Önce beni adam kaçırma ve cinayetten sorguluyorsunuz, şimdi de yardım etmemi istiyorsunuz. | Open Subtitles | فى البداية كنتم تستجوبونى بشأن الاختطاف و القتل و الان تريدونى ان اساعدكم |
FBI tarafından adam kaçırma ve seks ticareti suçlarından aranıyor. | Open Subtitles | مطلوبة من قبل المباحث الفيدرالية لتهم الاختطاف و الإتجار بالجنس |
Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, şantaj, kaçakçılık, adam kaçırma ve iki düzinenin üzerinde cinayetle ilgili olarak aranıyor. | Open Subtitles | لتورطة في إتهامات خاصة بتجارة السلاح و تهريب المخدرات و الابتزاز و الاختطاف و أكثر من عشرين عملية قتل |
Marlene Smith cinayetinde ve iki Kaçırılma sırasında ise görevde olmamalı. | Open Subtitles | وسيكون خارج العمل في وقت عمليتي الاختطاف و مقتل مارلين سميث |
Kaçırılma ve atılma alanlarının genişliğini düşünürsek bu adam her yerde olabilir. | Open Subtitles | بالنظر الى التباين الواسع بين الاختطاف و محل ترك الضحايا |
Silver Lake'teki evde, ülkenin ileri gelenlerinden Veronica Dexter'in öldürülmesiyle bağlantılı şeyler bulundu. | Open Subtitles | العلاقة بين الأشياء التي وجدت في منزل (سيلفر لايك) و عملية الاختطاف و القتل للاجتماعية (فيرونيكا ديكستر) |
Silver Lake'teki evde, ülkenin ileri gelenlerinden Veronica Dexter'in öldürülmesiyle bağlantılı şeyler bulundu. | Open Subtitles | العلاقة بين الأشياء التي وجدت في منزل (سيلفر لايك) و عملية الاختطاف و القتل للاجتماعية (فيرونيكا ديكستر) |
Tüm kaçırma ve cesetlerin atılması okul saatlerinde oluyor. | Open Subtitles | كل عمليات الاختطاف و التخلص من الجثث قد كانت قريبة من وقت المدارس |
Adam kaçırma ve darp suçuyla hâlâ karşı karşıyasınız, Bay Larsen. | Open Subtitles | ما زلت معلقاً بشأن الاختطاف و الهجوم العنيف سيّد (لارسن). |
Kaçırılma ve atılma alanlarını inceledim. | Open Subtitles | لقد رسمت مخطط لمناطق الاختطاف و مناطق التخلص من الجثث |
Kaçırılma, fahişeliğe zorlanma. | Open Subtitles | الاختطاف و الاعتداء |