"الاخوات" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kardeşler
• Rahibeler
• kardeşlerin

Bronte kız kardeşler kendi zamanlarında fevkalade kadınlardı.
الاخوات برونكي كانتا امرأتين مميزتي في تلك الفترة

dostlar ve arkadaşlar, babalar ve anneler erkek ve kız kardeşler, hatta sen ve ben hepimiz paketleneceğiz.
الاصدقاء و الاعداء الامهات و الاباء الاخوة و الاخوات حتى انا و انت كلنا سنلقي حتفنا

Rahibeler olgun ve haysiyetli bir karar..
أنا متأكدة من أن الاخوات اكثر من قادرات على

Bir kardeşin attığı yanlış bir adımın diğer kardeşlerin kısmetine zarar vereceği konusunda benimle hemfikirler.
فقد وافقتني بان خطوة خاطئة لاخت واحدة قد تجرح في حظ بقية الاخوات.

kardeşler, anneler, babalar yemek yiyip, sohbet ederlerdi.
و رؤية العوائل,الابوين و الاخوان و الاخوات مجتمعين حول التلفاز ياكلون و يتكلمون

Wu kardeşler Hu Bay Volkanı'nın içindeki kalelerine gidiyorlar.
الاخوات ذهبوا للإختباء في القلعة في بركان هو باي

Wu kardeşler tüm çete liderlerini bir araya toplamaya çalışıyor.
الاخوات وو يجندون كل رجال العصابات للسيطرة على الصين

Yok oğlanlar anneleriyle vakit geçirmemeliymiş yok kardeşler bebek yapmamalılarmış!
و أن الصبية لا يجب ان يمضوا الوقت مع امهاتهم او ان الأخوة و الاخوات لا يمكنهم ان ينجبوا الاطفال

kardeşler kavga ettiğinde neler olabileceğiyle ilgili ibretlik bir hikaye olsun diye uydurduğun bir kadın olduğunu düşünmüştüm hep.
دائما ما افترضت انك تذكريها لنا كقصه تحزيريه عماذا حدث عندما تتشاجر الاخوات

Dünyada dua eden değil, lanet okuyan anne ve kız kardeşler de var.
فى عالم لا تكون فيه الامهات او الاخوات نعمه بل نقمه

Kız kardeşler böyle şeyler için değil midir?
أليس هذا ما على الاخوات ان تفعله؟

Kokuşmuş Grimm kardeşler.
الاخوات جريم النتنيين.

Kız kardeşler ürkünçmüş.
كانت الاخوات مخيفات

Merhaba. Biz Marchetta kardeşler. Şu anda Kanal E'yi izliyorsunuz.
هاي , نحن الاخوات مارشينا

70'lerde ve 80'ler boyunca, o $ 250 çek hep Kutsanmış Kız kardeşler'e gitmiş.
،كل السبعينات و الثمانينات (كانت الـ 250 دولار تذهب لصالح جمعية (الاخوات الموقرات

Rahibeler hiç bir şey yapmamıza izin vermezler ama Bayan Bradley bazen pizza sipariş etmemize ve hafta sonları geç yatmamıza izin verir.
الاخوات لايدعونا نفعل اي شئ ولكن الانسة برادلي تدعنا احيانا نطلب بيتزا ونبقى في الاعلى لاحقا في عطلة نهاية الاسبوع

Tanrı bana hiç bir şey borçlu değil. Rahibeler her şey için bedel ödediniz.
الرب اعطانى كل شئ وانتم ايها الاخوات اعطيتونى كل شئ

Rahibeler iyi hemşiredir.
و الاخوات ممرضات مؤهلات

Bunların hepsi Baker kardeşlerin işi değil mi?
هذا كله من الاخوات بيكر, اليس كذلك؟

Ben kardeşlerin güvenliğinden sorumluyum.
انا المسؤولة عن سلامة الاخوات