ويكيبيديا

    "الأنابيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boru
        
    • tüpler
        
    • borulardan
        
    • boruların
        
    • boruyu
        
    • Boruları
        
    • borulara
        
    • Borularda
        
    • boruya
        
    • tüplerin
        
    • tüplerden
        
    • borunun
        
    • borudan
        
    • çubukların
        
    • borular
        
    İşte problem bu, boru koridor boyunca küflenmiş ve aşınmış. Open Subtitles إنها فقط مشكلة الأنابيب , إنها متآكلة على طول الرواق
    160 kilometrelik boru hattına ve bu muazzam ülkenin bağımsız üreticilerine. Open Subtitles مائة ميل من خطوط الأنابيب كل المنتجون المستقلون لهذه المحطة العظيمة
    Önceden boru hatları üzerinde çalışırdım ama artık sadece kaynaklara bakıyorum. Open Subtitles نعم, كنت أعمل في خطوط الأنابيب ولكني الآن مهندسة عادية فقط
    Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut ve bu tüplere bronş ağacı deniyor. TED أما داخل الكيس، هناك سلسلة من الأنابيب المتفرعة، وتسمى هذه الأنابيب بالشعب القصبية.
    Ve borulardan gelen bu düzenekle kimse asla burada olduğunu bilmeyecek. Open Subtitles وبهذا التركيب عن طريق الأنابيب لن يعرف أحد أنها بالأسفل هنا
    Ağır bir şey al eline, sonra da o boruların arkasına saklan. Open Subtitles امسكي بشيء ثقيل واختبئي هناك في هذه الزاوية بالقرب من تلك الأنابيب
    Babam bu 64 boruyu koyabilmek için burayı genişletti. Open Subtitles وأضاف الأب هذا التمديد حتى انه يمكن احتواء هذه الأنابيب 64 فيها.
    Konuşmanın bu kısmında boru hattının Çevre Koruma Ajansı ve bağımsız danışmanlarım tarafından nasıl temiz raporu aldığından bahsedeceğim. Open Subtitles عند هذه النقطة من الحديث سأتحدث عن أن خط الأنابيب أتى تقريره نظيفاً من وكالة حماية البيئة ومستشاريي المستقلين.
    ABD Posta Merkezi boru nakli hizmetini 1893'te vermeye başlamış. Open Subtitles افتتح مكتب البريد الأمريكي خدمة الأنابيب الهوائية في عام 1893
    Şimdi bana bir şişe, lastik boru ve huni bulabilir misin? Open Subtitles و الآن هل يمكنك أن تحضر لي زجاجة، بعض الأنابيب وقمع؟
    Örneğin, pompalar, motorlar en büyük kullanımı, sıvıları boru aracılığıyla taşır. TED على سبيل المثال تقوم المضخات,وهي أكثر ما تستخدمه المحركات, بنقل السائل عبر الأنابيب.
    Önde giden şirketler vanalarını yeniledi ve gevşek boru ağızlarını sıkılaştırdı. TED تقوم الشركات الرائدة باستبدال الصمامات وإحكام إغلاق الأنابيب.
    Sonsuz tane boru var ve illaki kafanızı çarpacaksınız, bu sürecin bir parçası. TED الأنابيب و الطرق لا متناهية و قد تضرب رأسك، و هذا جزء من العملية.
    Birinci ve ikinci tüpler kilitlendi. Yeni baş açısı: 063 Open Subtitles حدد الهدف على الأنابيب واحد وأثنان زاوية الإنحراف الجديدة :
    Cape Town sızan borulardan suyunun 1/3'ünü kaybediyor. TED تخسر كيب تاون ثلث مياهها بسبب تسريب الأنابيب.
    Ve onlar da boruların içinde minerallerin birikmesini ifade eden "tortu tabakalaşması"nı söylediler. TED وقالوا التدريج، وهي تراكم المعادن في داخل الأنابيب.
    Çantasında şu boruyu ve folyo yanığını buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذا الأنابيب الشارع، واحباط الموقد في حقيبته.
    ve sonra açıklık kapanır ve Boruları toksinlerle yıkamamız ya da sökmemiz gerekir. TED وبعدها ينسد المنفذ، فعلينا أن نغسل الأنابيب بالسموم، أو يكون علينا أن نحفرها.
    Aşağıda büyük bir su lekesi var, gidip borulara bakacağım. Open Subtitles لدينا بقعة ماء في الأسفل لذا علينا البحث في الأنابيب.
    Borularda bir kaçak olmuştu ve oksijen, monoksitle karışmıştı . Open Subtitles لقد كان هناك تسريباً في الأنابيب فأدى الى اختلاط الأوكسجين بأحادي الأوكسيد انه كلان أمراً مروع
    Diğer birimlere de hizmet veren aynı boruya bağlı değiller. Open Subtitles إنّهم ليسوا مُتصلين بنفس الأنابيب التي تُقدّم الخدمة للوحدات الأخرى.
    Bu hayvanın yürüyebilmesi için tüplerin oranları çok önemli. TED فتناسب هذه الأنابيب في هذا الحيوان مهمة جدا للمشي
    Bu tip tüplerden yapılıyorla r-- Hollanda'da bunlara elektrik tüpleri diyoruz-- TED وهي مصنوعة من هذا النوع من الأنابيب أنابيب كهربائية، نسميها في هولندا
    En azından sandalye verebilirlerdi bize. Bu borunun altında çömelmek zorunda kalmazdık. Open Subtitles ويمكن على الأقل يعطونا المقاعد، لذلك من اجل تجنب هذه الأنابيب.
    Bu banyonun bütün suyu buradaki zeminin altındaki borudan geçiyor. Open Subtitles كل المياه من هذا الحمام تخرج من هذه الأنابيب
    Ve bu çubukların yüksek spektrumlu olmasından dolayı uranyum zenginleştirmesi yapacakları sonucuna vardık. Open Subtitles المواصفات العالية لهذه الأنابيب قادتنا إلى الإستنتاج بأنهم عازمون على تخصيب اليورانيوم
    Tuvaletin altındaki borular hiçbir yere çıkmadığı için hükûmet, iş yerimi kapatmak istiyor. Open Subtitles الحكومة تريد إغلاق محلي لأن الأنابيب في الحمام لا تؤدي إلى أي مكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد