ويكيبيديا

    "الإصبع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • parmak
        
    • parmağı
        
    • parmağını
        
    • parmağın
        
    • parmağa
        
    • parmakla
        
    • parmağında
        
    • parmağının
        
    • domuzcuk
        
    • parmağına
        
    • parmağım
        
    • Serçeparmak
        
    • parmakta
        
    • Parmaktan
        
    • parmağıma
        
    Bir ayak vardı, tam 95 santim. Topuktan parmak ucuna. Open Subtitles كان طول قدمه 37 بوصة من الكعب و حتى الإصبع
    Burada bulanık halde küçük ve baş parmak izleri var. Open Subtitles هناك نمط أصابع بهذه اللطخة إنه الإبهام إلى الإصبع الصغير
    Dostum ben de bir parmağımı gösterebilirim ama emin ol o parmak olmaz. Open Subtitles يا صاح، استطيع رفع إصبع واحد ايضاً و صدقني، لن يكون ذلك الإصبع
    Sadece bu parmağı seviyor bunu keşfetmem tüm gecemi aldı. Open Subtitles إنه يحب هذا الإصبع فقط و لقد استغرقت الليل بأكمله لإدراك ذلك
    Sonuç olarak, yüzeye doğru sadece orta parmağını kullanarak... çıkmaya çalışıyordu. Open Subtitles نحن نستنتج أنه كان يحاول السباحة للنجاة مستخدما فقط الإصبع الوسطى
    Derine baktığımızda, oyunun yazıldığı zamanda baş parmak ısırmak birisine hareket çekmek gibi bir şeydir. TED ولتتأمل أكثر فعض الإبهام في زمن كتابة المسرحية يشابه إبراز الإصبع الوسطى في وجه أي أحد.
    Yani bizim parmak patlayıcılarımız var, diğerlerinin dinazorları. TED إذا نحن لدينا الإصبع المنفجر، وآخرون لديهم ديناصورات، كما تعلمون.
    Ağıza götürülen parmak onun seni ruh eşi olarak seçtiği anlamına gelir. Open Subtitles الإصبع في الفم يعني أنك المختار لكي تكون روحاً لجسدها
    Onları günlerce kapatırız. Bir parmak izi veya idrar örneği yeterli. Open Subtitles سوف نتسبب بإغلاقهم لأيام, إن الفحص من طرف الإصبع او البول سيكون كافياً
    Bayım, parmak gökyüzünü gösterdiği zaman, aptal olan parmağa bakar. Open Subtitles سيدي .. عندما يشير الإصبع إلى السماء فإن الأبله هو الذي ينظر اليه
    Endişelenme, o parmak için değil. Open Subtitles لا تقلقي، إنه ليس لهذا الإصبع وإنما لهذا
    Affedersin, parmak izine bak. Sahibini öğrenmeliğim. Open Subtitles عذراً، أفحصي البصمة أريد معرفة صاحب الإصبع
    Bu ve bir insan parmağı, hepsi aynı günde. Bu çok ağır. Open Subtitles هذا الخبر وذلك الإصبع البشري الذي رأيناه في نفس اليوم ، ذلك مؤثر
    parmağı kurtarıp yerine dikebileceğini düşünüyor. Open Subtitles تظن أنها تستطيع المحافظة على الإصبع وإعادة توصيله،
    Erkekler de parmağı içinde zannedecek. Open Subtitles لهذا فإن الرجال يفترضون أن الإصبع الوسطى بداخلها
    parmağını kaldır ve bu harita üzerinde birliklerin nerede konuşlandığını daha ne kadarının geldiğini ve yanlarında neler getirdiklerini söyle. Open Subtitles عليك فحسب استخدام ذلك الإصبع والتأشير على الخريطة حيث يعقد ذلك الاحتفال كم عدد الحضور، وما الأدوات التي يعزفون بها
    parmağını sallamaya devam edersen beni nefes almanı engellediğim için tutuklaması gerekecek. Open Subtitles إذا استمريت فى الإشارة بهذا الإصبع نحوى, فإنه سوف يَعوق قصبتك الهوائية.
    Denekler, tedavi uygulanan parmağın daha az acı verdiğini söylediler. TED أَخبر المشاركون أن الإصبع المُعالَج يؤلم أقل من الإصبع غير المُعالَج.
    Yarın, Kuljit bu parmağa bir yüzük takacak. Open Subtitles يوم الغدّ، كولجيت سيضع خاتم على هذا الإصبع
    Bunların, bulduğu parmakla ilgisi olduğunu biliyorum. Open Subtitles ما أعرفه أنّ كلّ هذا مرتبط بإيجاده الإصبع
    Bildiğim tek altın senin taktığın. Biliyorsun, sol elinin üçüncü parmağında. Open Subtitles الذهب الوحيد الذى أعرفه الذى نلبسه فى الإصبع الثالث من يدك اليسرى
    Ayak bileğinin veya ayak baş parmağının şişmesine yol açar. Open Subtitles و يؤدي لانتفاخ الكاحل و الإصبع الكبير للقدم أحياناً
    Bu küçük domuzcuk evde kalmış. Open Subtitles هذا الإصبع الصغير بقي بالمنزل.
    Sanırım annem bu parmağına takıyordu. Open Subtitles لطالما ارتدّته أمّي بهذا الإصبع.
    Tuhaf bir hayvansın, parmağım kadarsın. Open Subtitles أنت حيوان طريف. أنت لست أكثر سمكاً من الإصبع.
    Serçeparmak'ın ne düşüneceğini umursamayan birinin. Open Subtitles "شخصاً لا يهمه مايفكر فيه "ذو الإصبع الصغيرة
    Aniden. Küçük parmakta eski bir çatlak. Open Subtitles مع وجود كسر قديم, في الإصبع الصغير.
    Verdiğiniz bu yüzük bu Parmaktan çıkarsa hayatım sona ermiş demektir. Open Subtitles عندما يفارق هذا الخاتم هذا الإصبع تفارقنى الحياة
    İlerisi tehlikeli gibi duruyor parmağıma yüzük takman gerek. Open Subtitles مجازفًا بأن أبدو متخطيًا المراحل التمهيديّة بشكل فجّ أحتاجك أن تضعي خاتمًا في هذا الإصبع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد