Faik Ana'mız Dünden beri sizi bekliyordu. | Open Subtitles | الأم المسؤولة كانت تنتظر قدومك منذ الأمس |
62 Eylül'ü ile ilgilenmiyorum. Bana Dünden bahsedin. | Open Subtitles | لا اهتم بذلك التاريخ اهتمامي بتاريخ الأمس |
Bu, Dünkü tanımlamaya uyuyor-- beyaz sürücülü, beyaz kapalı kamyon. | Open Subtitles | ذللك ملائم لوصف الأمس شاحنة صندوق بيضاء ، سائق أبيض |
Evrakları hazırlıyoruz, Dünkü banka soygunuyla ilgili görüşmeler yapıp, Vilayet'deki kanıtları alacağız. | Open Subtitles | إجراءات رسمية أولية ومقابلات جراء سرقة مصرف الأمس وجمع الأدلة من المقاطعة |
Düne kadar, maskeli adamın sadece tarifine ve resmine sahiptik. | Open Subtitles | منذ الأمس ، ونحن لا نمتلك إلا صوراً للرجل المقنع |
Geçen gece burada olan cinayet hakkında neler bildiğinin öğrenmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأكتشف ما تعرفه عن الجريمة التي حدثت هنا ليلة الأمس |
Dünden beri onunla beraberdim, ama bunu kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد كنت أنصحه ،منذ ما قبل الأمس لكنه يرفض |
Tamam, şu Dünden kalan rutin işleri tekrarlıyalım. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نمَر عبر ذلك الروتينِ مِنْ الأمس. |
Dünden beri birbirimizin hayatını defalarca kurtardık. | Open Subtitles | نعم. لقد ساعدنا بعضنا عدّة مرّات منذ الأمس. |
Dünden beri seni düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | حتى يوم الأمس لم أستطِع التوقّف عن التفكير بكِ |
Dünden beri çılgın gibiyim. | Open Subtitles | لقد فقدت عقلي، إنني كالمجنون منذ ليلة الأمس |
Kavga başlatacaksan, Dünden beri neredeydin budala? | Open Subtitles | إن كنت تريد بدء هذا أين كنت منذ الأمس يا أحمق؟ |
Dünkü fiyaskonun ardından kampanya yolunda yanımda olmasını istediğim başka biri yok. | Open Subtitles | بعد إخفاق الأمس لا يوجد احد أحبّذه بجانبي في درب الحملة الإنتخابية |
O olmazsa Dünkü yayından bir farkı kalmaz. Ulaşmak için her yeri aradım. | Open Subtitles | من دونه ، سيتعيّن علينا إعادة عرض فقرة الأمس لقد تركتُ له رسائل في كل مكان |
Dünkü savaş beni üç aylık yordu. | Open Subtitles | لقد عانينا من تجاوز ثلاث جبال منذ معركة الأمس |
Dünkü çocuk değilsin. Dünya işlerinin nasıl yürüdüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | لم تولد الأمس فقط أنت تعرف طبيعة العالم من حولنا |
Louvre Dünkü haber, ya da bu sabahın. | Open Subtitles | إن اللوفر أصبح من أخبار الأمس أو بالأحرى من أخبار هذا الصباح |
Açık konuşayım, Düne kadar ben de bu hikayenin gerçekliğini sorguluyordum. | Open Subtitles | يجب أن أعترف, أنني قد شككت في صحة الأمر حتى الأمس |
Düne kadar gayet iyiyken akut karın ağrısıyla yere yığılmıştır. | Open Subtitles | كان بصحة ممتازة حتى الأمس عندما أصابه ألم بطني حاد |
Geçen akşam olanlar hakkında, birinin kariyer hedeflerime karıştığından korktuğum zaman savunmacı oluyorum. | Open Subtitles | بخصوص الأمس, أنا أصبح عدائية عندما أخشى أن يتدخل أحد في مصالحي المهنيه |
Batı, Dünü elde edersin. Doğu, yarını toplarsın. | Open Subtitles | إلى الغرب تحصل على الأمس إلى الشرق تحصل على الغد |
- Dün sabah motelde ne oldu Sean? | Open Subtitles | ماذا حدث في غرفة الفندق في صباح الأمس ، شون ؟ |
Dün gece beni sevdiğini, ömür boyu beraber olacağımızı söyledin. | Open Subtitles | ليلة الأمس قلت إنك تحبينني وإننا سنمضي بقية حياتنا معاً |
- Bu andan itibaren, Dün geceki olanlardan asla bahsedilmeyecek. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً ماحدث في ليلة الأمس لن يذكر ؟ |
Çünkü gece dünün üzüntülerini, ertesin günün umutlarını ve neşesini taşır. | Open Subtitles | لأن الليل يحمل حزن الأمس وأمل ومتعة الغد |