"الإرتباك" - Translation from Arabic to Turkish

    • karışıklığı
        
    • karışık
        
    • karışıklık
        
    • karıştı
        
    • karışıklığını
        
    • karışıklıkta
        
    Kafa karışıklığı günümüz dünyasında adeta bir salgın haline geldi. Open Subtitles الإرتباك يؤدي إلى الأمراض في عالمنا اليوم
    Yaşadığın karışıklığı anladım. Ben hiçbir zaman yaptığın şeyde iyi olmadığını söylemedim. Olay, yaptığın şeyin, yapılmaya değer olmaması. Open Subtitles أنا أفهم الإرتباك ، أنا لم أقل أبداً أنك لست جيداً فيما تفعله ، أنه ما تفعله لايستحق أن تفعله
    Uyuklar gibi, kafası karışık. Open Subtitles أنها تعاني من آثار جرعة زائدة من الباربيتورات إنها تشعر بالنعاس و الإرتباك
    Beni çok karışık bir durumdayken buldun. Open Subtitles لقد جئتني و أنا في حاله هائله من الإرتباك.
    Mekânsal ve zamansal karışıklık... polislerin karıştığı vurulma olaylarında çok sık görülür. Open Subtitles .. الإرتباك الزماني و المكاني شائع في حالة إطلاق ضابط قانون للنار
    Oğlumla, karışıklık ve dumanın arasında birbirimizi kaybetmiştik. Open Subtitles انفصلت عن ابنى فى .. وسط حالة الإرتباك و الدخان
    Çocukların aklı karıştı. Open Subtitles لقد كان الأطفال فى غاية الإرتباك
    - Kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. Open Subtitles -دعنا نتجنب الإرتباك -بالتأكيد
    Avallı hayvanı veterinere götürmüşler ve o karışıklıkta yeni davetiye göndermeyi unutmuşlar. Open Subtitles و الحيوان المسكين كان عليه الذهاب إلى الطبيب البيطري ومن شدة الإرتباك نسيو أن يرسلو واحدة أخرى
    Kafa karışıklığı belirtileri gösteriyor, acıya cevap veriyor muhtemel şizoafektif vakası. Open Subtitles و يظهر عليه علامات الإرتباك نتيجةالآلام، من الممكن أن يكون إنفصام نتيجة أحداث مترابطة
    Denek kafa karışıklığı, iştahsızlık ve agresiflik belirtileri gösteriyor. Open Subtitles الكائن يظهر علامات الإرتباك فقدان الشهية
    Kafa karışıklığı yerini berrak bir zihne bırakır. Open Subtitles سيرتفع الإرتباك وكل شيء سيظهر كما ينبغي أن يكون
    Efendim, fakültede baş ağrısı, baş dönmesi ve akıl karışıklığı semptomlarından şikâyet eden epey bir öğrenci var. Open Subtitles سيدي هناك عدد كبير من، الطلاب و هيئة التدريس يشكون من... الإرتباك و الدوار
    Lola şu anda kafalar çok karışık ve yerde parçalanmış bir ceset yatıyor. Open Subtitles هُنا حالة من الإرتباك يا (لولا) ولدينا جثة في حالة فوضوية الآن.
    Kafam çok karışık... Open Subtitles أنا في غاية الإرتباك...
    Kafam çok karışık... Open Subtitles أنا في غاية الإرتباك...
    Gerçek vekil öğretmenle ilgili bir karışıklık oldu. Open Subtitles وكان هناك بعض الإرتباك بشأن المدرس البديل الحقيقى
    Karaciğeri sağlıklıymış ama görünüşe göre ölü kimlik kartlarında karışıklık olmuş ve Xavier'inki yer değiştirmiş. Open Subtitles كبده كان بحالة جيّدة و لكن على ما يبدو كان هناك بعض الإرتباك بإصبع القدم
    karışıklık için özür dilerim. Open Subtitles متأسّف بشأن الإرتباك
    Afedersin, görevle ilgili kafam karıştı. Open Subtitles آسفة , لقد اصابني الإرتباك بشأن المهمة
    Kafam karıştı.. Open Subtitles لقد أصابني الإرتباك.
    Kafa karışıklığını nasıl tanımlarsınız? Open Subtitles ما هو تعريف الإرتباك ؟
    Merdivenlerdeki karışıklıkta, odama koştum, bir el ateş ettim, topluyu dışarıya attım, onu orada buldunuz. Open Subtitles فى وسط الإرتباك الذى حدث على السلالم جريت إلى غرفتى و أطلقت طلقه .. بالمسدس فى الخارج ... حيث عثرتم عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more