Aynı 2011'deki hırsızlık suçundan şartlı tahliye edildiğiniz hakkında fikriniz olduğu gibi. | Open Subtitles | أنت تعلم أنك تحت الإفراج المشروط بسبب تهمة السطو تلك في 2011 |
Şartlı tahliye memuru biliyorduysa başına ne geleceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا سيحدث لك إذا عرف ضابط الإفراج المشروط |
ama göç idaresi yetkilileri onu yine de biz tahliye emri alana ve oğlu ile bir araya getirene kadar üç ay daha tuttu. | TED | ولكن بالرغم من ذلك قام المسؤولون بحجزها لثلاثة شهور إضافية، حتى استطعنا كسب الإفراج عنها ولَم شملها بابنها. |
İlk sorumuz, Bay Subra: serbest bırakılmayı hak ediyor musunuz? | Open Subtitles | أول سؤال يا مستر سوبرا هل أنت تستحق الإفراج ؟ |
Hatta, savaş sona erip serbest bırakıldığında pek çok arkadaşı ve ailesi ölmüştü. | TED | وفي واقع الأمر، بعد الانتهاء من الحرب تم الإفراج عنه، معظم أصدقائه وعائلته قد ماتوا. |
Çocuk yakında serbest bırakılır. | Open Subtitles | سيتم الإفراج عن الصغير بعد ظهيرة هذا اليوم |
Şartlı tahliye olduğunu söyledin mi onlara? | Open Subtitles | هل أخبرتهم بأنّك في فترة الإفراج المشروط؟ |
Şartlı tahliye fırsatına çok yaklaşmışken kendini astı. | Open Subtitles | لقد كان في منتصف الطريق إلى جلسة الإفراج المشروط فقام بشنق نفسه |
Aksi taktirde... Şartlı tahliye görüşmelerinin nasıl olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | خلاف ذلك , أنت تعرف أعضاء جلسات الإفراج المشروط |
Ve birden... Bom! Şartlı tahliye kurulu topluma tekrar karışabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | يقرر مجلس الإفراج بأن ذلك الشخص مهيأٌ لإطلاق سراحه. |
Lütfen kayıtlara geçsin şartlı tahliye duruşması resmi olarak başlamıştır. | Open Subtitles | فلتدون السجلات أن جلسة الإفراج قد بدأت رسميا |
22 mahkum gelecek hafta şartlı tahliye edilecek, 9 tanesi Seattle'da olacak. | Open Subtitles | نتائج التقارير تقول: بأن 22 سجين سيتم الإفراج عنهم الأسبوع المقبل .. تسعة منهم إفراج مشروط في سياتل. |
Neden serbest bırakılmanız gerektiğini düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تعتقد أنه يجب الإفراج عنك سيد أكوناستيس؟ |
Sayın Başkan Yardımcısı, üzgünüm. Radek'i serbest bırakamam. | Open Subtitles | أيها السيدة نائبة الرئيس، أنا آسف لا يمكنني الإفراج عنه |
Bu akşam ise tehlikeli bir DDD'yi serbest bırakmaya çalıştın. | Open Subtitles | و لكن الليلة؟ الإفراج عن وحش و إعادته للمجتمع |
Bu arada uçuşta bulunan birinci sınıf yolcuları, serbest bırakıldı. | Open Subtitles | غير دعم الإجراءات المتخذة من قبل طاقم الرحلة في هذه الأثناء، تم الإفراج عن ركاب الدرجة الأولى |
"Olay Anına 4 Gün" serbest bırakılmayı talep ediyorlar, ticaret anlaşması yapma şansının da olmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطالبون الإفراج عنهم , ويقولون أنه لايوجد هناك فرصة لعقد التجاره للإبد بين حكوماتنا الآن |
Jordan'ın kim olduğunu hatırlayıp oğlumunun serbest kalması için bir yargıçla görüşmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاجه أن يتذكر من هو حتى يمكنه الوقوف أمام قاضٍ ويطلب الإفراج عن إبني |
Orospu çocuğu. Delano'nun salınması hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatacak. Steven. | Open Subtitles | اللعين، إنه يريد تحقيق شامل فى الإفراج عن (ديلانو). |
Paskalya'da gerçekleşen bombalı saldırılar konusunda suçlanacak biri varsa o da salıverme kağıtlarını imzalayan kişi. | Open Subtitles | إن كان هنالك أحدٌ ليلام على تفجيرات عيد الفصح فهو من وقع أوراق الإفراج تلك |
Görünüşe göre salıverilme dosyası gönderilmiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ ملف الإفراج قد تمّ إعادة توجيهه. |
İki hafta önce şartlı tahliyeyle serbest bırakılmış. Hırsızlık suçundan üç yıl yatmış. | Open Subtitles | الإفراج المشروط قبل أسبوعين، لم ثلاث سنوات لالسرقة الكبرى. |
Tüm davalıların hemen salıverilmesini talep ediyorum. | Open Subtitles | أود أن أطلب الإفراج الفوري عن كل المتهمين |
Dudaklarından iptal kodunu duymazsam tabi. | Open Subtitles | إلا إذا سمعت شيفرة الإفراج عنها من شفتيها |
Her nokta, yıllar içinde işaretlenip salınan bir paranormali temsil ediyor. | Open Subtitles | كل نقطة تمثل خارق تم الإفراج عنه عبر السنين |
Tüm örgüt üyeleri Knesset tarafından salıverildi. | Open Subtitles | تم الإفراج عن كل الجماعة الإرهابية بواسطة الكينيست |
Bob Keaton'ın salıverilmesi federal makamlarca onaylanmış. | Open Subtitles | الإفراج بوب كيتون و وافقت عليها السلطات الاتحادية. |