Aslında bu göze çarpan bir hata Cümleyi edatla bitirmemek en iyisi | Open Subtitles | رغم أن هذا خطأ شائع ومن الأفضل عدم إنهاء الجملة بحرف الجر |
en iyisi karışmamaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد كنت دائما أرى بأنه من الأفضل عدم التدخل في أمور لا تخصني |
Buna inanmak istemiyorum ama eğer içinizden biri suçluysa gizlenmektense -çünkü hiçbir şey ikiyüzlülükten daha kötü değildir- itiraf edip, pişman olması onun için daha iyi olur. | Open Subtitles | إذا احداً منكم مذنب, والتي أجد صعوبه بتصديقها, انها فكرة سيئة للاختباء لأنه لا يوجد شيء أسوأ من الأفضل عدم الاختباء |
Poseidon'un üç dişli mızrağını kullanmazsanız daha iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل عدم استخدام المياه شبه بوسيدون لترايدنت |
O zamanlar bir Barrow'a verecek kötü bir haberin varsa ağzını açmamak en iyisiydi. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، اذا لم يكن لديك اخبار جيدة لبارو من الأفضل عدم قول أي شيء على الإطلاق. |
O zamanlar bir Barrow'a verecek kötü bir haberin varsa ağzını açmamak en iyisiydi. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، اذا لم يكن لديك اخبار جيدة لبارو من الأفضل عدم قول أي شيء على الإطلاق. |
Aslında biz de kendi aramızda konuştuk ve Winshiplerin bu akşam gelmemesi daha iyi olur diye düşündük. | Open Subtitles | في الواقع، بعضنا تحدث و سيكون من الأفضل عدم مجيء آل وينشيب الليلة |
en iyisi karışmamaya karar verdim. Al bakalım. | Open Subtitles | لطالما وجدت أنه من الأفضل عدم التورط كثيراً |
Bulaşıcı değil, ama ne olduğunu anlayana kadar diğer kirli maddelere maruz kalmasını önlemek en iyisi. | Open Subtitles | إنه ليس مستعد ، لكن سننتظر لنعرف أكثر من الأفضل عدم إدخال عملاء آخرين |
Öyle bile olsa basit bir iş gibi davranmamak en iyisi. | Open Subtitles | حتى ولو, من الأفضل عدم التظاهر بأن الأمر سهل للغاية |
en iyisi bu tür bir şeye hiç bulaşmamak. Böyle her zaman daha iyi hissettim. | Open Subtitles | من الأفضل عدم الوقوع في مثل هذه الحال لقد شعرتُ على الدوام بأنّ ذلك أحسن |
en iyisi hiç karışmamak. Anlıyor musun? | Open Subtitles | من الأفضل عدم التدخل على الإطلاق ، تعرف ؟ |
Eğer sen burada olmazsan daha iyi olur diye düşündük. | Open Subtitles | ارتئينا أنه... سيكون من الأفضل عدم وجودك. |
Bunun çok fazla olduğunu biliyorum ancak bir tedbir olarak eve gitmezsek daha iyi olur diye düşündük ve bende onunla aynı fikirdeyim. | Open Subtitles | أعلم أن هذا كثير... لكننا شعرنا أن الأفضل عدم عودتنا لبيوتنا كإجراء إحترازيّ، ووافقت. |
Ona anlatmamak daha iyi olur. | Open Subtitles | الأفضل عدم إخبارها. |
Bırakmasan daha iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل عدم القيام بذلك |