Ama altı milyar insan Google'ladığı zaman, kim kimi arıyor olacak? İki yönlü olacak. | TED | لكن عندما يقوقل ستة بلايين نسمة، من يبحث عن من؟ أنها تذهب في الإتجاهين. |
İki yönlü olmasını istiyoruz. | TED | نريده أن يكون مترجمًا في الإتجاهين. |
Sabit bir zaman akışı yok ama Shannon. İki yönlü bir akış mevcut. | Open Subtitles | "إنه ليس شيئاً ثابتاً يا "شانون إنه إطّرادٌ مستمر بكلا الإتجاهين |
İkinci yarıda Beaser, Chris veya iki taraflı oyuncularımızla başlayamayız. | Open Subtitles | أو أي لاعب يلعب على الإتجاهين في الشوط الثاني. |
Doktor hasta ilişkisi çift taraflı işler. | Open Subtitles | إمتيازات الطبيب و المريض تسري في الإتجاهين |
Kapıların iki yöne de açıldığını duydum. Belki üçlü yaparız. | Open Subtitles | حسناً، سمعتُ بالامر من كِلا الإتجاهين ربما نتمكّن من الحصول على علاقة ثلاثيّة |
Biliyorsun oylar iki tarafa dağılıyor. | Open Subtitles | أتعلمي الأصوات يمكن أن تذهب بأي من الإتجاهين |
Kapı iki taraflı çalışıyor. | Open Subtitles | البوابة تعمل فى الإتجاهين |
Nancy, bu iş iki taraflı. | Open Subtitles | حسناً، أتعرفين يا (نانسي)، إنّكِ تلعبين في كلا الإتجاهين. |
Yanlarında çatlağın iki yöne de açılmasını sağlayacak yeni bir istasyon getirdiler. | Open Subtitles | لقد أحضروا واحدة جديدة معهم ليجعلوا الشِقّ يعمل في الإتجاهين |
Noel Baba iki yöne de çalışır. | Open Subtitles | سانتا يسبح في الإتجاهين |
Karşıya geçmeden önce iki tarafa da bakmalısın. | Open Subtitles | علينا أن ننظر في الإتجاهين قبل عبور الشارع |
"Hayatın kavşaklarına gelince, iki tarafa da bak." | Open Subtitles | "عندما تقترب من تقاطع طرق الحياة، أنظر في كلا الإتجاهين." |