Kaslarınıza yıkım yaşatır, iyi beslenir, dinlenir ve bunu tekrarlarsanız, kaslarınızın mümkün olduğu kadar büyük ve güçlü olmasını sağlarsınız. | TED | عندما تمزّق عضلاتك، كُل طعاماً مناسباً، استرح و كرّر العملية، سوف تخلق ظروفاً لجعل عضلاتك كبيرة و قويّة قدر الإمكان. |
Bu mikroplardan mümkün olduğunca hızlı şekilde ve çok miktarda enerji üretmek istiyorsunuz. | TED | ما تريدونه حقاً الكثير من الطاقة تخرج من هذه المكيروبات أسرع قدر الإمكان. |
Sanırım her şeyin mümkün olduğunca normalmiş gibi olmasını istiyordu. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنه أرادني أن أشعر أنني طبيعية بقدر الإمكان |
Denize elimden geldiğince boş boş bakmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن تكون تحديقتي للبحر فارغة بقدر الإمكان, |
Sizlere olabildiğince stressiz bir ortam sağlayabilmek için bu şekilde tasarlandı. | Open Subtitles | صُمِّمَت على هذا النحو لتكون خالية من الإجهاد بقدر الإمكان لِتناسبكم. |
Davayı elinden almayı denemeliyiz. | Open Subtitles | علينا محاولة إبعاد القضية عنه قدر الإمكان |
Kadınlar hakkında mümkün olduğu kadar az şey bilmeyi kendime vazife edindim. | Open Subtitles | أنا جعلتُها مهمتي أن لا أعرف كثيراً قدر الإمكان حول تلك المرأة |
İlk olarak o kadın başlattı. Ben mümkün olduğu kadar kendimi savundum. | Open Subtitles | تلك المرأة بدأت ذلك أوّلا أنا فقط دافعت عن نفسي بقدر الإمكان |
Eğer gizlenme teknolojisi kullanıyorlarsa, mümkün olduğunca tek parça halinde getirmelisiniz. | Open Subtitles | إن كانوا يستعملون تكنولوجيا التخفي فعليكم إعادتها وهي سليمة بقدر الإمكان |
Ama olduğunca uzağa mümkün olduğunca canavar kaldıkları planlama Özür. | Open Subtitles | لكني أخطط أن أكون بعيدًا من هذا الوحش بقدر الإمكان |
Kullandığımız girdilerin miktarı ve teknolojinin bunları anlama yeteneği katlanarak arttıkça, bunun tamamen mümkün olacağına inanıyorum. | TED | أعتقد أن ذلك سيصير في غاية الإمكان وكميات البيانات التي نستخدمها والقدرات التكنولوجية لفهمها تزدادان معا أسيا. |
mümkün olduğunca dikkat çekici videolar hazırlamaya çalıştım. | TED | حاولت جعل هذه المقاطع تفاعلية قدر الإمكان. |
Bu bizim, ayıklama işçisini sorunun merkezi yapmaya ve ona mümkün olduğunca üretkenleşmesi için gerekli araçları vermeye odaklanmamıza olanak sağlıyor | TED | ذلك يمكننا من التركيز لجعل عامل الاختيار محور المشكلة، وتزويدهم بالأدوات لجعلهم منتجين قدر الإمكان. |
- Görünüşe göre şiddeti seviyorsun. - elimden gelen bu, efendim. | Open Subtitles | واضح أنك تريد بعض الصلاحيات - بقدر الإمكان يا سيدي - |
Mondschien kalesinde elimden gelen en iyi şekilde tutmak için tüm gücümü kullanacağımı düşünün. | Open Subtitles | لأجعل إقامتكما هنا في قلعة موندشان ممتعةً قدر الإمكان |
O 3.000 doları buradan olabildiğince uzağa kaçmak için kullanacaktım. | Open Subtitles | كنت سأستخدم الثلاث ألاف لأبتعد بها عن هنا بقدر الإمكان |
Kaç.. elinden geldiğince buradan uzaklara git. | Open Subtitles | اركضي بأسرع ما يمكنكِ وابتعدي عن هنا بقدر الإمكان. |
Yani olabildiğince ayarda tutmaya çalışıyorum. Bir şekilde. | Open Subtitles | لذا أحاول ضبطها بقدر الإمكان نوعا ما على أى حال |
Yapabildiğince saklanmaya uğraşıyor - alt beden kürkünü kuru tutmak mecburiyetinde. | Open Subtitles | يحاول الاحتماء قدر الإمكان محافظا على الفرو السفلي من جسمه جاف |
Biliyorum. Bakın, bu konuda elimden geldiği sürece sessiz kalacağım. | Open Subtitles | أعلم هذا، و سأحاول إبقاء الأمر هادئاً بقدر الإمكان |
Sürekli arkanda olacağız ve elimizden geldiğince seni koruyacağız. | Open Subtitles | ولكننا سنكون خلفك في كل خطوة، وسنستعيدك قدر الإمكان |
Olabildiği kadar mutlu. | Open Subtitles | سعيدا قدر الإمكان. |
İşlemi bitirene kadar, onu olabildiğince sakin tutmalıyız. Kan basıncındaki en ufak bir artma onu öldürebilir. | Open Subtitles | عِنْدَنا عيشُ ها هادئ بقدر الإمكان حتى أنهينَا الإجراءَ. |