ويكيبيديا

    "الإعتداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saldırı
        
    • saldırıya
        
    • taciz
        
    • saldırıdan
        
    • tecavüz
        
    • saldırının
        
    • saldırıyı
        
    • istismar
        
    • darp
        
    • saldırıyla
        
    • tecavüze
        
    • istismara
        
    • saldırmak
        
    • tacize
        
    • saldırdı
        
    Dişinde insan dokusu, cinsel saldırı testinde de meni bulduk. Open Subtitles وجدنا أنسجة في أسنانها وسائل منوي في مسحة الإعتداء الجنسي
    Olay mahalli fotoğraflarına göre saldırı sonucu etrafa saçılmış çok miktarda kan varmış. Open Subtitles صور مسرح الجريمة تظهر كانت هناك كمبية كبية من الدماء متفرقة بسبب الإعتداء
    Tutuklama emri, çek senet dolandırıcılığı, sahte para basımı, kabahatli saldırı. Open Subtitles مذكرات إعتقال معلقة ، الإحتيال وحيازة العملة المزورة ، وجنحة الإعتداء
    O da yedi yıl önce aynı yerde saldırıya uğradı. Open Subtitles لقد تم الإعتداء عليها في ذات المكان قبل سبعة أعوام
    Arnita Lorraine Thurston bilgisayar programcısı, eski ev işleri yardımcısı, cinsel taciz mağduru, bir sanatçı ve de bir aktivist. TED أرنيتا لورين ثورستون كانت مبرمجة كمبيوتر، عاملة منزلية سابقا ناجية من الإعتداء الجنسي فنانة وناشطة
    Jeff McCullaugh'nın silahlı saldırıdan arandığını söyler. Open Subtitles أخبرهم جهاز الكمبيوتر، بأن جيف ماكالوف.. مطلوب في آلاباما بتهمة الإعتداء المسلح..
    Soygun, haneye tecavüz, araba hırsızlığı savcıya saldırı. Open Subtitles السطو على بنك, إقتحام منزل , سرقة سيارة الإعتداء على مدعي عام
    Nasıl bir saldırı olduğuyla alakalı küçük bir simülasyon hazırladım. Open Subtitles قمتُ بمحاكاة بسيطة لأبيّن ما ربّما قد حصل خلال الإعتداء.
    Claire açık fikirli oldu ve sen de cinsel saldırı tasarı reformunu aldın. Open Subtitles كلير فعلت هذا، و النتيجة أنك ستمررين مشروع قرار الإعتداء الجنسي بعد الإصلاحات.
    İlaçla uyuşturulduğunu ve saldırı sırasında baygın olduğunu iddia etmiş. Open Subtitles لقد إدعت أنه تم تدخيرها وكانت فاقدة الوعي أثناء الإعتداء
    Raleigh'de saldırı ile ilgili olağanüstü bir toplantı var. Open Subtitles وهناك جلسة قضائية مستعجلة بشأن هذا الإعتداء
    Beyler, bayanlar! Bu saldırı bioroid halkına karşı yapılmış ve trajediye sebep olmuştur. Open Subtitles الي جميع الحاضرين , هذا الإعتداء الإرهابي كان يستهدف وجود البيورياد
    Öteki gün, konsolos saldırıya uğruyor, Amerikan büyükelçisi cinayete kurban gidiyordu. TED ويومًا نفيق علي أخبار قتل السفير الأمريكي و الإعتداء علي القنصلية الامريكية.
    saldırıya uğrarlarsa, okullarına, patronlarına, mahkemelere başvurmalarını istiyorum. TED إذا تم الإعتداء عليهن، أريدُ منهن الحصول على ملاذ في مدارسهن من اصحاب أعمالهن، ومن المحاكم.
    Görecekler günlerini. Onları dava edeceğim. taciz ve adam kaçırmak suçundan. Open Subtitles سنقبض عليهم , سنلقى عليهم بالتهم الإعتداء و الإختطاف
    Görgü tanıkları, saldırıdan sonra Call'u doğu yönünde yürürken gördüler. Open Subtitles رآه شهود العيان يسير شرقاً في الشارع الرئيسي بعد دقائق من الإعتداء
    Şiddet yerine tecavüz olabilirdi. Open Subtitles كان يمكن إتهامك بالإغتصاب بدلا من الإعتداء
    Birçoğu fiziksel saldırının bir sonucunda meydana geliyor ve bazıları da aslında hapishanede devam ediyor. TED بعضهم نواتج الإعتداء الجسدي، وبعضهم في الحقيقة وضع مستمر بالسجن.
    - Dr. Brennan bütün hayvan izlerini elememi istiyor, böylece saldırıyı gösteren yaraları tespit edebileceğiz. Open Subtitles تُريدني أن أستبعد جميع علامات الرمّاد، حتى نتمكّن من تحديد الإصابات التي قد تُشير إلى الإعتداء.
    Sanırım bunun cinsel istismar suçlamasıyla bir alakası olsa gerek. Open Subtitles حسنٌ، كما تعلم، أفترضُ بأنّ ذلك متعلّق بأمر القبض عليكَ بتهم الإعتداء الجنسيّ؟
    O darp suçlamasında seni kim tutukladı sanıyorsun? Open Subtitles من الذي قام بإعتقالك في جريمة الإعتداء تلك؟
    Bu daha önce konuştuğumuz saldırıyla aynı saldırı mı? Open Subtitles هل هذا هو نفس الإعتداء الذي تحدثتِ عنه من قبل؟
    tecavüze dair bir kanıt bulamadık. Open Subtitles بحثنا عن دليل على الإعتداء الجنسى لا شيئ
    Hey, komada cinsel istismara uğradığın zaman, bunu fark ettin ve hiçbir şey yapamadın mı? Open Subtitles عندما يتم الإعتداء عليك جنسياً بينما أنت في الغيبوبة هل تعرف أن هذا يحدث و لا يمكنك فعل شيء حيال الأمر
    - Polislere saldırmak dışında ne yaparsın? Open Subtitles هل تتقن شيئاً، بصرف النظر عن الإعتداء على الشرطة بسلاح أبيض؟
    Devlet parasını, kadınlar duşta sulu şakalar yapsın ve buna karşı çıkınca da fiziksel tacize uğrasın diye mi harcasın? Open Subtitles أن الأموال الفيدرالية يجب أن تنفق على جعل النساء يستحمون في حمامات غارقة في البراز؟ ويتعرضون إلى الإعتداء إن رفضوا؟
    Bu sabıka kaydı varken, saldırdı hikayesiyle bir yere varamaz. Open Subtitles بجانب سجله الإجرامي فهو لن يحرز تقدماً بقصة الإعتداء هذه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد