"الأفعى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yılan
• yılanı
• yılanın
• Engerek
• Snake
• yılana
• yılanlar
• yılandan
• piton
• yılanlı
• Mamba
• yılanla
• yılansın
• yılanının

- "Şahinin gölgesindeki yılan." - "Şahinin gölgesindeki yılan" işte bu!
فلنطلق عليه، الأفعى فى ظل النسر جيد الأفعى فى ظل النسر

Bir yılan yakalamanın tek insani yolu yılan tuzağı kullanmaktır.
إنَّ الطريقة البشرية الوحيدة لإحتجاز الأفعى هي بإستخدام فخ الأفاعي

Çıngıraklı yılan eti, sıçan kebabı ve Refried Whiskey albümü.
لحم الأفعى المجلجلة ، والكباب . اللئيم ، والويسكي المقلي

Sonra sen elinden geleni yapıp yılanı dışarı çıkartıp Sarah'ı kurtarabilirsin.
ثم أن يمكن أن تفعل ما بوسعك لإخراج الأفعى وإنقاذ سارة

Hayatları boyunca yılanlardan korkmuş bu insanlar artık "Şu yılanın ne kadar güzel olduğuna bak." gibi şeyler söylüyorlardı.
هؤلاء الأشخاص الذين صاحبهم طيلة حياتهم خوف من الأفاعي أصبحوا يقولون أمور مثل أنظر كم هي رائعة هذه الأفعى

Akrep veya yılan izi olan yenecek veya içecek her şeyi.
أيّ شيء أكلها أو شربها مُسارة من قِبل الأفعى أو العقرب

Pekâlâ, yılan barınağına gidelim, müdürü bulalım, o da bize doğru yılanı bulsun.
حسناً، إذاً نصل إلى مأوى الزواحف، نجد الأمين، ونجعله يحضر لنا الأفعى الصحيحة.

Bazen sihirler yılan ısırığı gibi olur. Panzehiri zehri kullanarak yaparsın.
التعويذات أحياناً كلدغات الأفعى يمكن أنْ تصنعي علاج السمّ مِن السمّ

yılan dostun seni öldürmeye çaışmıyordu. Seni sadece ağacın bir parçası sandı.
تلك الأفعى المنزلقة لم تحاول إيذاءك، إنها ظنتك جزءًا من الشجرة فحسب.

Yalancı yılan! Sethi'yi Musa'ya kışkırtmaya çalışırsan kendi zehrinle kendini yok edeceksin.
أيتها الأفعى المتربصة سوف تقضي على نفسك بسمك

Ya da renkli derisi göz okşuyor diye, Engerek daha mı iyi yılan balığından?
أو هو الأفعى أفضل من ثعبان البحر لأن له محتويات الجلد باللون العين؟

- Bu yılan Yumruğu değil... Bu ne?
هذا الأسلوب ليس أسلوب قبضة الأفعى ما هو ذلك؟

Ama yılan bana saldırırken, dansederek yoldan çekildim.
وعندما هاجمتنى الأفعى رقصت بعيدا عن طريقها

Geriye kıvrık yüzlerce dişle yılanı ganimetinden vazgeçirmenin hiçbir yolu yok.
بمئات الأسنان المعقوقة للخلف فلا مجال أن تتخلّى الأفعى عن غنيمتها

Tabutun altında bir delik olacak ve oradan yılanı içeri göndereceğim.
سأفعل بـ 5000 دولار كفن به ثقب سفلي ندخل منه الأفعى

Eğer bu bir yılanın işiyse, evde kalmak daha akıllıca.
لو الأفعى فعلت ذلك إذاَ يجب أن نبقى في المنزل

Böyle söylersen, sen de izin vermezsin yılanın etrafınfda sinsice dolanıp hayatını mahvetmesine.
لقد قلتها بنفسك ولا يجب أن تترك الأفعى تزحف في الجوار وتخرب حياتك

Snake Alcilgelh, iyi, iyi Kaplansız ve yarasasız balina avı.
الأفعى المجلجلة , جيد جيد لصيد الخفافيش وليس النمور

Götümden çıkan bir şeyi bir çıngıraklı yılana ısırtmak çok önemli!
أنه هام للغاية أن تجعل الأفعى تعض شيئاً من مؤخرتي

Şimdi, muhtemelen hatırlayacağınız gibi, yılanlar ateşlediğiniz zaman siyah kül üreten küçük disklerdir.
كما يذكر معظمكم على الأرجح الأفعى هي هذه الأقراص الصغيرة المستديرة التي تشعلونها فتبصق أفعى صغيرة من الرماد الأسود

Saldırgan değildir ama çıngıraklı yılandan on kat daha zehirlidir.
ليست عدوانية ، لكنها أكثر سمية بـ 10 مرات من الأفعى الجرسية

Şimdi oyun oynamayı kes ve işini yap, seni dört ayaklı piton!
الآن دعيكي من العبث هنا و قومي بعملك, أيتها الأفعى بأربع أرجل

Bana deli diyebilirsin ama yılanlı adamdan şüpheleniyorum.
انعتيني بالمجنون, و لكنني أشك بالرجل ذو الأفعى

Olamaz! Zavallı adam. Mamba'nın işini bitirdim.
اللعنة، يا للمسكين. للتو نجحت مع الأفعى.

Yuvası için çıngıraklı yılanla nasıl mücadele ettiğine bak?
أنظر كيف يقاتلون الأفعى المجلجلة من أجل عُشِهِم

Bunu dinlemem gerekirdi. Çünkü sen gerçekten herkesin söylediği gibi kendini beğenmiş sığ bir yılansın.
كان عليّ الإصغاءُ إليهم، لأنّكَ الأفعى الأنانيّ السطحيّ، كما وصفكَ الجميع.

Her neyse, adam otu "boa" yılanının içine koyuyor.
على أية حال يارجل فهو يضع العشب داخل بضاعة الأفعى