Tekrar cerrah olabilirsem, bu konuda konuşamam çünkü beni çok korkutuyor. | Open Subtitles | انكنتسأكونجرّاحةمجدداً, و لا أستطيع التحدث عن الأمر لأن ذلك يخفيني كثيراً |
çünkü böyle hissetmemin sebebi bu durumun çok zavallıca olması. | Open Subtitles | أتعرف، أشعر بالغضب لأن الأمر لأن الأمر مثير تماما للشفقة |
Kısa keseceğim çünkü 10 dakika sonra golf maçım var. | Open Subtitles | سأختصر الأمر لأن لدي أستراحة لشرب الشاي بعد 10 دقائق |
Ama bunu görmezden geleceğim çünkü anlattıkların gülünç derecede saçma. | Open Subtitles | ولكنني مستعدة للتغاضي عن هذا الأمر لأن هذا سخيف جدًا. |
Sözün özü şu: Okyanuslar keşfedilmemiş durumda ve bunun ne kadar önemli olduğunu size söyleyemem çünkü bizim için çok önemli. | TED | دعوني أخبركم خلاصة الأمر نحن نقوم الآن باستكشاف المحيطات ولا يمكنني أن أخبركم مدى أهمية هذا الأمر لأن المحيطات مهمة لنا. |
Şüphelendim çünkü kurdelesi bedenimi yaktı. | Open Subtitles | شككت في الأمر لأن شريطتها الحمراء أحرقت لحمي |
Ama benim için fark etmiyor, çünkü büyüteceğim küçük bir kızım var ve şimdi de yeni bebek geliyor. | Open Subtitles | ،لا يهمني الأمر لأن لديّ ابنتي الصغيرة التي أربيها و الآن لديّ طفلُ جديد |
1 yıl önce 2 tane liman idaresi polisini öldürdü ama beraat etti çünkü aleyhindeki tek görgü tanığı evinin dışında 6 el vurulmuş halde bulundu. | Open Subtitles | منذ عام, قتل اثنان من عناصر حفظ نظام المرفأ ونجا من الأمر لأن الشاهد الوحيد ضده قد اطلق النار عليه 6 مرات امام شقته |
Ama bu durumda sanırım bundan fazlası var çünkü tırnaklar takma tırnak altından ısırılmamış. | Open Subtitles | و لكن في هذه الحالة أعتقد أن هناك أكثر مما يبدو عليه الأمر لأن قضم الأظافر لم يكن تحت الطلاء. |
Ayrıca, bu konuda duygusal davranmayacağım, ...çünkü yapmak istedikleri buydu. | Open Subtitles | في كلا الحالتين، أنا لن أكون حساس حيال الأمر لأن هذا ما يريدونه منك |
Ve asla kaçamazsınız. Öyledir çünkü herkes öyle olmasını istiyordur. | Open Subtitles | ولن تستطيع أبدا الهرب, وهذا هو الأمر , لأن هذه الكيفية هي التي يريد الجميع أن تكون |
Bunu anlamaya çalışıyorum çünkü sende değişik olan bir şeyler var. | Open Subtitles | أنا أحاول فهم الأمر لأن... ثمة ما تغيّر بك تعلم هذا |
Eve döndüğünde bunu konuşmalıyız çünkü bir şeyler değişmek zorunda. | Open Subtitles | حينما تعود إلى البيت، فسيجدر أنّ نتحدث بهذا الأمر. لأن ثمّة أمور يتعيّن أنهّ تتغير. |
Biliyorsun, ama güven bana, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bunun üstesinden geleceksin çünkü senin arkadaşların var. | Open Subtitles | اتعرفين, ولكن ثقي بي, كيف ما جرى الامر ستتخطين الأمر لأن معك أصدقائك |
Programı idrak etmeye çalış çünkü yeni çocuk her an burada olabilir. | Open Subtitles | تقبل الأمر لأن الرجل الجديد سيكون هنا في أي دقيقة |
Normalde bunu es geçerdim çünkü okul baloları eziyet gibi. | Open Subtitles | ومن الطبيعي، ألا آبه بذلك الأمر لأن رقص المدرسة عذاب يثير الغثيان |
Bundan bahsetmedim çünkü onun neden bahsettiği konusunda en ufak bir fikrim bile yok. | Open Subtitles | أعني، لم أذكر الأمر لأن لم يكن لدي علم عما كان يتحدث. |
Onlara her şeyi uydurduğumu söyledi çünkü sorunlu çocukların yaptığı şeyin bu olduğunu söyledi, onlar da inandı. | Open Subtitles | ولقد أخبرهم بأنني قمت بإختلاق الأمر. لأن ذلك مايفعله الطفل المُظطرب،ولقد قاموا بتصديقة. |
Bu konuda birkaç kelam edeceğim ve sonra da gideceğiz çünkü yapılması gereken daha önemli işler var. | Open Subtitles | و هذا كل ماسأقوله، بخصوص هذه المحنة. و بعدها سننسى الأمر. لأن هناك أموراً أكثر أهمية، للعمل عليها. |
Haklısın, bir daha olmayacak çünkü arkadaşlarının bir daha buraya gelmelerine asla izin yok. | Open Subtitles | أنت محق لن يتكرر الأمر لأن أصدقاءك ليس مسموح لهم بالدخول هنا مجددا |