Şu sabah, diğer hafta için yaptığın radyo şovunda her arayan bendim. | Open Subtitles | وعندما قدّمت ذلك البرنامج الإذاعي الصباحي قبل أسبوعين، كل متصل كان أنا |
Ve bir süre bildiğimiz şekildeydiler, ama sonra radyo, o ortamın özelliklerine uygun şekilde kendiliğinden gelişmeye başladı | TED | ولفترة كانت الصيغ مألوفة لكن بعد ذلك, قام الراديو يطور أسلوب مميز خاص للنشر الإذاعي |
radyo programımın ve çevrimiçi yayınımın hayranları kötü bayraklardan yakındığımı duymuşlar. | TED | معجبي برنامجي الإذاعي سمعوني أشتكي من الأعلام سيئة التصميم |
Pek değil, ilk torpil radyo odasını vurdu. | Open Subtitles | من غير المحتمل. الطلقة الأولى من الغواصة عطل البرج الإذاعي. |
Efendim, telsiz susmasını iptal edersek dinleyen herkes mevkiimizi bulabilir. | Open Subtitles | سيدي، إذا، كسرنا صمتنا الإذاعي سننشر إتجاهنا لأي أحد يستمع |
Senden de, o lanet olası aptalca radyo programlarından da artık gına geldi! | Open Subtitles | لقد اكتفيت منك ومن برنامجك الإذاعي السخيف |
Ne yazık ki, radyo psikiyatristliği o kategoriye giriyor. | Open Subtitles | وأخشى أن الطبيب الإذاعي يندرج تحت هذا طبيب إذاعي؟ |
Biz de KACL'den dönüyorduk, radyo programımı yaptığım yerden. | Open Subtitles | كما ترين,لقد كنا عائدين لتونا فقط من محطة كي أي سل حيث أقدم برنامجي الإذاعي هناك |
radyo Cosmos'u dinliyorsunuz. Saat 17:00 | Open Subtitles | أنت تستمع إلى الكون الإذاعي إنها الـ 5 مساء |
radyo Cosmos'u dinliyorsunuz. Saat 17:00 | Open Subtitles | أنت تستمع إلى الكون الإذاعي إنها الـ 5 مساء |
radyo programımdaki gibi davranacağım. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ، أنا سَأُخبرُك الذي. فقط يَدّعي أَنا على برنامجي الإذاعي. |
Beni radyo programımdan hatırlarsınız. | Open Subtitles | أنت قَدْ تَتذكّرُني مِنْ برنامجي الإذاعي. |
İlk olarak söylemeliyim ki, radyo programın hakkında çok fazla bir bilgim yok. | Open Subtitles | دَعني أَقول أولاً أنا آسفٌ جِداً، لَم أعرِف عن برنامجكَ الإذاعي |
radyo programımın dahi yapımcısı. | Open Subtitles | بوب، هذه روز دويل، المنتج الرائع مِنْ برنامجي الإذاعي. |
Bu akşam radyo Bir listesinde kim bir numara? | Open Subtitles | والسؤال هو: من الفائز بالمرتبة الاولى في برنامج تشار الإذاعي الليلة؟ |
Bu akşam radyo Bir listesinde kim bir numara? | Open Subtitles | والسؤال هو: من الفائز بالمرتبة الاولى في برنامج تشار الإذاعي الليلة؟ |
İstersen sonraki radyo şovumda dükkanının reklamını yapabilirim. | Open Subtitles | إذا تُريدُ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَسْدَّ كَ المخزن على برنامجي الإذاعي القادمِ. |
Onun iyi olup olmadığını kontrol eder misin? Final sınavım ve ardından bu gece radyo programım var. | Open Subtitles | يجب عليك تفقدها ,فلدي إمتحان نهائي ثم برنامجي الإذاعي الليلة |
Negatif. Ben gözcülük yaparım, sen telsiz alıcısına bak. Hayır Teğmen. | Open Subtitles | سلبي, سوف أراقبكَ تراجع إلى المدى الإذاعي. |
Bay Brice ne derse desin, telsiz odasına gitmeni... ve o gemi ile acilen iletişim kurmanı istiyorum. | Open Subtitles | مهما السّيد برايس يقول، أريدك أن تذهب إلى الكوخ الإذاعي ويؤسّس إتصال صوت بتلك السفينة فورا. |
Tüm bölgeyi Ruslar ablukaya almış durumda ama telsizle bağlantı kurdum. | Open Subtitles | كلّ منطقة تحت قصف روسي مكثف الآن لكنني أتدبر للقيام بالإتصال الإذاعي |
Sanırım birisi radyo yayın anteninden şebeke gerilimine benzer sesler yolluyor. | Open Subtitles | أعتقد ربما شخص ما إخماد ما يبدو وكأنه خط الجهد على هوائي البث الإذاعي. |
Ona radyoda çocuk oyunlarıyla ilgili bir teklif vermiştim. Hatırladın mı? | Open Subtitles | أرسلت لها فكرتي عن المسلسل الإذاعي للأطفال, أتتذكرين؟ |
Bak Bay DJ birkaç reklamda oynadın diye radyodan sıkıldın mı yoksa? | Open Subtitles | تستمرون بعرض الإعلان بعد الإعلان، بالتأكيد البرنامج الإذاعي ليس ممتعا كما كان. |
Iron Maiden kendi evinde radyolarda pek yer bulamasa da, tüm dünyada hala stadyumları doldurabiliyorlar. | Open Subtitles | على الرغم من أن ایرون مایدن النضال من أجل الحصول على البث الإذاعي أي العودة إلى الوطن. أنها لا تزال ملء الملاعب الرياضية في جميع أنحاء العالم. |