ويكيبيديا

    "الاكتئاب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • depresyon
        
    • depresyona
        
    • depresyonu
        
    • depresif
        
    • depresyonun
        
    • depresyondan
        
    • Depresyonla
        
    • depresyonda
        
    • depresan
        
    • moral
        
    • bunaltıcı
        
    • bunalım
        
    • depresyondasın
        
    • depresyonlu
        
    • bunalımlı
        
    Bildiğimiz şey şu ki depresyon tedavi edilebilir ve intihar önlenebilir. TED لكن هناك شيء واحد نعرفه أنه يمكننا معالجة الاكتئاب وتجنب الانتحار.
    Dünya Sağlık Örgütüne göre, dünya genelinde hastalık ve sakatlığın başlıca sebebi depresyon. TED تُخبرنا منظمة الصحة العالمية أنّ الاكتئاب هو السبب الرئيسي للمرض والعجز في العالم.
    Alkolizm ve depresyon şikayetim var, ve kendi isteğimle bir kliniğe başvurdum. Open Subtitles أنا أعاني من إدمان الكحوليات و الاكتئاب و تطوّعت للعلاج داخل المصحّة
    Bazı anneler o kadar depresyona giriyorlar ki bunu görmeyi bile kaybediyorlar. Open Subtitles كما تعلمين، هنالك أمهات يصلنَ لمرحلة الاكتئاب ولا يستطعنَ رؤية حتّى ذلك
    Bence bu lafı her kim çıkardıysa depresyonu hiç bilmiyormuş. Open Subtitles أعتقد أن من قال هذا لا يفهم ما هو الاكتئاب
    Aslında çoğu majör depresif bozukluk durumuna, öncelikle stres neden olur. TED في الواقع، إن أغلب حالات الاكتئاب ناجمة في البداية عن الضغط.
    Broşürler ve internet siteleri depresyonun kanserin yan etkisi olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles تنص دوماً الكتيبات والمواقع الإلكترونية على أن الاكتئاب عرض جانبي للسرطان
    depresyondan kurtulmuş insanlar bunu sonrasında önceye göre daha çok gösterir. TED الناس الذين تخلصوا من الاكتئاب يظهروها بعد أكثر من ذي قبل.
    Yine de depresyon testinde skorum "yüksek derecede işlevsel" çıkıyor. Open Subtitles ولا واحدة ومع ذلك، سجلّت نتيجة عالية في اختبار الاكتئاب
    Karısı kısa süreli depresyon nöbetleri geçirdiğinde ona destek olmuş. Open Subtitles لقد آزر زوجته حينما دخلت في نوبة وجيزة من الاكتئاب.
    Huzurevi çalışanları her konuda en yüksek depresyon oranına sahip. Open Subtitles الممرضات المنزليات يصيبهم اعلى رصيد من الاكتئاب في اي مجال
    Bütün bunları yoğun bir psikoterapi programı ile destekleyerek yapıyoruz, böylece ağır ve kronik ağrılı durumlarda her zaman görülen umutsuzluk, mutsuzluk ve depresyon gibi durumlarla ilgilenebiliyoruz. TED وندعم كل ماسبق ببرنامج علاج نفسي مكثف لتخطي الاكتئاب, واليأس, والجزع الذي غالبا ما يصاحب الالم المزمن الحاد.
    Ömrünün çoğunda alkolizm, depresyon, morfin bağımlılığıyla mücadele etti ve hayata sadece 34 yaşındayken veda etti. TED عاش معظم حياته يحارب الإدمان، الاكتئاب و إدمان المورفين، وهذه الحياة انتهت وهو في عمر الرابعة والثلاثين.
    Ve serotonini elbette depresyon ve endişe durumlarında duymuşsunuzdur. TED ولابدّ أنكم سمعتم بالسيروتونين، بطبيعة الحال في سياق أمراض مثل الاكتئاب والقلق.
    Biri tüm aileyi dibe götürecek kadar depresyona mı soktu? Open Subtitles شخص ما لديه هذا القدر من الاكتئاب فأخذ عائلته بأكملها؟
    İnsanlar depresyonu sadece mutsuzluk hali olarak düşünürler. TED إن الناس تنظر إلى الاكتئاب على أنه حزن و حسب.
    Bunun depresif ataklarıma iyi geldiğini biliyorum. TED كنت أعرف أن ذلك يساعد على إبعاد نوبات الاكتئاب.
    depresyonun zıttı mutluluk değildir, hayat doluluktur, TED إن ضد الاكتئاب ليس السعادة، إنما الحيوية،
    Ayrıca içine düştüğün depresyondan seni kurtaramadığım için de bana kızgın olduğunu tahmin edebiliyorum. Open Subtitles أتفهّم أن تكونَ غاضباً أنني لم أستطع أن أنقذك من حالة الاكتئاب التي أصابتك
    Ve o zamanlar, Depresyonla ilgili çok az şey biliniyordu. TED وفي ذلك الوقت، لم يكن الأطباء يعرفون الكثير عن مرض الاكتئاب
    Ve yola çıktım ve depresyonda muzdarip bir insanın ardından bir diğeriyle görüştüm. TED و بدأت بالخروج لمقابلة الناس شخص تلو الآخر ممن كانوا يعانون من الاكتئاب.
    Tabii acını saklamak için anti depresan ilaçlar içmiyorsan. Open Subtitles إلا إذا كنت من النوع الذي يأخذ مضادات الاكتئاب و المسكنات لتخبئ الألم، أليس كذلك ؟
    Böyle rüyalar görmek moral bozucu olur. Open Subtitles هذه الاحلام التي تحلم بها ياجاي سوف تجلب لك الاكتئاب
    Böyle düşününce epey bunaltıcı. Open Subtitles هو الى حد ما بعيد عن الاكتئاب عندما اعتقد ذلك
    Ancak dahası, yalnızca sinir hücresi üremesini engellerseniz bunalım gidericilerin etkisini de engelliyorsunuz. TED وأيضا، إذا منعت تكوين الخلايا العصبية، فقد منعت تأثير مضادات الاكتئاب.
    Başını biraz eğ, depresyondasın gibi ama çok da değilmişsin gibi. Open Subtitles الآن وضعت رأسك لأسفل وكأنك الاكتئاب قليلا، ولكن ليس من الاكتئاب.
    Bakalım depresyonlu hastalara yardım etmek için bu tekniği kullanabilecek miyiz. TED و دعنا نرى إن كنا نستطيع استخدام هذه التقنية لمساعد مرضى الاكتئاب هؤلاء
    Belki adam bunalımlı bir kadını istememiştir. Open Subtitles ربما لم يكن مهتماً لأنها كانت تعاني من الاكتئاب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد