En azından bunun benim için ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışsan? | Open Subtitles | ألا تستطيع على الأقل أن تفهم كم يعني ذلك الأمر بالنسبة لي؟ |
Bunun senin için ne kadar kötü olacağının farkında mısın? | Open Subtitles | أتعلمين مدى السوء الذي سيصل إليه هذا الأمر بالنسبة إليكِ؟ |
Fakat bir işçi sınıfı var ki onlar için bu hikâye çok farklı olmuştur. | TED | ولكن يوجد فئة معينة من العمال الأمر بالنسبة لهم مختلف قليلًا. |
- Okul için bu kadar. Şimdi ne olacak? | Open Subtitles | إذن، انتهى الأمر بالنسبة للدراسة، ماذا الآن ؟ |
Şimdiden yanlış yola saparsa onun için her şey biter. | Open Subtitles | إذا سارت بشكل خاطئ الآن حينها سينتهي الأمر بالنسبة لها. |
Bunu duymam gerek çünkü bu boşanma konusu ödümü koparıyor çünkü ona ne olacağı konusu hep aklımı karıştırıyor. | Open Subtitles | لأن أمر الطلاق هو ما يخيفني لأنه لا أعرف كيف سيكون الأمر بالنسبة لها |
Benim için nasıl olduğunu hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك حتى أن تتخيّل كيف كان الأمر بالنسبة لي؟ |
Ama bazen bunun diğerleri için nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | "ولكنّني أتساءل أحياناً كيف هو حال الأمر بالنسبة للآخرين" |
Gün boyu elde etmek için ne yapıyorum bir fikrin var mı senin? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة كيف هو الأمر بالنسبة لي بأن أنجح باجتياز اليوم. |
Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا يُمكنك رؤية مدى أهمية ذلك الأمر بالنسبة لي ؟ |
Hepimiz onun için ne kadar kötü olduğunu biliyoruz ama bize iyi görünmeye çalışıyor. | Open Subtitles | نحن نعرف مدى صعوبة الأمر بالنسبة لها و لكن يبدو أن أمورها على مايرام |
Bunu geçen hafta konuşmuştuk ve sana bugünün benim için ne kadar önemli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | و قد أخبرتك بأهمية ذلك الأمر بالنسبة لي. |
İşler geri döndüğümüzde bizim için ne kadar güvenli olacağını kim bilir? | Open Subtitles | لكن من يدري كيف سيكون الأمر بالنسبة لنا هناك؟ |
Hayır, senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum ve programımı ona göre ayarlayacağım. | Open Subtitles | ،لا،أنا أعرف مدى أهمية هذا الأمر بالنسبة لك وسوف أنظم مواعيد التزاماتي وفقًا لذلك |
Sanırım eylemlerimi haklı çıkarmak için uzun yıllar harcamışım, ki bu da gerçeği itiraf etmenin benim için bu kadar zor olmasına neden oluyor. | Open Subtitles | أفترض أنني قضيت سنيناً عديدة محاولاً تبرير أفعالي ما صعّبَ الأمر بالنسبة لي.. أن أعترف بالحقيقة.. |
Erkekler ikisini de yapabilir ancak kadınlar için bu tam zamanlı iki iş yapmak gibi. | Open Subtitles | يستطيع الرجال إمتلاك الأمرين لكن الأمر بالنسبة للنساء كأن يكون لديكِ وظيفتين بدوام كامل |
Bu kasabadaki çoğu kişi için bu böyle. | Open Subtitles | هذا ماعليه الأمر بالنسبة لكثير من الناس في هذه المدينة. |
Senin için her şey sona eriyor koca adam. | Open Subtitles | حُسم الأمر بالنسبة لك أيها الرجل الكبير. |
Benim için her şey böyle başladı. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.هكذا بدأ الأمر بالنسبة لي |
-Benim için her şey bitti. | Open Subtitles | لقد انتهى الأمر بالنسبة لي |
Bunu duymam gerek çünkü bu boşanma konusu ödümü koparıyor çünkü ona ne olacağı konusu hep aklımı karıştırıyor. | Open Subtitles | لأن أمر الطلاق هو ما يخيفني لأنه لا أعرف كيف سيكون الأمر بالنسبة لها |
Senin için nasıl olduğunu tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل الأمر بالنسبة لكِ |
Onun için nasıl bir şey olduğunu tahmin edemiyorum. | Open Subtitles | , لا يمكنني تخيل الأمر بالنسبة لها |