ويكيبيديا

    "الأغراض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eşyaları
        
    • şeyler
        
    • şeyleri
        
    • eşyalar
        
    • eşya
        
    • nesneler
        
    • nesneleri
        
    • eşyaların
        
    • eşyalarını
        
    • malzemeleri
        
    • şeyi
        
    • eşyalara
        
    • malzeme
        
    • şeylerin
        
    • eşyam
        
    - Tamam. Buradan gitmeliyiz. - eşyaları topla ve valize yerleştir. Open Subtitles حسناً , يجب علينا الخروج من هناً أحضر الأغراض وضعها بالحقيبة
    Sorunu çıkaran benim çünkü ve evimdeki bütün lüks eşyaları sana geri vereceğim. Open Subtitles لأنني أنا من تسبب بالمشكلة وكل هذه الأغراض الفخمة في المنزل، خذهم معك
    Neden sen ve ben gidip bana bir şeyler almıyoruz? Open Subtitles لم لا نذهب أنا وأنت لشراء بعض الأغراض لأجلى ؟
    Başlamadan önce bu eve ait bazı şeyleri geri vermem gerekiyor. Open Subtitles قبل ذلك لابد أن أعيد بعض الأغراض التى تخص هذا المنزل
    Kayıp eşyalar bölümünden, ortama daha iyi uymamızı sağlayacak şeyler bulduk. Open Subtitles و وجدنا بعض الأغراض في درج المفقودات تساعدنا للتأقلم بشكل أفضل.
    eşya toplayan bir kuş türü. Adam da nadir şeyleri toplayıp satıyormuş. Open Subtitles ذلك طائر يكتنز الأشياء، ومنه أتى اللقب لأنه يجمّع ويبيع نوادِر الأغراض.
    nesneler burada işe yaramaz. Evet, tabii. Open Subtitles أتعلم، لا تزعج نفسك الأغراض ليس لها مفعول هنا
    Bu kutsal amaç için, kendilerini bütün nesneleri bulmaya adamış olan kişiler. Open Subtitles مجموعة قد قررت جمع جميع هذة الأغراض من أجل هذا الهدف المقدس
    Akşam yemeğinde buluşalım, şu eşyaları da topla, tamam mı? Open Subtitles قابلني الليلة على وجبة العشاء، اتفقنا؟ وقم بتوضيب هذه الأغراض.
    Yeterince kadar olsa kafidir sanırım, birkaç sandalye devrilsin süs eşyaları kılıçtan geçse falan, bilirsin işte. Open Subtitles ليس كثيراً بعض الكراسى المقلوبة بعض الأغراض المبعثرة ذلك النوع من الأشياء , كما تعلم
    eşyaları arasında, bir çekmecede bir telefon makbuzu buldum. Open Subtitles من بين الأغراض التي تركها على الطاولة كانت هناك فاتورة هاتفية
    Takı yapmak için malzeme almaya çıkmıştık ve bir şeyler yemeye karar verdik. Open Subtitles كنا خارجين نحضر بعض الأغراض لصناعة الإكسسوارات و قررنا أن نأكل شيئاً هنا
    Bize bir valiz hazırla, yiyecek bir şeyler de koy, oldu mu? Open Subtitles أودّك أن تحزمي بعض الأغراض لنا، احزمي بعض الأطعمة المعلبة، مفهوم ؟
    Aferin, Charlie. Baban bazı şeyleri geri verecek, tamam mı? Open Subtitles تشارلي كن مطيعاً ، والدك يجب أَنْ يعيد بعض الأغراض
    Nerden geldiğini bilmemelerin sağlayarak neden ailenin ihtiyacı olan şeyleri almıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تشتري الأغراض التي تحتاجها عائلتك وتضعها بأماكن يمكنهم إيجادها؟
    Muhtemelen fazlası vardı ama eşyalar taşınıp duruyor ve sonunda kayboluyor. Open Subtitles الأرجح أنه كان يوجد أكثر لكن الأغراض تُنقل وفي النهاية تضيع.
    Pekala. Valizlerimi toparlayacağım. Beraberce birkaç eşya koyabiliriz. Open Subtitles حسنا أنا يمكن أن أحزم حقائبي نحن يمكن أن نضع بعض الأغراض سوية يمكننا أن ننجز ذلك
    Ben sana yolu göstermiş olabilirim, ama seni buraya nesneler getirdi. Open Subtitles ربما أريك الطريق لكن الأغراض هى من أحضرتك لهنا
    Hikâyeleri anlatmak için nesneleri kullanmak, yeni bir ritüel tohumu ekmek, 13 yaşında olan birinin törenleri için değil yolun çok daha ilerisindeki birisi için? TED أتكون الاستعانة بتلك الأغراض لسرد القصص النواة لطقس جديد، ليست لمن هم في 13 سنة، إنما هي لمن اقترب من أواخر العمر؟
    Hickory Sokağı 26 Numaradaki eşyaların... çoğunu kimin çaldığı veya neden çaldığıyla, ilgili bir gizem yok. Open Subtitles .. لا يوجد غموض حول من كان يسرق أغلب الأغراض من 26 طريق هيكوري أو لماذا
    Ama eşyalarını duvarlarda bıraktım, resimlerini ofisinde. Open Subtitles لكنني أبقيت الأغراض التي على الجدران وصورته التي في المكتب
    Bomba sığınağı var. Yiyecek, su, tıbbi yardım malzemeleri var. Open Subtitles لديه ملجأ حرب متوفر بالماء و الأكل و الأغراض الطبية
    Hey, yolculuğumuz boyunca lazım olacak her şeyi aldım. Open Subtitles إنظرْ إلى كُلّ الأغراض التي أحضرتها لرحلتنا
    Babamın bodrumundaki eşyalara benziyor. Open Subtitles ‫هذا يشبه كل الأغراض التي كان والدي ‫يحتفظ بها في القبو.
    Vav. Gerçekten peyniri seviyorsun galiba. Aldığınız şeylerin makbuzunu görmek zorundayım ve üstünüzü arayacağım. Open Subtitles عجباً، أنت حقاً تحب الجبنة عليّ رؤية الأغراض وتفتيشكم
    Yukarı gelebilir misin? Daha bir sürü eşyam var. Open Subtitles هلّا ساعدتني بالأعلا لدي العديد من الأغراض بالأعلا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد