ويكيبيديا

    "الاعتراض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İtiraz
        
    • Kabul
        
    • veto
        
    • Sayın
        
    • protesto
        
    • itiraz etmeye
        
    • reddedeceğim
        
    Sayın Hakim, savunma şiddetle itiraz ediyor ve 802 müzakeresi öneriyor ki böylelikle itiraz kararını vermeden önce, Sayın Hakim görüşmeyi dinleme fırsatı yakalayabilir. Open Subtitles سيادة القاضي، الدفاع يعترض بشدة و يطلب عقد مؤتمر خاص حتى يتمكن سيادته من سماع المناقشة قبل الحكم على الاعتراض
    itiraz etmelerinin tek sebebi size güvenmemeleri. Open Subtitles الاعتراض الوحيد لديهم هو أنهم لا يثقون بكم
    Ve umuyorum ki itiraz etmekte haklı oluşlarını siz de Kabul edersiniz. Open Subtitles و كلكم تسمحون كما أعتقد بأن كان له الحق في الاعتراض
    İtiraz etmelerinin tek sebebi size guvenmemeleri. Open Subtitles الاعتراض الوحيد لديهم هو أنهم لا يثقون بكم
    Kefalete itiraz edemeyiz. Open Subtitles نحن لا نستطيع الاعتراض على الكفالة الأمور لا تجري بهذه الطريقة
    İtiraz reddedildi. Amacınızı belirttiniz, binbaşı. Open Subtitles الاعتراض مقبول اظن أنك أوضحت فكرتك أيها العقيد
    - Sayın Hâkim, itiraz etmeme gerek var mı? Open Subtitles نعم سيدي القاضي هل أنا بحاجة فعلاً إلى الاعتراض ؟
    İtiraz edebilir, dilekçe verebilir, karşı çıkıp kendiniz istediğiniz kadar sıkıntıya sokabilirsiniz. Open Subtitles لذا فيمكنكم الاعتراض أو الالتماس أو الاحتجاج أو إحداث ضجة قدر ما تشاؤن
    En azından zanlılarınız cinayet suçlamasına itiraz edemesin. Open Subtitles علي الاقل متهمك لا يستطيع الاعتراض علي جريمة القتل
    Pekala, İş Bulma Yardımı için itiraz formunu yazdırıyorum. Open Subtitles في هذه اللحظات، أنا أطبع لك نموذج الاعتراض على معاش دعم العجزة.
    Babasına karşı ifade vereceği, itiraz hakkından feragat edeceği tam dokunulmazlık alacağı yazıyor. Open Subtitles يشير إلى أنها ستشهد ضد والدها ستلقى دفاعاً دون الاعتراض على الإدانة وتنال حصانة كاملة
    İnsanları sosyal medyayı bırak dediğimde en sık duyduğum üçüncü itiraz. Bir anlamda bu en önemlilerden biri olabilir. TED وهذا هو الاعتراض الثالث الذي أسمعه عندما أقترح على الناس إعتزال وسائل التواصل الاجتماعي، وإلى حد ما أعتقد أنه قد يكون من أهمها.
    İtiraz şu; " Cal, diyelim Kabul ettim ve haklısın, bu bir temel teknoloji değil. TED الاعتراض كالتالي؛ "كال، أتفق معك، ربما أنت على حق هو ليس تكنولوجيا أساسية.
    İyi bir noktaya değindiniz. İtiraz reddedildi. Open Subtitles وجهة نظرك صحيحه الاعتراض مرفوض
    - Bırak da ben itiraz edeyim. Open Subtitles لماذا لاتدع الاعتراض لي , سيد رويال ؟
    Kurallara göre itiraz etmek isteyen her kongre üyesi bir senatörden imzalı destek almak zorundaydı. Open Subtitles ..لو أي من أعضاء الكونجرس يرغب في الاعتراض فإن القواعد تؤكد على أن هو أو هي عليه أو عليها الحصول على دعم خطى من سيناتور واحد على الأقل
    - Kabul edildi. - Ne Kabul edildi? Open Subtitles ـ الاعتراض مقبول ـ ما هو الذي تم الموافقة عليه ؟
    Bugün iyi günümdeyim, o nedenle itirazı Kabul ediyorum. Open Subtitles بالواقع , انا في مزاج جيد اليوم لذا سأقبل الاعتراض
    Gibi. Ama herhangi biri adil olmadığını düşündüğü herhangi bir kuralı veto edebilir. Open Subtitles بالتأكيد، ولكن يحق لأي شخص الاعتراض على أي حكم يعتقد بانه غير عادل.
    Ben de aynı itirazı yaptığım da Sayın hakime çok alakalı demiştiniz sanırım. Open Subtitles اعتقد انى عندما اعترضت نفس الاعتراض انت قلت لسيادته انه له صلة بشدّة
    Açığa alınmanı protesto etmekte özgürsün, fakat şef McVee de benimle aynı görüşte. Open Subtitles لك حرية الاعتراض على الايقاف لكن كابتن مكفي متفق تماما معى
    Karl itiraz etmeye kalkıştı. Open Subtitles حاول كارل الاعتراض.
    Sanırım, yaptığınız başlı başına abes olduğu için reddedeceğim. Open Subtitles سأرفض هذا الاعتراض على أساس سخافته فقط بإمكانك الإجابة على هذا السؤال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد