- O adamla iyi bir şekilde ayrıldın mı? | Open Subtitles | ♫ أنا يمكنني أن أشعر بك هل أنهيتي الأمور جيداً معهُ؟ |
Yolculuğa çıkıyorum. Mantıklı gelmezse çekip giderim, iyi mi? | Open Subtitles | .سأذهب فقط فب جوله و إذا لم تسر الأمور جيداً لن نخسر شيئاً |
Mükemmel bir ilan tahtası. İyi ayarlanmış, dengeli, verimli. Her şey yolunda giderse bugün erken çıkarız. | Open Subtitles | لوح ممتاز توقيته جيد ومتوازن، لو سارت الأمور جيداً فسننهي عملنا باكراً |
Ama oğlum, işler iyi gitmezse "Bir Numara Stan"in yanında Spatül Dünyası'ndaki işin daima hazır. | Open Subtitles | لكن يا أبني, اذا لم تسر الأمور جيداً معك,هناك دائماً عمل لك مَع ستان، الرجل في عالمِ سباتلاء |
İşler Alanla pek de iyi gitmedi sanırım. | Open Subtitles | ألم تَسير الأمور جيداً مع، آلان؟ |
İyi bir uykudan sonra daha iyi olurum. | Open Subtitles | بعدالنومجيداً... أستطيع أن أرى الأمور جيداً. |
Ve ardından, 12 gibi, bilirsin, kendini iyi hissettiğinde aşağıya inebiliriz ve... | Open Subtitles | وبعد ذلك ، في حدود الساعة 12 تعلم ، عندما تمضي الأمور جيداً نستطيع الذهاب إلى الطابق السفلي و... |
Cesetten kurtulmayı düşünüyordum ama aramızın ne kadar iyi olduğunu fark edince işime yarar diye düşündüm. | Open Subtitles | ...كنتُ سأتخلص من جسدها, لكن عندما أدركتُ كيف تسير الأمور جيداً بيننا إعتقدتُ أنها قد تكون مفيدة |
Vücutta iz bırkamdan nasıl vurulacağını iyi bilir. | Open Subtitles | إنها تعرف معالجة الأمور جيداً. |
Kendimi iyi ifade edemedim. Üzgünüm. | Open Subtitles | أنا لم أوضح لك الأمور جيداً. |
Hadi iyi geçeceğini umalım. | Open Subtitles | لنأمل أن تسير الأمور جيداً |
Jenny'e çok iyi baktılar. | Open Subtitles | جيني تولت الأمور جيداً هناك |
Sizin sayenizde her şey iyi gidiyor! | Open Subtitles | سارت جميع الأمور جيداً |
Ama şimdi buradayken, Susan'ın pek iyi idare edemediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن بينما أنا هنا، لا أعتقد أن (سوزان) تتولى زمام الأمور جيداً |
Beni çok iyi tanıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين الأمور جيداً |
- Ama artık sonun iyi olmayacak. | Open Subtitles | والآن لن تنتهي الأمور جيداً |
Eğer işler iyi gitmese, kaya kolleksiyonum senin olabilir, Sil. | Open Subtitles | وسأقول، لو لم تسير الأمور جيداً سيل)، بوسعك أخذ مجموعة أحجاري) |
Bunun sonu pek iyi olmaz. | Open Subtitles | حسناً، لا تنتهي الأمور جيداً. |
Sabah durumu hiç iyi idare edemedin. | Open Subtitles | لم تمسك زمام الأمور جيداً صباح اليوم (إنه رجلٌ ناضج, (جانيت |
Artık her şey daha iyi olacak mı? | Open Subtitles | سيكون الأمور جيداً الآن؟ |