ويكيبيديا

    "الاستسلام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • teslim
        
    • pes
        
    • vazgeçmek
        
    • bırakmak
        
    • teslimiyet
        
    • eğmek
        
    • boyun
        
    • vazgeçmeye
        
    • vaz
        
    • olmaya
        
    • vazgeçemeyiz
        
    Onların kalbinde teslim olmalarını engelleyen nasıl bir bağ var.? Open Subtitles ما هو قلب هذا الالتزام لليابانيين في عدم الاستسلام ؟
    Ama bizimle temasa geçmezse, teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim. Open Subtitles لكن إن لم يتّصل بنا فأفضّلُ الموتَ مقاتلاً على الاستسلام
    Kim olduğu umurumda değil. Tek yapması gereken teslim olmak. Open Subtitles لا أكترث من يكون، كل ما عليه فعله هو الاستسلام
    Diğerleri daha şanslı olabilir. Efendim, bu kadar çabuk pes etmemeliyiz. Open Subtitles واحد من الطيارين قد يحالفه الحظ لا يمكننا الاستسلام بهذه السهولة
    Bana karşı şansın sıfır. Hemen pes etsen iyi edersin. Open Subtitles ليس لديكَ أدنى فرصة في قتالي، ربّما عليكَ الاستسلام الآن.
    Bu kadar kolay vazgeçmek yerine, neden bir dakika dinlemiyorsun? Open Subtitles بدلا من الاستسلام ، لم لاتصغي الي دقيقة.
    Adamın birisi zamanında şöyle söyledi teslim olmakta güç vardır. Open Subtitles قال الرجل قال لي ذات مرة هناك قوة في الاستسلام.
    Elinden geleni ardına koyma düzenbaz. teslim olmaktansa ölmeyi yeğlerim. Open Subtitles إليّ بأسوأ ما لديك يا حقير، أحبّذ الموت عن الاستسلام.
    Öyleyse şimdi pembe dizi derslerimizin birincisiyle başlayalım: teslim olmak bir seçenek değil. TED لذا مع هذه الأمور دعونا نبدأ بالدرس الأول للمسلسلات: الاستسلام ليس خيار
    Engelleri aşmanın bir yolu olduğuna inandığınızda karşınızda ne olursa olsun tümünü aşabilirsiniz, teslim olmak bir seçenek değil. TED عندما تؤمن بأن هنالك طريق حول أو من خلال كل ما هو أمامك، ذلك الاستسلام لن يكون خيارًا يمكنك التغلب على عقبات هائلة
    Devletin verimsiz olduğu, çok çürük ve düzeltilemez olduğu gerçeği ya da düşüncesi ile kolayca teslim olabiliriz. TED نستطيع بسهولة الاستسلام للحقيقة او للتفكير بأن الحكومة غير فعالة أبدًا وفاسدة جدًا ولا يمكنُ إصلاحها.
    General Katase, Cornelia'nın ordusu teslim olmamızı istiyor... Open Subtitles لقد تم اعتقال جميع المؤيدين لنا في الأماكن المحيطة أيها العقيد كاتاسي هناك إتصال من جيش كورنيليا يطلب منا الاستسلام
    teslim olmaya o kadar meraklı olmasaydınız bu olmazdı. Open Subtitles لم تكن لتصاب لو لم تكن مصرا على الاستسلام
    Size gelince Bay Smollett, size Flint'in haritasıyla birlikte bir sandalı kıyıya gönderip, Bay Merry'e teslim olmanız için bir saat veriyorum. Open Subtitles حتى أنت يا سيد سموليت سأمهلك ساعة حتى ترسل لي خريطة الكنز وعليك الاستسلام لجورج ميري
    Bir gün devriyelerimiz saklandıkları yere bulacak ve teslim olacaklar. Open Subtitles يوما ما دورياتنا مكان اخبائهم وأنت سيكون عليك الاستسلام
    Hayır, şimdi pes edemezsin. Bu noktaya gelebilmek için çok çalıştın. Open Subtitles لا لا يمكنك الاستسلام الان انا عملتي بجد للوصول لهذه المرحلة
    Gördü ki çalışkan kızlar çok çabuk pes ediyor. TED فوجدت أن الفتيات الذكيات كن أسرع في الاستسلام.
    Bu politik ve küresel ekonomide devleti değiştirme söz konusu olduğunda pes etmeyi seçmek çok kolaydır. TED إن من السهل في هذه السياسة والاقتصاد العالمي أن ترغب في الاستسلام عندما تفكر في إصلاح الحكومة.
    Zaman lazım, başarısızlığa tahammül lazım, her bir insanın her gün pes etmemeyi seçmesi lazım. TED إنها تتطلب وقت، إنها تتطلب تحمل الفشل، وتتطلب أفراد يختارون يوميًا عدم الاستسلام.
    Dünya mükemmel değil ama vazgeçmek buna yardımcı olmayacak. Open Subtitles العالم ليس مكان مثالي ولكن الاستسلام فيه لا يساعد
    Bu işi sonsuza dek yapamam ama bırakmak da zor olacak. Open Subtitles ولا استطيع العمل بهذة الوظيفة للابد ولكن سيكون من الصعب الاستسلام
    Geçmişi geride bırakmak teslimiyet, inanç ve bağışlama ile olur. TED يحدث ترك الماضي من خلال الاستسلام والإيمان والتسامح.
    Antonio esirimiz olduğu sürece Baxterlar bize boyun eğmek zorunda. Open Subtitles بوجود انطونيو كسجين لدينا على الباكستر الاستسلام لنا
    Ama birilerinin vazgeçmeye istekli olduğunu görerek onların gerçek arzuları hakkında bir çok şey öğrenebilirsin. Open Subtitles ولكن من خلال رؤية شخص ما على وشك الاستسلام يمكنك أن تتعلم الكثير حول الرغبة الحقيقية
    Bak, bunun senin önceki alışık olduğun rollerine benzemediğini biliyorum, fakat başaramayacağından korkarak bu işten vaz geçemezsin. Open Subtitles اسمع، أعلم أنه ليس، نوع الأدوار المتعود على فعلها ولكن لا يمكنك الاستسلام لأنك خائف فقط من الفشل
    Arkadaşlar, henüz vazgeçemeyiz. Margo bu. Open Subtitles لا يمكننا الاستسلام بعد يا رفاق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد