyorsa, başarmışsınızdır. Eğer gözler parıldamıyorsa, bir soru sorma hakkınız vardır. TED حسناً . فإذا كانت تلمع الأعين فأنت تقوم بالأمر وإذا لم تكن تلمع عليك أن تسأل نفسك سؤالاً
    Tıpkı o koca gözlü çocuğun tablosundaki gibi. Open Subtitles مثل الطفل ذو الأعين الكبيره بإحدى اللوحات المخملية
    "Parlak gözlü uzaylıların bir ilgisi var mıdır" diye düşünmekten kendimi alamadım. Open Subtitles لا يسعني إلا أن أتساءل عما إذا كان هناك علاقة للفضائيين ذوى الأعين البراقة بالأمر
    Ülkenin ırak bir köşesinde, meraklı gözlerden uzakta hoş bir şato. Open Subtitles قلعة جميلة في جزء منعزل من البلاد ـ ـ بعيداً عنِ الأعين المتطفلة
    Yanlış bir şey yaptığımızda kendimizi bu gözlerden saklanabileceğimize yargılanmayacağımıza inandırmaya ya da... Open Subtitles نحن نحاول أن نُقنع أنفسنا أن بإمكاننا الإختباء من تلك الأعين واننا عندما نفعل شيء خاطىء لن نُعاقب
    İnsanlar göremeyecekse bu gözlerin ne anlamı var? . Open Subtitles لمَ التمتع بهذه الأعين بينما لا نستطيع رؤيتهم؟
    Onu elinden tuttu ve okyanus mavisi gözlerini derin derin baktı. Open Subtitles أخذته من يده ونظرت عميقا في تلك الأعين الزرقاء بلون المحيط.
    Şimdiye kadar gördüğüm en güzel gözlere sahip bir kahve dükkanı sahibiyle daha çok zaman geçirebilirim diye umuyordum. Open Subtitles كنت آمل بأنه يمكنني تقضيت وقت أكثر مع مالكة محل القهوة من فقط حدث و أمتلك الأعين الأكثر جمالاً التي لم أرى مثلها من قبل
    O soğuk, ölü gözlerle dik dik bakarken, işlem filan yapamazsın. Open Subtitles لايمكنكَ أن تقوم بالحسابات الرياضيه مع تلك الأعين البارده و المميته تحدق فيك
    gözlerine bakmayin. Herhangi bir yerine bakin ama gözlerine bakmayin. Open Subtitles ولا تنظروا إلى أعينهم أنظروا لأي مكان آخر، إلّا الأعين
    Bazı şeyleri, gözlerde görebileceğimize inanırım. Open Subtitles أنا أظن بأن يمكنك أن ترى بعض الأشياء في الأعين
    Ve kocaman büyük gözlerinden, görünmez gizli deliklerden... Open Subtitles فاندهشت من الأعماق الخفية لتلك الأعين الكبيرة
    Yalan söylersen, annenin iki gözü kör olsun. Open Subtitles و إذا كذبت علي فستوموت أمك من سرطان في الأعين
    Şerefe. Gözlerimize bakalım. Millet, göz göze gelelim. Open Subtitles نخبكم, انظروا في أعين بعضكم انظروا في الأعين يا رفاق
    Şu anda acayip susamış durumdayım bunlar da benim susamış gözlerim oluyor. Open Subtitles أنا عطش جداً الأن فحسب, لذا هذه الأعين العطشى
    gözler çoğu zaman problemlidir çünkü genellikle açık kalmak isterler. Open Subtitles غالباً ما تمثّل الأعين مشكلة ضئيلة إذ تكون مفتوحة عادةً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد