ويكيبيديا

    "الاعتقال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tutuklama
        
    • göz
        
    • Toplama
        
    • Tutuklanmaya
        
    • tutuklanma
        
    • tutuklamayı
        
    • gözaltı
        
    • tutuklusun
        
    • tutuklamaya
        
    • tutuklayan
        
    • tutuklusunuz
        
    • İnfaz
        
    • tutuklarken
        
    • polise
        
    • tutuklu
        
    Rapora geçecek olan, tutuklama esnasında Gus düştü ve yüzüstü düştü. Open Subtitles رؤية المسؤول , ان جيس تعرقل وسقط على وجهه اثناء الاعتقال
    Rapora geçecek olan, tutuklama esnasında Gus düştü ve yüzüstü düştü. Open Subtitles رؤية المسؤول , ان جيس تعرقل وسقط على وجهه اثناء الاعتقال
    ÖAB o metni yanlış okuyorsa beni göz altına alacaklardır bu da SD-6'daki kimliğimi ortaya çıkartır. Open Subtitles اذا اساءت الـ دى اس ار قراءة هذا سيضعونى رهن الاعتقال والذى سيكشف غطائى فى الـ إس دي
    İlk Toplama kampı kurtarıldığından bu yana 36 yıl geçti. Open Subtitles لقد مرت 35 عاما منذ تم تحرير معسكر الاعتقال الأولى.
    Bayana onu nerede yakaladığımızı söyledim. Haneye tecavüz, Tutuklanmaya direniş... Open Subtitles إنه في طريقه أخبرتها أين قبضنا عليه اقتحم المكان وبعثره وقاوم الاعتقال
    Belli ki bu ülkelerdeki milletvekilleri tutuklanma korkusunun insanların seks satmalarını engelleyeceğini umuyorlar. TED عل ما يبدو، يأمل المشرعون في هذه البلدان أن الخوف من أن الاعتقال سوف يمنع الناس من الإتجار بالجنس.
    Belki de tutuklamayı engellediğin için seni şehir merkezine götürmeliyim. Open Subtitles لربما علي أن أخذك إلى قسم الشرطة بتهمة عرقلة الاعتقال
    Yanlış tutuklama için davacı olmayacağım. Open Subtitles لا اعرف انا لا اريد ان اقاضي احدا بسبب الاعتقال الخاطئ
    tutuklama emirlerine eklenmiş resimlere bakıyordum. Open Subtitles كنت أنظر لبعض الصور المرفقة بمذكرات الاعتقال
    Kışkırtıcı materyal bulundurmaktan izinsiz tutuklama ve doğrudan hapis. Open Subtitles الاعتقال بدون تصريح و السجن الفوري لمن يمتلك مواد تعتبر مخربة
    Hem Bruiser hem de Prens için tutuklama emri çıkarıldı. Open Subtitles نشرات الاعتقال وزعت بالفعل علي بروزر و برينس
    tutuklama olayının detaylarını sizlere Komiser Doug Sisk anlatacak. Open Subtitles هنا لأخذك خلال الاعتقال العريف دوغ سيسك.
    tutuklama memurlarından kaçınca, yargıç, kefalet vermedi. Open Subtitles هرب من ضباط الاعتقال لذلك رفض القاضي اخراجه بكفالة
    Erkek arkadaşınız hakkında bir kaç sorumuz olacak. göz altına alınmadınız. Open Subtitles لدينا بضعة أسئلة بخصوص حبيبك لستِ رهن الاعتقال
    Anahtar bende kalıyor. Evde göz hapsindesin artık. Open Subtitles المفتاح سيبقى معي أنتِ الآن رهن الاعتقال في المنزل
    Kurtuluştan sonra, Toplama kampından sağ kurtulanların İsrail'in kuruluşundan önce Filistin'e göç etmesini sağlayacak sahte evraklar hazırladı. TED وبعد التحرير قام بصنع أوراق مزيفة لكي يدفع بالناجين من مخيمات الاعتقال بالهجرة الى فلسطين قبل ان تُقام دولة إسرائيل
    - (Nolan güler) - ..Tutuklanmaya direnir... ..ve özel mala zarar vermekten. İddianız ne? Open Subtitles ‫مقاومة الاعتقال , وتدمير الممتلكات الخاصة
    tutuklanma sebeplerine bakarsanız, hemen hepsi sizinkiler gibi. Open Subtitles بعد قراءة التقارير بشأن سبب الاعتقال كانت جميعها مشابهة لتقريرك
    Peki bu son tutuklamayı diğerlerinden ayıran nedir? Open Subtitles لذا ماالذي يدور حول هذا الاعتقال المعين؟ ذلك مختلف جداً؟
    Buradaki numarayı aradım. "gözaltı cep telefonu." Open Subtitles أنا فقط أتصلت بالارقام المدرجه فى قائمه هواتف الاعتقال الخلويه.
    Quarren'lar düşmana saldırınca, bu sizin işaretiniz olacak. tutuklusun. Hayır, kılıcını bırak dostum. Open Subtitles اعدائنا , هذه سوف تكون علامة انت رهن الاعتقال لا , ابقي سيفك
    Sadece tutuklamaya karşı koyarken göğsünden iki kez vurulan ufak işler peşinde bir dolandırıcısın. Open Subtitles انت فقط محتال صغير لمرة الذين سيطلق عليه النار مرتين لمقاومته الاعتقال
    İşin tuhaf yanı ise beni tutuklayan memurun kendisine 10.000 dolar verirsem davanın kayıplara karışacağını söylemesiydi. TED والأكثر عبثًا في الموضوع برمته هو طلب ضابط الاعتقال أن أدفع له 10,000 دولار أمريكي وسيقوم بإخفاء القضية.
    - Pislik yiyebilir ve ölebilirsin. - Sizler cinayetten tutuklusunuz! Open Subtitles ـ تستطيع أن تموت ـ أنت رهن الاعتقال بتهمه القتل
    İnfaz bölümüne gitmek aklımdaki şey değildi. Open Subtitles الذهاب إلى منطقة الاعتقال ليس ما كان فى عقلى
    Rapora geçecek olan şey, Gus, onu tutuklarken bana saldırdı. Open Subtitles حسنا , نسخة المسؤول , ان جيس هاجمني اثناء الاعتقال
    Çoğunlukla izinsiz gösteriler ve polise direnme nedeniyle gözaltına alınmış. Open Subtitles قد تم سجنه عدة مرات لغاية الآن للتظاهر, ومقاومة الاعتقال
    Yüzbaşı Blackadder, şu an itibarıyla kendini tutuklu kabul edebilirsin. Open Subtitles النقيب بلاكادر, من هذه اللحظة أنت قيد الاعتقال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد