ويكيبيديا

    "الإستثنائية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olağanüstü
        
    • dışı
        
    • olağan
        
    • istisnai
        
    • sıradışı
        
    Belediye yönetiminin olağanüstü çabaları sayesinde Open Subtitles نتيجة للجهود الإستثنائية لبعض زعمائنا المدنيين
    Bu olağanüstü boyut karbon nanotüpe eşsiz bir özellik veriyor. Open Subtitles هذه الأبعاد الإستثنائية تمنح أنابيب الكربون النانوية خصائصها الفريدة
    O,olağanüstü kuvvetli,hızlı,çevik ... mütevazi birisi. Open Subtitles إنه رجل بسيط وقادر بتلك القوة الإستثنائية وتلك السرعة وخفة الحركة
    Bu çocukların sıra dışı maceralarının başladığı gece Nana'nın pencereye havladığı geceydi. Open Subtitles ليلة المغامرات الإستثنائية لهؤلاء الأطفال قد قيلت من اجل البدء كان نانا ينبح على النافذة
    Eğer jüri, ortak karara varamazsa olağan üstü durumunuzu gelecek duruşmada kullanabilirsiniz. Open Subtitles إذا أخفقت هيئة المحلفين يمكنك إستخدام ظروفك الإستثنائية في المحاكمة القادمة
    Kurallar der ki, istisnai koşullarla karşılaşıldığında... kaptanı uyandırmamız gereklidir. Open Subtitles القواعد تقول : في ظل الظروف الإستثنائية يجب علينا إيقاظ الكابتن
    Ayrıca sıradışı yetenekler kullanıyorlar sıradışı durumlarla başedebilmek için günlük hayatta. TED أيضاً يستخدمون مهارات استثنائية للتعامل مع الحالات الإستثنائية في حياتهم اليومية
    Bu olağanüstü felaketler zinciri, gezegenimizi baştan sona bir heykeli yontar gibi şekillendirdi. Beşir Sözer, freelast, otomatikportakal, AlaZi, Navyblue Manrique, Dra7m, Shizof, cönk, sson, Puck: Open Subtitles هذه الأحداث الإستثنائية شكّلت كوكبنا من خلال سلسلة من الكوارث المدمرة.
    Bu olağanüstü yaratıkları görmek için bu son şansımız olabilir. Open Subtitles قد تكون هذه فرصتنا الأخيرة كي نشهد على وجود هذه المخلوقات الإستثنائية
    Tamam, bu olağanüstü sapık beylerin liginden mezun olmaya hazır olduğuma sizi nasıl ikna edebilirim? Open Subtitles حسناً، كيف أُقنعكِ بأنني جاهز للتخرّج من هذه الجامعة التي تحوي هذه المجموعة الإستثنائية من الناس المُحترمين المُنحرفين
    Bu olağanüstü görüntü bir yıldızın ölümünden başka bir şey değil. Open Subtitles لكن رؤيتها عن طريق الأشعة السينية يوضح التالي. تظهر هذه الصورة الإستثنائية
    Bu bölümde dinozorların olağanüstü hayatta kalma becerilerini inceleyeceğiz. Open Subtitles في تلك الحلقة، سـنستكشف مقدرة الديناصور الإستثنائية لأجل البقاء
    "Ama facia bu olağanüstü kadının yaşam gücünü azaltmadı." Open Subtitles لكنالمصيبةلم تُهبِطمنعزيمة. هذه المرأة الإستثنائية
    olağanüstü dişlerini kurbanlarına saplamakta kullanıyor ve muhtemelen bunu, başını yanlara sallayarak yapıyordu. Open Subtitles إستخدم أنيابه الإستثنائية في طعن ضحاياه، مع إحتمالية أنه كان يُمَّيل عنق الضحية يميناً ويساراً
    Fosiller, burada, tüm olağanüstü detaydarı ortaya çıkarmak için, özenle fazlalık kayalardan arındırılır. Open Subtitles هنا يتم بعناية إزالة الصخور الزائدة لإظهار الحفرية بتفاصيلها الإستثنائية
    Bak genç adam, olağanüstü eforundan sonra yorgunlukta ölüyor olmalısın. Open Subtitles حسنٌ، أنظر، لابد أنك مُنهك بعد جهودك الإستثنائية تلك
    Tattıktan dakikalar sonra bir dizi olağanüstü düş gördüm. Open Subtitles بعد دقيقة من تذوقه, إختبرت سلسلة من الأوهام الإستثنائية.
    Ancak burada sıra dışı bir bolluk, bir başka bolluğu yaratmıştır. Open Subtitles لكن هنا ، الغزارة الإستثنائية في شئ واحد قد أنتجت غزارة في شئ آخر.
    İki gün süren olağan dışı olayların ardından, bu sabah Başkan olağanüstü hâl ilan etti. Open Subtitles بعد يومين من هذه الأحداث الإستثنائية أصدر الرئيس قراراً بفرض نظام الطوارئ
    Senin, sana istisnai avantaj veren nörolojik farklılığın mevcut. Open Subtitles لديك.. فرق عصبي التي تمنح بعض الميزات الإستثنائية
    Bu sıradışı çocukların maceralarının başlayacağı gece... Open Subtitles ليلة المغامرات الإستثنائية لهؤلاء الأطفال قد قيلت من اجل البدء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد