ويكيبيديا

    "الاختلاف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fark
        
    • farklı
        
    • farkı
        
    • farklılık
        
    • farklılığın
        
    • farklılıklar
        
    • farkın
        
    • farklılıkları
        
    • farkımız
        
    • farkeder
        
    • farkları
        
    Ona ne diyeceksin? Hayatımda fark yaratacak ne yapıyorsun ki? Open Subtitles مالذي تقومين به هنا بحيث يصنع الاختلاف في حياتي ؟
    Refakatçi ile rehine arasında nasıl bir fark var, Papa? Open Subtitles ما الاختلاف يا قداسة البابا بين الرهينة و المندوب ؟
    Muhalefeti yönetmek fikir birliğine varmamanın, ihtilafın ve farklılığın değerini fark etmekle ilgili. TED إدارة المعارضة تتعلق بإدراك قيمة الرفض، الخلاف و الاختلاف.
    O kadar da farklı değil, değil mi? Stilim yani? Open Subtitles انها ليست بذلك الاختلاف ، اليس كذلك ، النغمة ؟
    Martin Luther King'le Cengiz Han kadar farklı olan kişilikleri taşıyabiliyor. Open Subtitles يمكنه تكوين شخصيات في منتهى الاختلاف كمارتن لوثر كينج وجينكيز خان
    Tek farkı, liflerin farklı düzenlenmiş olması. TED لكن الاختلاف الوحيد ان الالياف تنتظم بصورة مختلفة.
    Beşinci Katılımcı: Bir kareden diğerine her ne kadar fark varsa, bu gerçekten kişisel. TED مساهم 5: على الرغم من الاختلاف من لقطة الى لقطة ولكنه شخصي جدا.
    fark bu bozkırda ve bu resifte bulunan mikropların farkından daha büyüktür, değil mi ? TED هو اكبر من الاختلاف بين ميكروبات هذا الشعب المرجاني و المايكروبات في هذا المرج.
    Tek fark, profesyonel oyuncular yerine biz varız ve profesyonel spiker yerine ben varım. TED الاختلاف الوحيد هو، انه نحن بدلا من لاعبين محترفين، و انا بدلا من معلّق محترف، انا المعلّق.
    Ancak davranışlarını gerçekten neyin yönlendirdiği bizimkinden farklı ve bu fark gerçekten aydınlatıcı olabiliyor. TED ولكن ما يوجه سلوكها يختلف كثيرًا عننا. ويمكن لهذا الاختلاف أن يكون تنويريًا.
    Hayvanlarla insanlar arasındaki asıl fark bireysel seviyede değildir. Bu fark toplumsal seviyededir. TED الاختلاف الجوهري بين الانسان وبقية الحيوانات جميعها لا يكمن على المستوى الفردي؛ بل على المستوى الجماعي.
    Asıl fark, doğruların üzerinde çizildiği yüzeyin eğimine dayanır. TED يعتمد الاختلاف الأساسي على انحناء السطح الذي تُبنى عليه الخطوط المستقيمة اتضح أنّ اقليدس لم يُخبرنا
    Düşünün bir, farklı farklı el yazıları mürekkep izleri, isim künyelerinin çıkması... Open Subtitles حسنا، تستطيعين أن تتخيلي الاختلاف في خطوط الكتابة. لطخات الحبر، سقوط الأساور.
    Marcus Aurelius ve Commodus, tarihe çok farklı kişiler olarak geçmiştir. Open Subtitles احتل ماركوس اوريليوس و كومودوس مكانتين في غاية الاختلاف في التاريخ
    Birincisi, yeniliğin ilerleme hızı; yani yenilikleri farklı sistemlerde gözlemlediğiniz oranla ilgili. TED يتعلق الأول بسرعة الابتكار، المعدل الذي تراقب في التجديد في أنظمة مختلفة كل الاختلاف.
    Ve size bu bilgiyi doğrudan verirsem, bu sizin araştırmaya ve parçaları birleştirmeye çalışmanızdan çok daha farklı bir kimlik olur. TED وإذا قدمت لكم هذه المعلومات بشكل مباشر، فإنها هويتي ستختلف كل الاختلاف عن هويتي إذا حاولتم معرفتها من خلال أجزاء ومقاطع.
    Bu yüzden bilgisayarlar her ne kadar tek başlarına en zeki dolandırıcılar dışındakileri yakalayabilseler de, en zeki olanları yakalamak başarı ile fiyasko arasındaki farkı oluşturuyor. TED ولمدة كانت الحواسيب قادرة على اصطياد كل شيء إلا المحتالين الأكثر ذكاءاً، اصطياد الأذكى هو الاختلاف بين النجاح والفشل
    Yine de interseks bireylerle ilgili bilgi az olduğundan doktorlarım aradaki farkı anlayamadı. TED لكن لأن هناك نقص في المعلومات عن ثنائيي الجنس، لم يفهم أطبائي الاختلاف قط.
    Bir belirsizlik marjı var ama farkı burada görebiliriz: Kamboçya, Singapur. Aradaki farklar, verilerin TED هناك هامش للشك، ولكن يمكن أن نرى الاختلاف هنا كامبوديا، سنغافورة. الاختلافات تزيد
    Dillerdeki bu farklılık sadece İngilizce ve Çince gibi çok, çok uzaktan alakalı diller arasında mı mevcut? TED هل أنّ هذا الاختلاف في اللّغات موجود فقط في الّلغات البعيدة عن بعضها البعض، مثل الصينيّة و الانجليزية؟
    Tam tersine, farklı hastalardan alınan HIV alt tipleri arasındaki genetik farklılıklar %35'e kadar ulaşabiliyor. TED في المقابل، الاختلاف الجيني بين فرعية الإيدز من مرضى مختلفين ربما يعادل حتى 35 بالمئة.
    Beni üzen şey, en iyi ve en kötü öğrencilerim arasındaki tek farkın I.Q. olmamasıydı. TED لكن الشيء الذي استوقفنيهو أن ليست نسبة الذكاء هي الاختلاف الوحيد بين أفضل وأسوء طلبتي.
    "Oturma Odası Konuşmaları", politik ve kişisel farklılıkları iyileştirmek için oluşturulmuştu. TED لقد صممت أحاديث غرفة الجلوس للبدء بعلاج الاختلاف السياسي والشخصي.
    Gelir farkımız yüzünden Howie para konusunda hassastır. Open Subtitles المال موضوع حساس لـ هاوي بسبب الاختلاف في مدخولاتنا
    Ne farkeder? Open Subtitles ما الاختلاف الذي يحدثه؟
    İkiniz bizi aranızda ileri geri atıp durdunuz aradaki farkları anlamaya çalışıp, sizi götürecek araç gelene kadar vakit öldürdünüz. Open Subtitles انتما الاثنين ترغمانا على ان نحاول على اكتشاف الاختلاف وتقتلون الوقت حتى يتم التحرك بسرعه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد