ويكيبيديا

    "الأمر سيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Çok kötü
        
    • Durum kötü
        
    • kötüyken
        
    • kadar kötü
        
    • kötü bir şey
        
    Ama bizden biri değilsen, Çok kötü bir şey. Open Subtitles ما عدا أن الأمر سيء إذا لم تكن واحداً منا
    Ah, Tanrım, bu Çok kötü geliyor değil mi? Open Subtitles يا الهي يبدو الأمر سيء للغاية ، أليس كذلك ؟
    Çok kötü. Aslında orada olmayan şeyler görmeye başlıyorsun. Open Subtitles الأمر سيء, تبدأين برؤية أمور غير موجودة فعلا
    Durum kötü ama senin için değil. Tamam mı? Open Subtitles الأمر سيء لكن ليس لكَ، فهمت؟
    Durum kötü, patron! Open Subtitles الأمر سيء أيها الزعيم!
    Kardeşimi soruşturmak yeterince kötüyken ona bir de yalan mı söylemem lazım? Open Subtitles الأمر سيء كفاية لأحقق مع أخي الآن عليّ أن أكذب عليه أيضاً ؟
    Son dakikada model olmayı iptal etmem yeteri kadar kötü oldu bile. Open Subtitles إن الأمر سيء فعلاً بإلغاء دوري كعارضة في اللحظة الأخيرة
    Çok kötü ama sanırım sahte kimliklerden birine dün gece bir barda el konulmuş. Open Subtitles الأمر سيء لكن أعتقد أن أحد الهويات المزورة تمت مصادرتهــا ليلة أمس بالحــانة
    Zamanlaması Çok kötü ve bu yüzden çok özür dilerim. Open Subtitles توقيت هذا الأمر سيء جدًا , وأنا أعتذر لذلك
    Kız arkadaşınla olanlar Çok kötü. Çok güzel eşyaları var burada. Open Subtitles الأمر سيء بخصوص حبيبتك، لأن لديها بعض الأغراض الجيدة
    Sana sonra söylerim, dostum. Çok kötü bir şey. Open Subtitles سأخبرك لاحقا يا رجل الأمر سيء للغاية
    - Durum Çok kötü görünüyor evlat. Open Subtitles الأمر سيء للغاية لكَ أيها الفتى
    Eğer Bay Fitzhugh ve ailesini sokağa sürükleyerek atarlarsa Çok kötü görünürüz. Open Subtitles إذا ألقوا بالسيّد (فيتزهف) وعائلتَهُ في الشارع, فإن الأمر سيء علينا كلنا.
    - Durum kötü mü? Open Subtitles -هل الأمر سيء ؟
    Durum kötü. Open Subtitles الأمر سيء
    Dinle, kocamdan ayrılmış olmamın koridorlarda konuşulması yeteri kadar kötüyken okulun ve ebeveynlerin onlardan iki tane olduğunu bilmelerine hiç ihtiyacım yok. Open Subtitles إسمع، الأمر سيء بما فيه الكفاية في أن لدي زوج سابق واحد يحوم في الممرات لست بحاجة من الكليّة والأباء لأن يعرفوا أن لدي زوجان.
    Kaleb'in cinayetiyle ilgili benden bilgi saklaman yeterince kötüyken bir de mazeretimi mi soruyorsun? Open Subtitles بأنّي أخوك , يا إلهي , الأمر سيء كفاية بأنّك لم تطلعيني على مقتل (كايلب) ـ لكن بعدها تسأليني عن حجة غياب ؟
    - O kadar kötü değil bence. Open Subtitles لا، لا أظن الأمر سيء لهذه الدرجة
    Zaten arkadaşını cezalandırman yeterince kötü bir şey. Ben neden acı çekmek zorundayım ki? Open Subtitles الأمر سيء كفاية لتعذبي صديقتك لماذا عليّ أنا أن أتعذب؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد