"الإله الذي" - Traduction Arabe en Turc

    • Tanrı
        
    Tanrı bahsediyorum ben anne, hiç böyle bir şey yapmayacağım. Open Subtitles الإله الذي أخبرتني أمي عَنهُ، مستحيلٌ أن يفعل شيئاً كهذا
    Kuzey Kore'de büyürken gerçekten liderimizin düşünceleri bile okuyabilen yüce bir Tanrı olduğuna inanırdık. TED وبما أني ترعرعتُ في كوريا الشمالية، لقد كنا نعتقد أن القائد العزيز هو الإله الذي يمكنه حتى معرفة أفكارك.
    Demek Tanrı'ya inanmayan adamın geçirdiği kalp krizi, kalp krizi değilmiş. Open Subtitles إذاً فرجل الإله الذي لا يؤمن بإله قد أصيبَ بأزمةٍ قلبيّة لم تكن أزمةً قلبيّة
    Hani tüm çocuklarını ruhlar dünyasına süren bir Tanrı vardı ama sonra en küçük oğlu bir orakla kendisini hadım etmişti. Open Subtitles عن الإله الذي أبعد أطفاله عن عالم الجريمة وكيف خصى إبنه الصغير بواسطة منجل ؟
    Bu şeytanın işi olabilir. Ama size baş mimarı Tanrı gönderdi. Open Subtitles لكنه من الإله الذي أرسل لك بناءاً خبيراً
    Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi bizim günahlarımızı bağışlayan Tanrı. Open Subtitles نعم الإله الذي يغفر خطايانا كما نغفر لمن يسيئون الينا
    Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi bizim günahlarımızı bağışlayan Tanrı. Open Subtitles نعم الإله الذي يغفر خطايانا كما نغفر لمن يسيئون الينا
    Tıpkı benim gibi, sevdiği Tanrı onu terk etti ve ona ihanet eti. Open Subtitles مثلي ، تم التخلي عنه و خيانته بواسطة الإله الذي حبه
    Denizlere ve rüzgara emir veren bir Tanrı'nız var. Open Subtitles عندكم الإله الذي يأمر الرياح ويُقسم البحار
    Tanrı beni güçle donatır yolumu kusursuz kılar. Open Subtitles الإله الذي يمنطقني بالقوة ويجعل طريقي آمناً.
    Annemin bana bahsettiği Tanrı asla böyle şeyler yapmaz. Open Subtitles الإله الذي أخبرتني أمي عَنهُ، مستحيلٌ أن يفعل شيئاً كهذا
    ama ben inanıyorum ki inanmadığın Tanrı sana bir şans daha verdi. Open Subtitles لكنني هنا لأخبرك بأنها هدية لأن الإله الذي لا تؤمن به أعطاك فرصة أخرى
    İstediği Tanrı'yı seçebilirdi. Open Subtitles كان باستطاعتها اختيار الإله الذي يناسبها
    Ben kör bir halde babamın mezarında otururken sen gözlerimi çıkaran Tanrı ile yatağa girdin. Open Subtitles عندما كنت أجلس معميّاً في مقبرة أبي كنت تشاركين سريراً مع الإله الذي إقتلع عيني
    Aynı zamanda kefaret için fırsat sunanla aynı Tanrı. Bundan vazgeçmesi için onu ikna etme konusunda bana yardım etmelisin. Open Subtitles نفس الإله الذي يوفر أيضا فرصة للغفران عليك مساعدتي
    İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular ve sıkıntılarına hükmeden Tanrı'ya küfrediyorlardı. Open Subtitles "احترق الناس احتراقا عظيم "وجدفوا على اسم الإله الذي له سلطان على هذه الضربات "
    Vu bu kadar inandığın şu Tanrı... Open Subtitles و هذا الإله الذي تكنّ له كلّ هذا الإيمان...
    Buraya babamın nereye gittiğini veya Tanrı'nın, onu cennetin kutsal kapılarından içeri aldığını konuşmak için gelmedim. Open Subtitles ...أنا لست هنا للحديث عن ...المكان الذي ذهب إليه والدي أو عن الإله الذي سيستقبله ...عند أبواب السماء المقدسة
    Ama sizin yarattığınız Tanrı, tıpkı sizin gibi... Open Subtitles ...لكن الإله الذي خلقتموه يُشبهكم تمامًا
    Hepimizi yaratan Tanrı'ya inanmak... Open Subtitles .... الإله الذي خلقنا أجمعين أنا أضع كل ثقتي به

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus