kötü şeyler oldu ve senin pisliğini bizzat ben temizlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | الاشياء السيئة تحصل بالفعل وكان علي شخصياً أن أنظف الفوضى التي صنعتها |
Unutma ki iyi şeyler hep üçtür, kötü şeyler de öyle. | TED | تذكر الاشياء الجميلة تأتي ثلاث مرات وكذلك الاشياء السيئة |
Bazı kişilere kötü şeyler tekrar tekrar olabilir... | Open Subtitles | الاشياء السيئة تحدث فقط مراراروتكرارا للناس |
Ve iyi şeyler yapmanın kötü şeyleri unutturması hoşuna gidiyor olabilir. | Open Subtitles | ويبدو كانك تعمل اداء رائع يساعدك على نسيان كل الاشياء السيئة |
Stresli olduğumda beynim yavaşlıyor... meditasyon odaklanmama ve kötü şeyleri dışarda tutmama yarıyor. | Open Subtitles | عقلي يتحول الى قذارة عندما اكون تحت الضغظ لذلك التأمل يسعدني على النركيز و لازالة كافة الاشياء السيئة |
Çünkü bu kötü şey kötü bir zamanda geldi. | Open Subtitles | لأن هذه الاشياء السيئة تأتي في الأوقات السيئة |
Ben alabilirim, nasıl olsa kötü şeyler benim başıma hep gelir. | Open Subtitles | سآخذه الاشياء السيئة تحصل لي على اية حال |
Esasında, senin çok kötü bir insan olduğunu ve başına kötü şeyler gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد انك رجل سيء ويفترض ان تحدث الاشياء السيئة لك |
Polis, kötü şeyler yaptığımı sanıyor. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد انني فعلت بعض الاشياء السيئة. |
- kötü şeyler mi? - Korku ve acı gibi, anlıyor musun? | Open Subtitles | الاشياء السيئة مثل الخوف والالم انت تعلم؟ |
Onun hakkında bilmediğin çok kötü şeyler var. | Open Subtitles | أعنى أن هناك العديد من الاشياء السيئة التى لاتعلم عنها شيئاَ |
Çok kötü şeyler yaptığımı da biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنني فعلت بعض الاشياء السيئة جدا. |
...onun bir yalancı olduğunu ve senin için kötü şeyler istediğini anlayarak durdurabilirsin. | Open Subtitles | بمعرفة انه كاذب و هو لا يريد الا الاشياء السيئة لك |
kötü şeyler her yerde olur. Her zaman her yerde... | Open Subtitles | تعرف ان الاشياء السيئة تحدث فى اى مكان، اى مكان فى اى وقت |
Evet, tabi canlıyken de başına kötü şeyler gelebilir. | Open Subtitles | عندما تكون حيا فان بعض الاشياء السيئة قد تحصل لك |
Ralph'le kötü şeyler yapan sensin. Ben hep iyiydim. | Open Subtitles | لقد كنت الشخص الذي يفعل الاشياء السيئة مع رالف، وانا كنت جيداً. |
Tabii ki bahsettiğiniz kötü şeyleri yapmadığımız sürece, değil mi? | Open Subtitles | طالما انك لا تفعل شيئاً من تلك الاشياء السيئة التي ذكرتها ، أليس كذلك؟ |
Ama tartışmanın iyi yanı, içinizdeki kötü şeyleri atıp iyi şeylere yer ayırabilmenizi sağlaması. | Open Subtitles | لكن الشيء الجيد في التنازع هو انه يجعلك تترك كل الاشياء السيئة ليمكن بعد ذلك افساح المجال للأشياء الجيدة. |
Neden birlikte oturduğunuzu bilmiyorum ama kötü şeyleri kendi muhitinde yap. | Open Subtitles | انا لا اعلم لما انتم هناك معا؟ لكن اذهب وافعل الاشياء السيئة فى الحى الخاص بك |
Ama geçtiğimiz haftalarda pek çok kötü şey gördüm. | Open Subtitles | ولكن خلال الاسابيع القليلة الماضية ,كان لدي الكثير من الاشياء السيئة |
Neden onca kötü şey hep beni bulur? | Open Subtitles | لماذا تحدث لي الاشياء السيئة دائما؟ |