ويكيبيديا

    "الإسراع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Acele
        
    • hızlı
        
    • çabuk
        
    • erken
        
    • aceleye
        
    • hızlıca
        
    • hızla
        
    • hızlanmak
        
    • hızlandırmak
        
    • hızlandırmalısın
        
    Fakat sen sensin ve hasta kıçını aktif göreve döndürmeye Acele ediyorsun. Open Subtitles لكن هذا أنت، وأنت تريد الإسراع في العودة إلى العمل وأنت مريض.
    Yanınızdakiler hızlı hareket etmeye başlarsa, Acele etmeniz gerektiğini hissetmeniz lazım. TED إذا بدأ أصدقاؤك في التحرك بسرعة، يجب عليك الشعور بأنه يجب الإسراع.
    Hey, Joe. Acele etseniz iyi olur, kalkmak üzere. Open Subtitles عليكم الإسراع بالمغادرة لأنها ستقلع فوراً
    Daha hızlı girebilir misiniz bilemiyorum. Open Subtitles لا أدري إن كنت تستطيع الإسراع ربما 20 أو 25.
    Elimizden geldiğince savunmaya çalışıyoruz. Ama kontrolü kaybediyoruz, çabuk olun. Open Subtitles نحاول الدفاع قدر استطاعتنا هنا ولكننا سنخسر ، عليكم الإسراع
    Bu herif polise haber vermeden Acele etmeliyiz Ntsiki. Open Subtitles علينا الإسراع يا نتسيكي قبل أن يٌخبر الشرطة
    Bir bebeğe Acele ettirilmez, kral için bile. Open Subtitles لا يمكن الإسراع بولاده الطفل حتى من اجل الملك
    Anne hareket etmeye devam ettiği sürece güvende olacaklar ve o da Acele etmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Open Subtitles لقد أتت من أجل عجلها. إذا ما استمرت الأم بحركاتها حول صغيرها سوف يبقى في أمان، وهي تفعل ما بوسعها لتحثه علي الإسراع.
    Hepiniz Acele edin. Her şey, bir anda sona erecek. Open Subtitles على الجميع الإسراع سينتهى كل هذا فى لحظات
    "Acele etmek" kavramın bu mu, Charlie? Open Subtitles أن جميعنا يعلم أين تقف فيه ؟ هل هذه فكرتك في الإسراع ؟
    Acele etmen gerek. Yoksa bana sahip olman için çok geç olacak. Open Subtitles عليك الإسراع أو ستصبحين متأخرة جداً للحصول علي
    Hani demiştin yaşamı Acele alıyoruz birbirimize zaman ayırmıyoruz. Open Subtitles بشأن ما قلتيه سابقاً بشأن الإسراع في الحياة بشأن عدم بقائنا مع بعضنا لوقت كافي
    Onlara götürmek için hâlâ zaman var, ama Acele etmeniz gerekiyor. Open Subtitles لازال هناك وقت لتصل إليهم لكن يتوجب عليك الإسراع
    Acele etsen iyi olur, yoksa gelip seni kovalarım. Open Subtitles يجدر بك الإسراع بالعودة، وإلا سأمضي في أثرك
    Çok etkileyici! Ama eminim daha da hızlı koşabilirsin. Open Subtitles نعم، رائع جداً ولكنني متأكد أنك تستطيع الإسراع أكثر
    Keşke metro ile gitseydim. Affedersiniz bayım. Daha hızlı gidebilir miyiz? Open Subtitles أتمنى حقاً لو أني آخذت مترو الأنفاق معذرةً ، سيدي ، هل يمكنك الإسراع ؟
    Bu şey daha hızlı gidemez mi? Open Subtitles ألا تستطيع الإسراع قليلا بهذا الشيء ؟
    - çabuk kazan. Open Subtitles حسناً، يجدر بك الإسراع في ذلك نحتاج لموهبة عظيمة مثلك
    Büyük planlarınız varsa erken başlayın, çünkü trafik sıkışmaya başlıyor. Open Subtitles إن كان لديكم خطط لليوم فيجب ع الإسراع فيها مبكراً لأن الشوارع تبدو مزدحمه
    Bazı kadınsal görevleri aceleye getirmek istemiyorum. Open Subtitles هناك واجبات زوجية معيّنة لا أريد الإسراع في القيام بها
    Bunu gerçekten hızlıca anlatmam gerekecek. TED ينبغي عليّ الإسراع في هذا. هم مجموعة من التجارب.
    Makinistle iletişimimizin kaybolduğu gözönünde bulundurulursa lokomotifin önünde korunmasız durumdayız tren kontrolsüz bir şekilde hızlanıyor ve dünyanın en dik buzul vadisine doğru hızla yaklaşıyoruz hepimizin sıkıcı tutunmasını tavsiye ediyorum! Open Subtitles بما أننا لا نستطيع الاتصال بالمهندس و نقف مكشوفين تماماً فى مقدمة القاطرة و القطار آخذ فى الإسراع
    Yaşam, Güneş'in enerjisinden fotosentez yoluyla yararlanmayı çözdüğünde hızlanmak ve gündüz-gece döngüsüne ayak uydurmak zorunda kaldık. TED عندما اكتشفت الحياة كيف تسخر طاقة الشمس من خلال التمثيل الضوئي، كان علينا الإسراع للدخول في دورات الليل والنهار.
    Bir mahlasın arkasından, Amerikan imparatorluğunun çöküşünü hızlandırmak daha zor olmayacak mı? Open Subtitles ألن يكون أكثر صعوبةً الإسراع بهلاك الإمبريالية الأمريكية من خلف إسم مستعار ؟
    İşleri biraz hızlandırmalısın. Open Subtitles عليك الإسراع في ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد