Tanrı bahsediyorum ben anne, hiç böyle bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | الإله الذي أخبرتني أمي عَنهُ، مستحيلٌ أن يفعل شيئاً كهذا |
Kuzey Kore'de büyürken gerçekten liderimizin düşünceleri bile okuyabilen yüce bir Tanrı olduğuna inanırdık. | TED | وبما أني ترعرعتُ في كوريا الشمالية، لقد كنا نعتقد أن القائد العزيز هو الإله الذي يمكنه حتى معرفة أفكارك. |
Demek Tanrı'ya inanmayan adamın geçirdiği kalp krizi, kalp krizi değilmiş. | Open Subtitles | إذاً فرجل الإله الذي لا يؤمن بإله قد أصيبَ بأزمةٍ قلبيّة لم تكن أزمةً قلبيّة |
Hani tüm çocuklarını ruhlar dünyasına süren bir Tanrı vardı ama sonra en küçük oğlu bir orakla kendisini hadım etmişti. | Open Subtitles | عن الإله الذي أبعد أطفاله عن عالم الجريمة وكيف خصى إبنه الصغير بواسطة منجل ؟ |
Bu şeytanın işi olabilir. Ama size baş mimarı Tanrı gönderdi. | Open Subtitles | لكنه من الإله الذي أرسل لك بناءاً خبيراً |
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi bizim günahlarımızı bağışlayan Tanrı. | Open Subtitles | نعم الإله الذي يغفر خطايانا كما نغفر لمن يسيئون الينا |
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi bizim günahlarımızı bağışlayan Tanrı. | Open Subtitles | نعم الإله الذي يغفر خطايانا كما نغفر لمن يسيئون الينا |
Tıpkı benim gibi, sevdiği Tanrı onu terk etti ve ona ihanet eti. | Open Subtitles | مثلي ، تم التخلي عنه و خيانته بواسطة الإله الذي حبه |
Denizlere ve rüzgara emir veren bir Tanrı'nız var. | Open Subtitles | عندكم الإله الذي يأمر الرياح ويُقسم البحار |
Tanrı beni güçle donatır yolumu kusursuz kılar. | Open Subtitles | الإله الذي يمنطقني بالقوة ويجعل طريقي آمناً. |
Annemin bana bahsettiği Tanrı asla böyle şeyler yapmaz. | Open Subtitles | الإله الذي أخبرتني أمي عَنهُ، مستحيلٌ أن يفعل شيئاً كهذا |
ama ben inanıyorum ki inanmadığın Tanrı sana bir şans daha verdi. | Open Subtitles | لكنني هنا لأخبرك بأنها هدية لأن الإله الذي لا تؤمن به أعطاك فرصة أخرى |
İstediği Tanrı'yı seçebilirdi. | Open Subtitles | كان باستطاعتها اختيار الإله الذي يناسبها |
Ben kör bir halde babamın mezarında otururken sen gözlerimi çıkaran Tanrı ile yatağa girdin. | Open Subtitles | عندما كنت أجلس معميّاً في مقبرة أبي كنت تشاركين سريراً مع الإله الذي إقتلع عيني |
Aynı zamanda kefaret için fırsat sunanla aynı Tanrı. Bundan vazgeçmesi için onu ikna etme konusunda bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | نفس الإله الذي يوفر أيضا فرصة للغفران عليك مساعدتي |
İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular ve sıkıntılarına hükmeden Tanrı'ya küfrediyorlardı. | Open Subtitles | "احترق الناس احتراقا عظيم "وجدفوا على اسم الإله الذي له سلطان على هذه الضربات " |
Vu bu kadar inandığın şu Tanrı... | Open Subtitles | و هذا الإله الذي تكنّ له كلّ هذا الإيمان... |
Buraya babamın nereye gittiğini veya Tanrı'nın, onu cennetin kutsal kapılarından içeri aldığını konuşmak için gelmedim. | Open Subtitles | ...أنا لست هنا للحديث عن ...المكان الذي ذهب إليه والدي أو عن الإله الذي سيستقبله ...عند أبواب السماء المقدسة |
Ama sizin yarattığınız Tanrı, tıpkı sizin gibi... | Open Subtitles | ...لكن الإله الذي خلقتموه يُشبهكم تمامًا |
Hepimizi yaratan Tanrı'ya inanmak... | Open Subtitles | .... الإله الذي خلقنا أجمعين أنا أضع كل ثقتي به |