Sanat ürünleri satan bir yerden bir şeyler almam gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً,كان عليّ ان اخذ بعض الاشياء من متجر مُعدات الفن |
Onu bağlayabilirsin, o seni bağlayabilir birbirinizin üstünden bir şeyler yiyebilirsiniz. Edepsiz konuşmalar, üçlü yapmak, oyuncaklar. | Open Subtitles | يمكن أن تقيدها او تقيدك او اكل الاشياء من على بعضكم كلام قذر , علاقة ثلاثية , ألعاب |
Dünden beri bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | الاشياء من الامس تحدث ولكنهم ليسوا بالترتيب |
Tüm hafta sonu burada kalıp göbeğinden bir şeyler çıkarmanı izlemekten iyidir. | Open Subtitles | افضل من الجلوس هنا و مشاهدتك تُخرج الاشياء من سُرتك |
Kesin şeyleri sadece Sims in adamlarında görürsün, bana gelince ben herkesten farklıyım. | Open Subtitles | انت تستبصر الاشياء من خلال الناس خلاف ما افعل خلاف اي شخص يفعل |
Sonunda bazı şeyleri benim görüş açımdan görmen beni etkiledi. | Open Subtitles | و انا معجبه اخيراً انك ترى الاشياء من وجهة نظري |
Sonya ve arkadaşı henüz göründü ve oradan dışarı bir şeyler taşımaya başladılar. | Open Subtitles | فقط سونيا وصديق لها ظهروا وبدؤوا باخراج الاشياء من هناك |
Arkadaşımın kızı da sadece bir teknik okula gitti ama kocasından gizli, ailesine sürekli bir şeyler alıyor. | Open Subtitles | إبنة صديقتي ذهبت إلى مدرسة فنيه ولكنها دوماً تحصل منها على الاشياء من وراء ظهر زوجها |
O çocuğu söyleyecektim, evet yeni bir şeyler çıktı. | Open Subtitles | مهلا، والاستماع. حصلت على بعض النصوص على الصبي. نعم، وتأتي بعض الاشياء من خلال. |
Ezelden beri kadınlardan bir şeyler alıp duruyorlar. | Open Subtitles | لقد كانوا يأخذون الاشياء من النساء منذ الأزل |
Ayrıca eğer olur da konuşmak, sarhoş olmak ya da çatıdan bir şeyler fırlatmak falan istersen... | Open Subtitles | واذا اردتي الحديث او الشرب او رمي الاشياء من السطح |
Ama yaptığın işten dolayı bir şeyler biliyorsun. | Open Subtitles | ولكنك تعرف بعض الاشياء من العمل الذي تعمله |
Hastane için bir şeyler almam gerek. | Open Subtitles | احتاج ان اجلب بعض الاشياء من اجل المستشفى |
Ve sen, tatlım. Yerden bir şeyler yemeyi bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | وأنت حبيبي توقف عن أكل الاشياء من الارض |
O yüzden yeni yemek kitabınızdan bir şeyler pişirdik. | Open Subtitles | لذلك اعددنا بعض الاشياء من كتاب الطهو |
Ofiste kaybolan bir şeyler var mı? | Open Subtitles | هل فقدتم بعض الاشياء من المكتب |
Raflardan bir şeyler almana? | Open Subtitles | فقط, مثل, سحب الاشياء من على الرفوف؟ |
- Arabadan bir şeyler almam lazım. | Open Subtitles | -سوف احصل على بعض الاشياء من السياره |
Yani soru şu: dijital dünyadaki şeyleri nasıl fiziksel dünyaya aktarırız? | TED | والسؤال هو : كيف يمكننا ان نخرج الاشياء من العالم الرقمي الى العالم الفيزيائي |
Mac, bu şeyleri laboratuardan depoya taşıyoruz Gel eşyalarını al | Open Subtitles | ماك , اننا نفوم بنقل هذة الاشياء من المعمل الى المخزن |