ويكيبيديا

    "الإهتمام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilgi
        
    • dikkat
        
    • ilginç
        
    • ilgiyi
        
    • ilgisini
        
    • çaresine
        
    • ilgilenmem
        
    • ilgiye
        
    • ilginin
        
    • önem
        
    • ilgimi
        
    • dikkatini
        
    • halletmem
        
    • bakmak
        
    • icabına
        
    İlki daha iyiye ulaşmak için tutkulu bir ilgi kültürü yaratmak. TED أول مكون هو خلق ثقافة من الإهتمام المتقد والشغوف بالمصلحة العليا.
    Bu canlı ilgi, bir düelloya yol açtı. Sonuç, resmi kayıtlara göre beraberlikti. Open Subtitles . هذا الإهتمام أدى لنزاع . و النتيجة تم تسميتها رسميا ، التعادل
    Bana gereken son şey siz aptalların gereksiz yere daha çok dikkat çekmeniz. Open Subtitles الشيء الأخير الذي أحتاجه لفعلكم الغبي هو جلب مزيد من الإهتمام الغير ضروري.
    Çiftlik makineleri ile ilgili ilginç bir soru bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول أن أفكر في سؤال مثير الإهتمام في الآلات الزراعية
    Onu keşfeden kişi sen olmana rağmen tüm ilgiyi onun toplaması ne üzücü. Open Subtitles يا للخسارة، أن تحظى هي بكل الإهتمام بينما أنك مكتشفها
    Kızın görünüşü dışında başka bir şeyine ilgi göstermeye ne dersin? Open Subtitles ماذا عن إظهار بعض الإهتمام بشئ بدلاً من كيف يبدو مظهرها؟
    Hayatlarımız devam ettiği ve senin de artık ilgi merkezi olmadığın için mi? Open Subtitles لماذا هذا ؟ لا, حياتنا مستمره وأنك لم تصبحي محور الإهتمام بعد الأن؟
    Bir gece olsun ilgi odağı olmamaya katlanamıyorsun, değil mi? Open Subtitles لا يمكنك أن تتعامل كونك لست مركز الإهتمام لليلة واحدة.
    Ama yaklaşık son 10 yıl ve civarında ilgi yön değiştirdi. Open Subtitles و لكن في أواخر العقد الماضي، إنتقلت بؤرة الإهتمام لمكانٍ آخر.
    Ama Taeronna ilgi içinde eğer On son sekiz ay Open Subtitles ولكن إذا كنتم تعيرونني الإهتمام في الثمانية عشرة شهرٍ الماضية
    Bir Amerikan figürünü kullandığına göre dikkat çekmek istiyor, değil mi? Open Subtitles حسناً, إن تخريب رمز أمريكي مشهور يدل انهُ يرغب الإهتمام, صح؟
    Bizim için öne çıkan, dikkat çeken sorun şu ki böyle yerlerin önemsemeye değer yerler olmaması. TED المشكلة البارزة حول هذا بالنسبة لنا هو أن هذه هي الأماكن التي لا تستحق الإهتمام بها.
    En çok dikkat çeken belgeler, azami toplu utanç değerine sahip kişisel epostalardı. TED المستندات التي حازت على معظم الإهتمام كانت رسائل البريد الإلكتروني التي تحوي أقصى قيمة إحراج علني.
    Öyleyse işleri biraz daha ilginç kılalım. TED دعونا نجعل هذا الأمر أكثر إثارة الإهتمام.
    Senin daha çok ihtiyacın varken tüm ilgiyi üzerime çektiğim için üzgünüm. Open Subtitles إنني آسفة لقد حظيت بكل الإهتمام و الرعاية فيما كنت أنت الأكثر إحتياجاً لها
    Ama piyanoya ilgisini kaybeden sendin, Raymond. Open Subtitles لكنك كنت الشخص الذي فقد الإهتمام بالبيانو رايموند
    Aslında şu an çaresine bakılıyor. Open Subtitles بالواقع , هذا الموضوع قيد الإهتمام بالوقت الحالي
    ve yeniden düşündüğümde, politikayla biraz ilgilenmem gerektiğinin farkına vardım... ve ihtiyaç duyukları anda Fransız halkının hizmetinde olmaktan gurur duyarım. Open Subtitles بعد التفكير ملياً ، أدركت إني شديد الإهتمام بالسياسة و سأكون فخوراً لخدمة شعب فرنسا فى ساعة الحاجة
    15 yıl ailenin tek çocuğuydun ama bu kadar ilgiye rağmen auran sönük, solgun, gri. Open Subtitles لقد كنتِ الطفله الوحيده طوال الـ 15 عاماً و لكن مع كل هذا الإهتمام فإن شعورك مُكدر و سخيف و كئيب
    Diğer hastalıklara gösterilen ilginin ve ayrılan paranın yok denecek kadar azını görüyor. TED فإنه يحصل على شق صغير من الإهتمام والتمويل مقارنة مع أي من تلك الأمراض الأخرى.
    Şu anda ödemek istediğim tek bedel sana önem vermek. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي اريده هو الإهتمام به الآن هو أنتِ
    Ne aradığını bilmiyorum dostum, ama ilgimi kaybetmeye başladım. Open Subtitles لا أعرف ما تبحث عنه، لكن بدأت أفقد الإهتمام هنا.
    Lanet olsun, çok fazla konuşuyorsun! dikkatini bahsine versene! Open Subtitles سُحقاً يا صاح، أنك تُثرثر كثيراً, إلا يُمكنك الإهتمام بِراهنك؟
    Şey, izin verirseniz efendim halletmem gereken özel bir işim var. Open Subtitles إعذرني سيدي أنت تعرف علي الإهتمام ببعض المسائل الشخصية
    Ama bana bakmak istediği için emekli oldu ve mağazayı açtı. Open Subtitles ولكنه أراد قضاء وقته في الإهتمام بي، لذا تقاعد وفتح المحل
    Güzelimle benim icabına bakamayacağımız hiç kimse yoktur. Open Subtitles لا أحد يمكنني الإهتمام به طالما جميلتي، هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد