ويكيبيديا

    "الأفيون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • afyon
        
    • uyuşturucu
        
    • Opium
        
    • afyondan
        
    • bhaang
        
    • Haşhaş
        
    • esrar
        
    • afyona
        
    • Afyonu
        
    • afyonlu
        
    • Afyonun
        
    • haşhaşımız
        
    • opioid
        
    Uçaklarımızın yaylalardan, eroinin üretildiği Vientiane'ye afyon taşımak için kullanıldıklarından şüpheleniyoruz. Open Subtitles نشك أن طائراتنا تستعمل لنقل الأفيون من المناطق المرتفعة الى فيانتياتن
    Pamuk, afyon, çelik ve şimdi de silahlar ve kimyasal silahlar. Open Subtitles في القطن و الأفيون و الحديد ثم السلاح و الأسلحه الكيماويه
    Robert Hooke, sağlığını günlük dozda pelinotu, afyon, cıva gibi bazı kötü alışkanlıklar yüzünden mahvederek yıllar önce ölmüştü. Open Subtitles مات روبرت هوك ولكن قبل سنوات من موته دهور صحته بنفسه بعادات سيئة جرعات يومية من الإفسنتين, الأفيون والزئبق
    Bir Çin keş hanesi işlettiğimden beri ilk defa bu kadar uyuşturucu görüyorum. Open Subtitles لم أر كل هذه المخدرات منذ كنت أدير بيتاً لشرب الأفيون الصيني
    Usta afyon mağaralarına yangını söndürmeye gittiğimizde, fakirler para kasasına hücum etti Open Subtitles سيدي حين ذهبنا لاخماد، النار على أوكار الأفيون الفقراء داهمت قبو المال
    Asya'daki tek büyük işletme, iş hayatına Çin'e afyon kaçakçılığı yaparak başladı. Open Subtitles أكبر عمل فردي في آسيا بدأ عن طريق تهريب الأفيون إلى الصين.
    Dünyadaki Haşhaş, afyon ve eroinin %80-%90 arasında değişen oranı Afganistan'dan çıkıyor. TED 80 إلى 90 فى المائة من الخشخاش فى العالم، الأفيون والهيروين يأتى من أفغانستان.
    Ama toplumsal destek olarak düşündüğümüz şeylere bu afyon (opioid) ve aşırı doz krizi ortasında yeni bir acil durum eklendi. TED لكن ما نفكر فيه بخصوص دعم المجتمع يأخذ منحنى طارئا جديدا عنذما تنخرط في تعاطي الأفيون بجرعة مفرطة.
    Bu hareket, iki ulus arasındaki ilk afyon savaşını tetikledi. TED قامت حرب الأفيون الأولى بين الدولتين نتيجة هذا التصرف.
    1858 Çin'de afyon savaşlarında İngiliz Güçlerinin zaferinin de senesiydi. TED عام 1858 في الصين كان الانتصار في حرب الأفيون من قبل القوات البريطانية.
    Görev mülkünün ücra bir bölümünde afyon yetişiyordu. Open Subtitles إن الأفيون كان ينمو في قطعة بعيدة من أرض الإرسالية التبشيرية
    Buna laudanum diyorlar, afyon ve alkolden bir solüsyon. Open Subtitles ما تلك؟ يطلقون عليه الأفيون محلول من الأفيون والكحول
    Sana, afyon ticaretimize burnunu sokan herkese... korku salacak miktarda cephane getirdim. Open Subtitles أحضرت لك ترسانة ستثني أي شخص عن التدخل في تجارة الأفيون الخاصة بك
    Öyle bir ülke ki afyon üreterek savaşı finanse etmenin en kolay yolu. Open Subtitles البلاد .. حيث توزيع الأفيون أصبح أسهل الطريق لتمويل الحرب
    Patron seni afyon ülkesinin kalbine yerleştirmiş. Open Subtitles رئيسك اختار مكان مناسب في قلب مناطق الأفيون
    Burada kimse afyon ticaretine girmeden savaşı kazanamaz. Open Subtitles لا أحد يفوز في حرب هنا من دون أن يتحمك بتجارة الأفيون
    Kardeşimle halamın yanında kalmak için Hawaii'ye gittik... Kardeşim uyuşturucu işine bulaştı. Open Subtitles فذهبت انا وأخي للإقامة مع عمتي في مزرعتها في هاواي وتحول أخي الى زراعة الأفيون
    Bu aşamada, her üç Amerikalı birlikten birinin, Opium veya eroini denediği tahmin ediliyor. Open Subtitles في هذه اللحظة، تم التصريح بأن ثلث جنود الجيش الأمريكي يتعاطون الأفيون والهيروين
    Eroin afyondan daha yüksek doz uyuşturucu içeriyor ki bu da müşterileri daha çok memnun eder. Open Subtitles الهيروين يوصل جرعة أكبر من المخدر للدماغ أكثر من الأفيون وهذا يخلق زبونا سعيدا.
    Buraya kadar geliyorsun ve bhaang içmiyorsun, bu utanç verici. Open Subtitles ! جئت إلى (يو بي) ولم تجرب الأفيون إنه عار
    Bu işten sonra esrar içip, Kunta Kinte'yi seyredip, seni tekmeyeleyeceğim. Open Subtitles عندما ينتهي هذا،سأقوم بتدخين الأفيون أراقب ساعتين من الجذور،وسأقوم بركل مؤخرتك
    Bunun bir iş görüşmesi olduğuna inanıyor ve afyona olan düşkünlüğü bilindiğinden suç ortağı, onu Kızıl Ejder'e götürüyor. Open Subtitles معتقداً أنه ذاهب لمقابلة عمل و من المعلوم ضعفه أمام الأفيون قام الشريك بأخذه إلى التنين الأحمر
    Afyonu Manchukuo'daki herhangi bir yerden satın alabilirsin. Kes sesini. Open Subtitles يمكنك أن تشتري الأفيون من أي مكان في مانشو كيو
    Çünkü senin hayallerin insanların afyonlu kek yedikten sonra kurdukları hayallere benziyor. Open Subtitles لأنك يوجد لديك أحلام من النوع الذي يصيب الناس بعد أن يضعوا الأفيون في الكعك
    Anlamalısın, Afyonun dağıtımını bizzat ben yapıyorum... ama kızları almak için döneceğim. Open Subtitles اغهم, سأقوم بتوصيل الأفيون شخصيا لكنني سأعود لأخذ الفتيات
    Ona ne istersen de ama fabrikayı çalıştırmak için petrolü olmazsa haşhaşımız işlenemez. Open Subtitles نادها بما تشاء. صناعة الأفيون لدينا لا يمكنها أن تتم بدون النفط الذي نأخذه منها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد