suikast demek... Silahsızken boş bir anında onu öldürmemiz, değil mi? | Open Subtitles | الاغتيال يعني أن نقتله خلال أوقاته الخاصة عندما لا يكون مسلحاً |
Bu yüzden suikast girişimi hakkında hiç bir şey söyleyemeyecek. | Open Subtitles | لسوء الحظّ، لن يُجيب عن أيّ سؤالٍ بخصوص محاولة الاغتيال |
Departmandaki haini bulma soruşturmasını sen başlattın ve böylece suikast olduğunda, şüpheliler listesinin en altında yer alacaktın. | Open Subtitles | لقد بدأت هذا التحقيق بسبب وجود خائن فى ادارتنا لذا حين تتم عملية الاغتيال تكون أنت فى ذيل قائمة المشتبه بهم |
Eğer bu şansı değerlendiremezseniz, ...onu cinayet yerine anca kazara adam öldürmeyle suçlayabilirsiniz. | Open Subtitles | بسوء إدارتكم لهذه القضية ستكونوا محظوظين بإثبات تهمة قتل الخطأ و ليس الاغتيال. |
Sanırım Charlie başka ajanlarca bir suikast planlandığını sezmişti. | Open Subtitles | أعتقد أن تشارلى قد عرف شيئا عن مؤامرة الاغتيال المدبرة من قبل أحد العملاء |
Gizli görevler, suikast listeleri, her şey. | Open Subtitles | الحقيبة السوداء التى بها كل شيىء عن قوائم الاغتيال |
Bu suikast işi, burada bitmez. | Open Subtitles | مشكلة الاغتيال هذه لن تزول لوحدها و أظن أن كلا كما يدرك ذلك |
Eğer suikast başarılı olursa dönerken kırmızı bir bayrak salla eğer başarısız olursa, sarı | Open Subtitles | إذا نجح الاغتيال لوّح بعلم أحمر عند عودتك إذا فشل, فا بعلم أصفر |
Gizli Servis fotoğrafçının suikast girişimiyle ilgisi olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد جهاز الامن ان المصور قد يكون له صله بمحاوله الاغتيال |
Gizli Servis fotoğrafçının suikast girişimiyle ilgisi olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد جهاز الامن ان المصور قد يكون له صله بمحاوله الاغتيال |
Bunun sabahki suikast girişimiyle bağlantılı olabileceği söylense de... henüz tutuklanan kimse yok. | Open Subtitles | هناك تخمين يتعلق بأن هذا له علاقه بمحاوله الاغتيال التى حدثت هذا الصباح و لكن لم يعتقل احد حتى الان |
Daha önceleri istediklerini elde etmek için en az bir kere suikast girişiminde bulunduklarına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنهم تعرضوا لمحاولة الاغتيال مرة على الأقل للحصول على ما أرادوا |
Bir hain bulmak için bu soruşturmayı başlattın ki suikast gerçekleştiğinde listenin en sonuna koyulurdun. | Open Subtitles | لقد بدأت هذا التحقيق بسبب وجود خائن فى ادارتنا لذا حين تتم عملية الاغتيال تكون أنت فى ذيل قائمة المشتبه بهم |
Sanırım Charlie başka bir ajandan suikast planını öğrendi. | Open Subtitles | أعتقد أن تشارلى قد عرف شيئا عن مؤامرة الاغتيال المدبرة من قبل أحد العملاء |
Britanya tarafında sembolik bir şahıs ortaya çıktığına göre, sanırım suikast en gerçekçi önlem... | Open Subtitles | وبما أنه قد ظهر شخص كرمز في بريطانيا أعتقد أن الاغتيال هو الإجراء الأكثر منطقيه |
suikast ve tüneldeki bombalama arasında bir bağlantı olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | إني أؤمن أن هنالك صلةً بين الاغتيال وقنبلة النفق |
Bir cinayet için böyle kutsal bir şeyi çiğnemem. | Open Subtitles | انا لن انتهك اى شئ ولكنى خائف جدا من الاغتيال |
BM'yi suikastı senin işlediğine inandırmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | هل ستلفق لك تهمه الاغتيال لتبرئه الامم المتحده ؟ |
Bu da çok tuhaftı, çünkü suikastın üzerinden 20 dakika bile geçmemişti. | Open Subtitles | تصرف غريب ' بعد 20 دقيقة من عملية الاغتيال |
Bu tutuklular, suikasttan birkaç dakika sonra fotoğrafla belgelenmiş. | Open Subtitles | وقد صورت هذه الاعتقالات بعد دقائق من عملية الاغتيال |
Birisini suikastla suçlamak istiyorlarsa devlet tarafından bir kenara atılan bir adamdan daha iyi kimi bulabilirler ki? | Open Subtitles | فمن سيكون أفضل لإلصاق تهمة الاغتيال به من شخص تخلت عنه الدولة نفسها؟ فمن هم هاك؟ |
Her şeyden daha güzel bir şey için suikastten vazgeçmemi istedi benden | Open Subtitles | هو طلب منى ان اتخلى عن الاغتيال من اجل الخير للجميع |
süikast, büyük adamlar içindir. | Open Subtitles | الاغتيال كلمة تُطلق علي الرجال العظماء |