Kafa karışıklığı günümüz dünyasında adeta bir salgın haline geldi. | Open Subtitles | الإرتباك يؤدي إلى الأمراض في عالمنا اليوم |
Yaşadığın karışıklığı anladım. Ben hiçbir zaman yaptığın şeyde iyi olmadığını söylemedim. Olay, yaptığın şeyin, yapılmaya değer olmaması. | Open Subtitles | أنا أفهم الإرتباك ، أنا لم أقل أبداً أنك لست جيداً فيما تفعله ، أنه ما تفعله لايستحق أن تفعله |
Uyuklar gibi, kafası karışık. | Open Subtitles | أنها تعاني من آثار جرعة زائدة من الباربيتورات إنها تشعر بالنعاس و الإرتباك |
Beni çok karışık bir durumdayken buldun. | Open Subtitles | لقد جئتني و أنا في حاله هائله من الإرتباك. |
Mekânsal ve zamansal karışıklık... polislerin karıştığı vurulma olaylarında çok sık görülür. | Open Subtitles | .. الإرتباك الزماني و المكاني شائع في حالة إطلاق ضابط قانون للنار |
Oğlumla, karışıklık ve dumanın arasında birbirimizi kaybetmiştik. | Open Subtitles | انفصلت عن ابنى فى .. وسط حالة الإرتباك و الدخان |
Çocukların aklı karıştı. | Open Subtitles | لقد كان الأطفال فى غاية الإرتباك |
- Kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. | Open Subtitles | -دعنا نتجنب الإرتباك -بالتأكيد |
Avallı hayvanı veterinere götürmüşler ve o karışıklıkta yeni davetiye göndermeyi unutmuşlar. | Open Subtitles | و الحيوان المسكين كان عليه الذهاب إلى الطبيب البيطري ومن شدة الإرتباك نسيو أن يرسلو واحدة أخرى |
Kafa karışıklığı belirtileri gösteriyor, acıya cevap veriyor muhtemel şizoafektif vakası. | Open Subtitles | و يظهر عليه علامات الإرتباك نتيجةالآلام، من الممكن أن يكون إنفصام نتيجة أحداث مترابطة |
Denek kafa karışıklığı, iştahsızlık ve agresiflik belirtileri gösteriyor. | Open Subtitles | الكائن يظهر علامات الإرتباك فقدان الشهية |
Kafa karışıklığı yerini berrak bir zihne bırakır. | Open Subtitles | سيرتفع الإرتباك وكل شيء سيظهر كما ينبغي أن يكون |
Efendim, fakültede baş ağrısı, baş dönmesi ve akıl karışıklığı semptomlarından şikâyet eden epey bir öğrenci var. | Open Subtitles | سيدي هناك عدد كبير من، الطلاب و هيئة التدريس يشكون من... الإرتباك و الدوار |
Lola şu anda kafalar çok karışık ve yerde parçalanmış bir ceset yatıyor. | Open Subtitles | هُنا حالة من الإرتباك يا (لولا) ولدينا جثة في حالة فوضوية الآن. |
Kafam çok karışık... | Open Subtitles | أنا في غاية الإرتباك... |
Kafam çok karışık... | Open Subtitles | أنا في غاية الإرتباك... |
Gerçek vekil öğretmenle ilgili bir karışıklık oldu. | Open Subtitles | وكان هناك بعض الإرتباك بشأن المدرس البديل الحقيقى |
Karaciğeri sağlıklıymış ama görünüşe göre ölü kimlik kartlarında karışıklık olmuş ve Xavier'inki yer değiştirmiş. | Open Subtitles | كبده كان بحالة جيّدة و لكن على ما يبدو كان هناك بعض الإرتباك بإصبع القدم |
karışıklık için özür dilerim. | Open Subtitles | متأسّف بشأن الإرتباك |
Afedersin, görevle ilgili kafam karıştı. | Open Subtitles | آسفة , لقد اصابني الإرتباك بشأن المهمة |
Kafam karıştı.. | Open Subtitles | لقد أصابني الإرتباك. |
Kafa karışıklığını nasıl tanımlarsınız? | Open Subtitles | ما هو تعريف الإرتباك ؟ |
Merdivenlerdeki karışıklıkta, odama koştum, bir el ateş ettim, topluyu dışarıya attım, onu orada buldunuz. | Open Subtitles | فى وسط الإرتباك الذى حدث على السلالم جريت إلى غرفتى و أطلقت طلقه .. بالمسدس فى الخارج ... حيث عثرتم عليه |