güzel şeyler söylemek istedim. | Open Subtitles | يا الهى , لقد كان لدي العديد من الاشياء الجميلة التى كنت سافولها |
Senin için de güzel şeyler olacak. | Open Subtitles | الاشياء الجميلة ستأتى لك أنت أيضاً |
Yavanız. Küçük ve güzel şeyleri görmekte çok zorlanıyoruz. | Open Subtitles | بلا روح , نحن نعمى تماما عن الأشياء الصغيرة الاشياء الجميلة |
- Sonra, New Dawn'ın, toplum için yaptıkları güzel şeyleri kutlamak için büyük bir sömestr sonu partisi yapacaklarından bahsetti. | Open Subtitles | - وذكر لي ان فرقة الفجر الجديد ستقوم بحفلة كبيرة لنهاية السنة للاحتفال بكل الاشياء الجميلة اللتي قاموا بها للمجتمع. |
# Umarım giyecek bir sürü güzel şeyin olur | Open Subtitles | آمل ان يكون لديك من الاشياء الجميلة لترتديها |
..ve bunun gibi pek çok güzel şey. | Open Subtitles | المطعم و كل هذه الاشياء الجميلة |
Senin için de güzel şeyler olacak. | Open Subtitles | الاشياء الجميلة ستأتى لك أنت أيضاً |
Dışarıda çok güzel şeyler var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الاشياء الجميلة بالخارج |
En güzel şeyler asla uzun sürmez. | Open Subtitles | الاشياء الجميلة لا تدوم للأبد |
Bütün bu güzel şeyleri nereden aldın? | Open Subtitles | من اين اتيت بكل هذه الاشياء الجميلة |
Ben sadece güzel şeyleri severim. | Open Subtitles | انا فقط احب الاشياء الجميلة كما ترين. |
güzel şeyleri. | Open Subtitles | الاشياء الجميلة |
Belki her güzel şeyin bir bedeli vardır. | Open Subtitles | ربما الاشياء الجميلة عليها ان تدفع الثمن من الاشياء السيئة |
..ve bunun gibi pek çok güzel şey. | Open Subtitles | و كل هذه الاشياء الجميلة |