Ona göre mavi aykırılar, ana sekans evresindeki yaşlı ve solgun yıldızların çarpışması sonucu oluşmuş. | Open Subtitles | .. إنه يعتقد أن التائهون الزرق هم نتيجة تصادمات بين النجوم الأقدم والأعتم في التسلسل الرئيسي للنجوم |
Çocuklarının ismi Jim ve Pam olan yaşlı çifti hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر أن الثنائي الأقدم الذي أسماء اطفالهم جيم وبام؟ |
- Eğer göreve çıkılırsa kıdemli subay yetkiyi devralmalıdır. | Open Subtitles | فإنه من الواضح بأن الضابط الأقدم على متن المركبة يجب أن يقوم بعمل القائد |
- kıdemli laboratuvar teknisyeniyim. | Open Subtitles | أنا التقني الأقدم في المعمل وآخر مرة تفقدت |
Şili'nin kuzeyinde bulunan çöl, Dünya'nın en eski ve kuru çölü. | TED | تقع في شمال تشيلي، إنها الصحراء الأقدم والأكثر جفافاً على الأرض. |
Yaşlılar daha iyi. Çiftlere dikkat et. Kurbanının kulağına sadece sen fısıldamalısın. | Open Subtitles | الأقدم أفضل لكن الحذر من الأزواج لا أحد يهمس في أذن علامتك غيرك |
İçlerinde en yaşlısı, Fernandina'dan yaklaşık 100 kat yaşlı olan takımadanın güneydoğusunda yer alan bir adadır Espanola. | Open Subtitles | الأقدم منهم كلّهم تقريبا 100 مرة أقدم من فرناندينا تستند على الحافة الجنوبية الشرقية من الأرخبيل - إسبانيولا |
Kırmızı büyük noktalar şeklinde görünen yaşlı yıldızların soğuduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن النجوم الأقدم تصبح أبرد للتنتفخ في النهاية الى العماليق الحمراء |
Tehlike savuşturuldu, yaşlı mirketler beslenmeye dönmek için dağılıyorlar. | Open Subtitles | بعد تفادي الخطر تعود الميركات الأقدم لتستأنف الطعام |
yaşlı şempanze ağaçların arasında yol gösteriyor. | Open Subtitles | يقود الشمبانزي الأقدم الطريق نحو ظُلّة الغابة |
Belki yaşlı şempanzeler ile yaptığı son karşılaşma belleğinde tazeliğini koruyor. | Open Subtitles | ربما لا يزال يتذكّر آخر مواجهة مع الشمبانزي الأقدم |
Cesaretlenip, büyük bir risk alıyor ve daha yakına gidip yaşlı erkeğin yanına geliyor. | Open Subtitles | يخاطر بجرأة ويقترب ويصل إلى الذكر الأقدم |
Ve yaşlı şempanzenin bunu öğrenmesini sağlayan olağanüstü bir becerisi var. | Open Subtitles | ولدى الشمبانزي الأقدم مهارة رائعة تمكّنه من معرفة ذلك |
Bu işi kıdemli cerraha bırakmaya ne dersin? | Open Subtitles | لم لا تدع الجراح الأقدم يتولى ذلك ؟ |
Ben kıdemli olduğum için, sen koru. | Open Subtitles | أنا هنا الأقدم أنت غطنى |
Görüşeceğin kıdemli Mutabakat temsilcisi benim. | Open Subtitles | ( سأكون الممثل الأقدم لـ ( الكوفنانت الذي سوف تتعامل معه |
Bu, kıdemli saha ajanımız Çok Özel Ajan Anthony DiNozzo. | Open Subtitles | إنه عميلنـا الميدانـي الأقدم العميــل الخـاص جدا (أنتونـي دينـوزو) |
Doktor eski anıların yenilerinden daha taze kalmasıyla ilgili diyor. | Open Subtitles | الطبيب يَقُولُ بأنّه شيءُ حول الذكريات الأقدم تُصبحُ هديةَ أكثرَ. |
Yeni alışveriş merkezi eski merkez olunca bununla ilgili bir haber yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبتُ مقالةً حول الأمر حينما أصبح المجمّع التجاري الأوّل هو الأقدم |
Burası KYGL Sınırdaki Yaşlılar, bizi dinliyorsanız eğer muhtemelen hafta sonundaki büyük futbol maçı için hazırsınızdır. | Open Subtitles | ♫ معكم إذاعة تيكساركانا الأقدم على الحدود إذا تابعتمونا ♫ ♫ استعدوا للمباراة الكبرى في كرة القدم بنهاية الأسبوع ♫ |
Kesinlikle en yaşlısı ben olacağım. | Open Subtitles | سأذهب بالتأكيد لأكون الأقدم |
Sadece isimler değişti, eskileri attılar ama halk hâlâ aç ve umutsuz. | Open Subtitles | هم فقط غيروا الاسم، ليبقوا على الأقدم والأكثر فساداً لكن الشعب جياع و متهالك |