ويكيبيديا

    "الأنفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • burun
        
    • Endonazal
        
    • Burnu
        
    Ayrılmış burun boşluğumu düzeltmek için küçük bir operasyon düşünüyorum. Open Subtitles أنا أفكر في اتخاذ إجراءات لشخص قاصر لإصلاح حاجزي الأنفي
    Yemeğinizi çiğnerken yemeğinizin kokusunu taşıyan hava burun yolunuzdan yukarıya doğru itilir. TED عندما تمضغ طعامك يُدفع الهواء إلى الممر الأنفي الخاص بك، حاملاً معه رائحة طعامك.
    Bu kadar ciddi bir burun kanaması gerçekten hasta olduğunu gösterir. Open Subtitles النزف الأنفي بهذه الكمية يعني أنه حقاً مريض
    burun spreyinin içine birazcık koy çok değil bir parça ve üçüncü roundda yeri öper. Open Subtitles ضع قليلاً من هذا في رذاذها الأنفي ليس كثيراً، فقط رشه وستقبل الحلبة في الجولة الثالثة
    - Endonazal tedavi deneyeceğim. Open Subtitles -سأستخدم الأسلوب الأنفي
    Ayrıca genzinde ve burun boşluğunda demir, manganez ve krom tozu vardı. Open Subtitles و كذلك كانت هناك بقايا من الحديد و المنجنيز و أيضاً الكروم بداخل حنجرتها و التجويف الأنفي
    Lateral burun kıkırdağının hemen üstündeki kemik zarar görmüş. Open Subtitles كسر في عظمة الأنف فوق الغضروف الأنفي الجانبي
    " burun deliklerindeki çamur hendekte boğulmayla uyumludur." Open Subtitles الطين الموجود في التجويف الأنفي متناسق مع الاختناق في الخندق
    Ölüme yakın zamanda oluşan tek hasar, burun kemiğindeki bu çatlak. Open Subtitles أتعلم أن الإصابة الوحيدة في ما قبل الموت التي إستطعتُ إيجادها هي هذا الكسر للعظم الأنفي
    Sol burun deliğindeki ufak bir yara kavernöz sinüste bir enfeksiyona neden olmuş. Open Subtitles جرح صغير في داخل المنخر الايسر أدى الى التهاب بالجيب الأنفي الغائر
    Büyük ve çıkık Mastoid kemiği geniş çene yapısı ve uzun burun kök kemiği kurbanın beyaz bir erkek olduğunu gösteriyor. Open Subtitles كِبر وبروز النتوء الخشّابي، الذقن العريض والجذر الأنفي العالي، تُشير إلى أنّ المتوفي كان رجلاً قوقازياً.
    Üst burun köprüsü kurbanın Beyaz olduğunu gösteriyor. Open Subtitles إن الجسر الأنفي يدل على أنها بيضاء اللون
    Ardından diğer katı alarak burun köprüsüne eklemek suretiyle elinden geldiğince iyi bir kan akımı sağlamaya çalışıyor. Open Subtitles عندها يعلّق الطرف الآخر من قطعة الجلد بجسرك الأنفي محاولاً على قدر ما يستطيع ربطه بمصدر دم جيد
    burun kemiğinin önünü temizledim ve örneği Abby'ye gönderdim. Open Subtitles لقد قُمت بمسح الممر الأنفي الأمامي و أرسلت العينة لآبي
    Maktulün burun boşluğunda, kokain izine rastladım. Open Subtitles وجدتُ آثاراً للكوكايين في التجويف الأنفي للضحية.
    Ayrılmış, burun boşluklarını düşünürsek Open Subtitles بالنظر إلى انحراف الحاجز الأنفي
    Ve baş ağrısı ve burun akıntısını da dert etme. Open Subtitles وإن كنتَ تحبّ الصُداع والنزيف الأنفي.
    Biliyorsunuz ilk önce burun kanaması ardından baygınlık nöbetleri... Open Subtitles كما تعلمون ، النزيف الأنفي أولاً ومن ثم
    Mentollü burun spreyi, silhat ve alüminyum. Open Subtitles رذاذ (المينثانول) الأنفي و(البتشول) والألمنيوم
    Burnu çok kanamış ama septumdaki hasara bakarak sebebi uzun süreli kokain ya da metamfetamin kullanımı diyebilirim. Open Subtitles لقد نزف بشدة من أنفه لكن مع الضرر الحاصل للحاجز الأنفي تخميني انه بسبب الادمان الطويل للكوكايين او الميثامفيتامين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد